Toplumu olumlu yönde etkileyen faktörlerin başında ahlak geliyor. Her toplumun kendine özgü ahlak kuralları vardır, o toplum kendine has ahlak kurallarına bağlı kaldığı sürece gelişerek ayakta kalmaya devam edecektir. Eğer ahlak değerlerini çiğner ve kendine özgü ahlak değerlerini değil de, kendine yabancı toplumların ahlak değerlerine tabi olursa o zaman o toplum dağılır ve tarih sahnesinden silinir ve yok olur.
Ahlak değerleri, dine dayalı, varlıklarını dinden alan kısmı olduğu gibi, toplumun örf ve adetlerinin oluşturduğu, toplumun mensup olduğu dine ters düşmeyen ve onunla çelişmeyen kısmı da mevcuttur. Müslüman bir tolumun mensubu ve bireyleri olanlar, İslam’a aykırı olan örf ve âdetlerden uzak dururlar.
Batı medeniyetinin kültür ve sosyal yaşam ve ilişkiler alanında bize dayatmak istediği uygulamaların hemen hemen bütünü, islam’la bağdaşmayan ve özellikle Müslüman gençleri İslam’dan uzaklaştırmayı amaçlayan uygulamalardır. Bugün revaçta olan avret yerlerini gösteren diz üstü yırtık pantolonlar, bayanların giydiği, dinen örtünmesi gerekli olan namahrem yerlerini açıkta bırakan kısa giysiler, vücutlarının çeşitli yerlerine çeşitli şekillerde takılan acayip takılar tarzındaki uygulamaların amacı, İslam’ı giyim tarzlarını gençlere unutturmak ve kendi inançlarının ürünü olan uygulamaları ikame ettirmektir.
Tesettür adı altında yapılan tasarımlarda ise, tesettürlü kişiyi tesettüre sokacağı yerine âdeta onu dikkat çekici bir hale getiriyor. Tesettürde amaç, kişinin vücut hatlarını gizlemek, dikkat çekilmeyecek bir duruma getirmektir. Tesettür böyle olmadığı sürece tesettür sayılmaz, yarardan çok zarar verir.
Sosyal medya denilen iletişim aracında kurdukları zararlı siteler aracılığıyla olanca hızlarıyla Müslüman gençliğini yanıltmaya ve beslendikleri İslâm medeniyetini var güçleriyle karalamaya çalışıyorlar. Özellikle gençlerimiz bu tür sosyal medyadaki zararlı sitelerden olumsuz yönde çok etkileniyorlar. Bireysel olarak gençleri sosyal medyadaki bu zararlı sitelerden ancak bir yere kadar korumak mümkün olabilir, geriye kalanı da devletin tekniki kullanarak bu zararlı siteleri engelleme yoluna gitmenin yanında, gençlerin maneviyatlarını güçlendirerek onları bu sitelere ilgi duymamalarını sağlamaktır. Allah inancı ile donatılmış bir gençlik, Allah’ın istemediği ve izin vermediği söz ve eylemlerden uzak duracağı, Allah’ı istediği ve razı olacağı faaliyetleri gerçekleştireceği kesindir.
Son günlerde gündemi meşgul eden çocuk istismarı ve taciz gibi olaylarda artış görülmesi de ahlakî çöküşün net ve açık bir tezahürüdür. İslâm’ın temel ilke ve inanç esaslarını benimseyen ve içine sindiren bireyler, İslâm’ın şiddetle red ettiği ve faillerini ağır bir cezaya çarptıracağı çocuk istismarı ve taciz gibi suçlara yeltenmezler. İslam, bireyi suç işlemekten koruyan başlı başına bir kalkan ve sistemdir. Ahlaki çöküşün asıl nedeni olan suç işleme eğiliminin önüne geçmek için ,ilkönce şuurlu, imanlı ve her zaman onu gözetleyen, suç işlediğinde kıyamet gününde onu sorguya çekecek iyilik işlediğinde onu mükafatlandıracak bir yaratıcısının varlığına inanan bir gençliğin yetiştirilmesi gerekir. Bir dahaki sohbette buluşmak umuduyla sağ ve esen kalın.