Yağmur ENSARİ
“ Cuma Sohbetleri” köşemizin bu haftaki konuğu Diyarbakır İl Müftülüğü Bayan Vaizi Fatma Özbek. Vaiz Fatma Özbek ile İslamda kadının yerini konuştuk.
İslam dininin kadına verdiği önemi birçok Ayette açıkça görebiliriz. Öyle ki Bakara, Al-i imran, Nisa, Maide, En’am, Araf, Tevbe, Hud, Yusuf, Ra’d, Meryem suresi gibi birçok ayette kadına ve kadının İslam dinindeki yerine dair Ayetler yer alıyor. Ayetler dışında birçok Hadisi şerifinde de kadınların İslam’daki yeri ve önemine dair Allah resulünün sözleri mevcut. Dinimizin kadına verdiği öneme dair konuştuğumuz Diyarbakır İl Müftülüğü Bayan Vaizi Fatma Özbek, “kadın toplumun eğitmeni olan bir anne, kendisiyle ünsiyet edilen bir eş aynı zamanda Allah’ın rızasını kazanarak cennete ulaştıran bir evlattır” dedi.
-ÖNCELİKLE KADININ DAHA DOĞRUSU MAHLÛKATIN YARATILIŞINA DEĞİNEREK BAŞLAMAK İSTİYORUM. BU BAŞLANGIÇ NASIL OLDU?
ÖZBEK: Ey insanlar! Şüphe yok ki biz sizi bir erkek ve kadından yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Allah hakkıyla bilen ve hakkıyla haberdar olandır. ( Hucurat 49/13 )
Eşrefi mahlûkat olarak yaratılan ve yeryüzüne halife olan, insanlığın atası Hz. Âdem ve eşi (Havva) birlikte çıktıkları hayat yolculuğunda yeryüzünü imar ve inşa ettiler. Onlardan birçok nesiller meydana geldi ve böylece yeryüzü serüvenlerine başlamış oldular. İkisi birbirlerine eş oldukları gibi yeryüzünün vazgeçilmez sakinleri ve olmazsa olmazlarından oldular.
-KADIN VE ERKEĞİN BİRBİRİNE EŞ OLARAK YARATILDIĞINI SÖYLEDİNİZ. BU NOKTADA PEYGAMBERİMİZ BU KONUYA DAİR NELER SÖYLEMİŞTİR?
ÖZBEK: Erkek ve kadının birlerinin hayatını anlamlandıran birer varlık olduklarına Hz. Peygamber (sav) bir hadisinde şöyle işaret buyurmuştur: “Erkek ve kadın bir bütünün iki eşit yarısıdır.” Biri diğerini tamamlayan, biri olmadan diğerinin tek başına hayatını devam ettirmesi çok zor olan ve birbirlerine ihtiyaçlı iki varlıktan oluşan bir bütün.
-SÖZ ETTİĞİNİZ BU BÜTÜNLEYİCİLİKTE BİR SARSILMA ORTAYA ÇIKTI GİBİ BİR TUTUM VAR. BU BÜTÜNLEYİCİLİK HALA DEVAM EDİYOR MU?
ÖZBEK: Ancak zaman içerisinde bu yeryüzünün vazgeçilmez sakinleri ve bir bütünün tamamlayıcısı olan erkek ve kadın birbirleriyle çatışan ve rekabet eden, birbirleri için hayatı çekilmez bir hale getiren birer varlık haline dönüştüler. Kur’an’ın meşhur olan ifadesiyle, birbirlerinde huzur bulmaları için yaratılan ve birbirlerine örtü olan bu iki varlık kaba bir tabirle birbirlerinden rol çalmaya başladılar. Erkek mi üstün yaratılmış kadın mı, erkeğin mi sözü geçerli olsun kadının mı, erkek mi daha güçlü kadın mı, erkek mi seçkin kadın mı, erkek mi daha haklı kadın mı gibi anlamsız ve birbirini ötekileştiren bu tarz söylemler toplumda yaygınlaştı.
-PEKİ, BU ÇATIŞMADAN ETKİLENEN TARAF KADIN MI YOKSA ERKEK Mİ OLDU?
ÖZBEK: Maalesef bu çatışmadan da en çok zarar gören aile kurumu ve dolayısıyla çocuklar oldu. Aynı zamanda en çok mağdur olan tabiri caizse kaybeden taraf kadın olduğu için bütün dünyada “Kadınlar Günü”, “Kadına Karşı Şiddetle Mücadele” gibi günler belirlenerek birtakım etkinliklerle toplumda bu konularda farkındalık oluşturmak amaçlanmaktadır.
-GÜNÜMÜZDE KADINLARLA İLGİLİ KARŞILAŞTIĞIMIZ PROBLEMLERİN TEMEL NEDENİ SİZCE NEDİR?
ÖZBEK: Aslında günümüzde ve tarih boyunca kadınla ilgili karşılaşılan problemler birçok kültürde mevcut olan kadın algısıyla ilgilidir. Bu algıya göre kadın, erkekten daha alt bir konumda olan ve erkekten sonra gelen, aklının olup olmadığı tartışılan hatta erkek için yaratılan kısacası insan olarak kabul edilmeyen bir varlık olarak görülmesiyle alakalıdır. Hâlbuki ne erkek kadın gibi olmalı ne de kadın erkek gibi olmalı aslında herkes kendi sorumluluğunu üstlenmeli ve herkes kendi rolünü icra etmeli ve belki o zaman problemler minimum düzeye iner.
-KADIN HAKLARINDAN SÖZ ETTİK. KADIN HAKKI İSLAM’DA VAR MIDIR?
ÖZBEK: İslam’da ise kadın hakları yoktur. Kul hakkı denilen insan hakları vardır ve İslam dini kadını insan olarak kabul ettiği için ayrıca kadın hakları diye bir hak tahsis etmemiştir. İnancımıza göre kadını da erkeği de üstün kılan şey ilk girişte mealini verdiğimiz ayette buyrulduğu gibi takvadır, kısacası üstünlük Allah’ın rızasını kazanmakla olur. Allah kadını ve erkeği birlerine ihtiyaçlı yaratmış ikisinin meşru birlikteliğinden aile meydana gelir. Ancak aile birliğinin sağlanmasıyla sağlıklı bir toplumdan bahsedilebilir.
-KADINLAR VE HAKLARI KONUSUNDA ÖRNEK ALACAĞIMIZ KİŞİ KİM OLMALIDIR?
ÖZBEK: Kadın konusunda da bizim için en güzel örnek Hz. Peygamberdir, bir hadisinde “Sizin en hayırlınız ailesine hayırlı olandır.” Diye buyurmuştur. Hz. Peygamberin gerek eşlerine karşı tutum ve davranışları gerekse kızlarına karşı tutum ve davranışları hepimizce malumdur. Hatta iki kız çocuğu sahibi olan ve onu güzelce eğitip yetiştirenleri cennetle müjdelemekte, kız çocukları ebeveyn için cennete ulaşmanın bir vesilesi olduğu gibi cennetinde ayakları altına serilen bir varlığa işaret ederek kadına hakkettiği değeri ifade buyurmuştur.
-TOPARLAYACAK OLURSAK KADINLARLA İLGİLİ OLARAK GENEL SÖYLEYEBİLİRİZ?
ÖZBEK: Sonuç olarak şunlar söylenebilir, kadın toplumun eğitmeni olan bir anne, kendisiyle ünsiyet edilen bir eş aynı zamanda Allah’ın rızasını kazanarak cennete ulaştıran bir evlattır.
-SON OLARAK EKLEMEK İSTEDİĞİNİZ BİR ŞEY VAR MI?
ÖZBEK: İslam dininin tüm mahlûkatlar için açık ve net olarak eşit davranıldığını anlatan birçok delili vardır. Bizlerde o delillere bakarak Cenab-ı Allah’ın ve Allah Resulünün sözlerini dinleyerek, uygulayarak yaşamımıza ve yaşayışımıza yön vermeliyiz. İslam dininin kadına, çocuğa, erkeğe vs. canlılara tanıdığı hakları gözetmeliyiz. Her şeyin yaratıcısı ve sahibi olan Allah’ın emirlerini uygulamalıyız. Ayrıca bu hafta köşenizde bizleri ağırladığınız için teşekkür ederiz.