Yasin GÜLER – 
Şimşek, seçim sonuçlarını değerlendirerek Türkiye'nin başkanlık sistemiyle ilgili görüşlerini dile getirerek, kamuoyuna açıklamalarda bulundu.
Şimşek, seçimlerin ardından Erdoğan ve partisinin başarısını tebrik etti. Tüm liderlere, partilere ve halka demokratik bir seçim yapıldığı için teşekkür etti. Toplumsal Mutabakat Derneği olarak, başkanlık sisteminin halk tarafından ikinci kez destek görmesini önemsediklerini belirterek, başkanlık sisteminin yasalarla yürütülmesi için de yeni bir anayasa gerektiğini vurguladı.
Toplumsal Mutabakat Derneği Genel Başkanı Mahmut Şimşek tarafından yapılan yazılı açıklamanın tam metni:
"Kamuoyuna ve Basına
Yiğit Halkımız, Değerli Basın Emekçileri,
"Bir seçimi daha geride bıraktık. Türkiye’nin 2023 seçimlerinden Sayın Erdoğan ve partisi bileşenleriyle çeyrek yüz yıllık siyasi başarısını sürdürerek çıktı. Kendilerini tebrik ediyoruz. Tüm Liderlere, partilere  ve halkımıza demokraside seçme ve seçilme hakları adına gösterdikleri ilgi ve güven için ayrıca teşekkür ediyoruz. 
Biz, Toplumsal Mutabakat Derneği olarak, başkanlık sisteminin halk tarafından ikinci kez sandıktan çıkmasını önemsiyoruz. Meclis’te ve Külliyede başkanlık sisteminin yasalarla yürütülmesi için yeni bir anayasasının bu meclisten bir an önce çıkmasının da takipçisi olacağız. Kamuoyu,  kitleler, Devlet Başkanı’nın KHK’lar yerine artık yeni yasalarla başkanlık sistemini yönetmesini istediği açıktır. Başkanlık sistemi, Meclis aritmetiğinde ittifaklarla, demokrasi için partilerle görüşerek, yol işaretlerinin değişim ve dönüşümünü ve halka kendini anlatma yolunu bulmalıdır. Sayın Erdoğan, Yeni Türkiye’nin Yeni Başkanlık sisteminin geniş çaplı çemberini artık yasalarla ve cesaretle vatandaşlarına izah etmelidir.  
Bu ikinci seçimden sonra ülkede ekonomik, siyasi ve kültürel demokrasi oksijeninin vanalarını doğru açmayan bir iktidar kadar, işini bilmeyen bir muhalefette ülkeyi zor günlere sürükler.
İktidar, kızgın demir gibi duran ortamı sakinleştirerek soğutmalıdır. İlk adımda gerginliği gidererek normalleşmeyi sağlamalıdır. Sivil düşünceleri susmuş bir ülkenin demokrasisi meyvesiz ağaçtan farkı yoktur. Evet, bu ülkeye yeni demokrasi gerekir. Yeni başkanlık sisteminin yeni  demokrasisi için de toplumsal mutabakat bir zorunluluktur. Bunun için de; sivil demokrasinin birer ileri gözetleyicileri olan STK’ların, DKK’ların, Kanaat İnsanlarının, vakıfların ve üniversitelerin cesaretle adım atmaları gerekir. 
TMD olarak diyoruz ki; artık Başkanlık sistemi yeni yasallarla demokratik çıkış yolunda mecliste ve başkanlık katında yeni bir Anayasaya muhtaçtır. Tüm gelişmeler Sayın Erdoğan’a bakıyor. Erdoğan’ın da eski dost ve çalışma arkadaşlarını ikna etmesine bağlı, yani en başta; DEVA, GELECEK,  SAADET, YENİDEN REFAH ve HÜDAPAR’ı demokratik sorumluluğa davet ederek kuracağı demokratik diyaloga bağlıdır. Bu konuda diğer partiler hangi adımları ve nasıl atarlar, bilmiyoruz? Ancak yeni bir anayasa için ve mecliste yasa çıkarmak için adı geçen partilerle bir araya gelme iklimini ne kadar çabuk sağlarsa, alt yapısı yasallarla oluşmuş bir başkanlık sistemine ülkeyi o kadar çabuk kavuşturmuş olur. Sayın Devlet Başkanı, KHK’ların zivriltilmiş Suizan’ından da bir an önce kurtulmalıdır. Yeni Türkiye'nin yeni bir Anayasa öncülüğünde yeniden yapılanması ve restorasyonu el birliği ile güç birliği ile olur. Demokrasi inatlaşarak değil, uzlaşarak, çatışarak değil, çakışarak yol alınır. Herkes yerinde ve haklarıyla yaşamalıdır. İktidar kendi yol işaretlerinin renklerini Anayasayla sunarken bozuk renkleri düzeltme gayreti de elbette muhalefete düşer. Muhalefetin eleştirileri, önermeleriyle olmalı ve dikkate alınmalıdır. 
Partilerin sandıkta yan yana gelmeleri demokratik ittifaktır. Seçimden sonra ittifakların sokakta karşı karşıya da gelmeleri anti demokratik gergin ortamlara neden olur. Bu ortamların karşılıklı oluşmamasına çok dikkat etmek gerekir.
Anti Kürd politiklar kadar, anti göç politikaları da ülkeyi içte ve dışta germektedir. Kürdlerle ilgili her türlü adımda partilerden önce iktidarın yeni anayasal demokratik hakları muhatap alıp genişletmesini öneririz. Bu konuda da devlet başkanı ve iktidar, mecliste muhalefeti, meclis dışında tüm STK, DKK, vakıf, Kanaat insanı ve üniversitelerle demokratik kamuoyu oluşturmayı hedeflemelidir.
Külliyede, yerelden genele, kültürel demokrasi çerçevesinde Kürdlerden oluşan bir Kürd Seksiyonu kurulmalıdır.  
Ana Dilde eğitim Anaokulunda devlet olanaklarıyla başlatılmalıdır. 
Bölgesel Tarım Sanayisi’nin endüstriyel ekonomisinin alt yapısı kurulmalıdır. Sulu tarım için su ve elektrik kullanımını iyileştirilesi projeleri yeniden ele alınmalıdır. Sulama kanalları bitirilmelidir, biten kanallar mutlaka suya kavuşturulmalıdır."