M.Zeki ÖZER  Özel 

1965 yılında temelleri atılan ve yaklaşık 70 yıllık geçmişiyle bölge halkının sağlık ihtiyaçlarına yanıt veren Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi, fiziki koşullarının sınırlılığına rağmen sunduğu yüksek kaliteli sağlık hizmetleriyle hem kentte hem de çevre illerde yaşayan yüz binlerce çocuk için adeta bir yaşam merkezi konumunda. Yılda 850 bini aşkın hasta çocuğa hizmet sunan bu köklü kurum, Türkiye’nin doğusunda çocuk sağlığı alanında en önemli referans hastanelerinden biri olma vasfını güçlü bir şekilde sürdürüyor.

Bölgesel Bir Sağlık Üssü: 11 İlden Hastalar Diyarbakır’a Geliyor

Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi, yalnızca kente değil, aynı zamanda çevresindeki Batman, Mardin, Şırnak, Bitlis, Muş, Siirt, Bingöl, Elazığ, Tunceli ve Hakkâri gibi toplam 11 ilde yaşayan çocuklara da sağlık hizmeti sunuyor. Ulaşım açısından merkezi bir konumda yer alan hastane, çocuk hastalıkları konusunda uzmanlaşmış kadrosu ve geniş hizmet ağıyla bölgenin sağlık haritasında vazgeçilmez bir yer ediniyor. Uzmanlar, hastanenin bu rolünün sadece hizmet kapasitesiyle değil, aynı zamanda deneyimli sağlık personeli ve kurumsal hafızasıyla da desteklendiğini vurguluyor.

Yetersiz Altyapıya Rağmen Üçüncü Basamak Hizmet

400’e yakın yatak kapasitesine sahip olan Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi, ikinci ve üçüncü düzey yoğun bakım üniteleriyle, birçok ilde bulunmayan ileri düzey sağlık hizmetlerini sunuyor. Modern cihazlarla donatılmış laboratuvarlar, görüntüleme merkezleri ve acil müdahale alanlarının yanı sıra hastanede 11 farklı yandal uzmanlığı aktif olarak hizmet veriyor. Bu alanlar arasında çocuk enfeksiyon hastalıkları, çocuk kardiyolojisi, çocuk nörolojisi ve çocuk hematolojisi gibi branşlar da bulunuyor. Bu özellikleriyle hastane, birçok üniversite hastanesini geride bırakan teknik ve tıbbi kapasiteye sahip.

2025’te Gerçekleştirilen Yenilemelerle Daha Güçlü Bir Yapı

Sağlık Bakanlığı koordinasyonuyla 2025 yılı başında başlatılan kapsamlı yenileme ve güçlendirme çalışmaları, özellikle acil servis ve yataklı tedavi servislerinde fiziki kapasitenin artırılmasını sağladı. Hastanenin bazı bölümleri depreme dayanıklı hâle getirilirken, hasta ve refakatçilerin konforunu artıran yeni düzenlemeler devreye alındı. Bu dönüşüm süreci sayesinde Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi, hem altyapı hem de hizmet sunumu açısından geleceğe daha sağlam adımlarla ilerliyor.

Sağlık Çalışanlarının Fedakârlığı Sistemin Belkemiği

Hastanenin başarısında sadece teknolojik olanaklar değil, aynı zamanda görev yapan sağlık çalışanlarının özverili çalışmaları da büyük rol oynuyor. Doktorlar, hemşireler, teknikerler ve idari personel; yoğun hasta trafiğine ve fiziki koşulların zorluklarına rağmen büyük bir sorumluluk bilinciyle görev yapıyor. İsmini vermek istemeyen bir sağlık çalışanı, duygularını şu sözlerle ifade etti:

“Modern binalarımız yok belki ama bilgimiz var, tecrübemiz var, vicdanımız var. Bizler, her çocuğun sağlığına kavuşması için burada elimizden geleni yapıyoruz.”

Bu yaklaşım, hastane personelinin mesleki sadakatini ve insan merkezli sağlık anlayışını gözler önüne seriyor.

Kurum Kültürüyle Ayakta Kalan Bir Miras: Ruh Var, Umut Var

Türkiye’de birçok hastane yeni binalara taşınıyor ya da kapatılıyor. Ancak Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi, yıllara meydan okuyan yapısıyla yalnızca bir sağlık kurumu değil, aynı zamanda bir miras, bir hafıza ve bir umudu temsil ediyor. Her gün binlerce çocuk ve ailesi, bu binanın kapısından içeri adım atarken yalnızca bir tedavi değil; şefkat, bilgi ve güven arıyor. Ve büyük oranda da buluyor.

Türkiye Sağlık Sisteminin Gurur Kaynaklarından Biri

Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi, hem sunduğu hizmetler hem de taşıdığı toplumsal sorumlulukla Türkiye’nin doğusundaki sağlık sistemine can veren kurumlardan biri olarak öne çıkıyor. Eski duvarlarının ardında, her gün yeniden inşa edilen hayatlar; bu yapının sadece bir bina olmadığını, bir direnişin ve umudun sembolü olduğunu gösteriyor. Sağlık sistemindeki tüm dönüşümlere rağmen, Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nin kurumsal ruhu ve topluma sağladığı katkı, uzun yıllar boyunca anılmaya ve yaşatılmaya devam edecek.