HÜDA-PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun kapsamında Türkiye’den farklı ülkelere yöneltilen adli yardımlaşma taleplerine ilişkin kapsamlı bir soru önergesini Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunmuştu. Dinç’in önergesine Adalet Bakanı Yılmaz Tunç tarafından verilen yazılı yanıt, uluslararası hukuk ile Türkiye’deki uygulamalar arasındaki farkı gözler önüne serdi.
Milletvekili Dinç, yanıtı değerlendirdiği açıklamasında,
“ALDIĞIMIZ CEVAP TARİHİ BİR VESİKADIR!”
ifadelerini kullanarak, ortaya çıkan tabloyu Türkiye açısından “hukuki bir uyarı niteliğinde” olarak nitelendirdi.
BAŞVURUNUN İÇERİĞİ: 5816 SAYILI KANUN VE ADLİ YARDIMLAŞMA ÇELİŞKİSİ
Milletvekili Faruk Dinç, Almanya başta olmak üzere çeşitli ülkelerin, 5816 sayılı kanun kapsamında Türkiye’den gönderilen adli yardımlaşma taleplerini “ifade özgürlüğüne aykırı olduğu” gerekçesiyle reddettiğini vurguladı.
Dinç’in Meclis’e sunduğu önerge, şu temel sorular üzerine inşa edildi:
1. 5816 sayılı kanun kapsamında yapılan adli yardımlaşma taleplerinin hangi ülkeler tarafından reddedildiği ve gerekçeleri
2. Son beş yılda 5816 sayılı kanun kapsamında Türkiye’de kaç soruşturma ve kovuşturma açıldığı
Önerge, uluslararası hukukun 5816 sayılı kanunu nasıl gördüğünü sorgulaması bakımından da dikkat çekiciydi.
BAKANLIKTAN GELEN RESMİ YANIT: ÜLKELER TEK TEK REDDETMİŞ
Adalet Bakanlığı Mevzuat Genel Müdürlüğü tarafından verilen yanıtta, son 10 yıllık süreçte Türkiye’nin 5816 sayılı kanun kapsamında gönderdiği taleplerin reddedildiği ülkeler tek tek sıralandı.
Bakanlığın yanıtına göre:
• Almanya: 32 kez
• Amerika Birleşik Devletleri: 2 kez
• Avusturya: 1 kez
• Birleşik Arap Emirlikleri: 1 kez
• Hollanda: 2 kez
• Polonya: 1 kez
Bu ülkeler, adli yardımlaşma taleplerini “Ceza İşlerinde Karşılıklı Adli Yardım Avrupa Sözleşmesi’nin 2/b maddesi” uyarınca reddetti. Söz konusu madde, talebin yerine getirilmesinin “talep edilen devletin kamu düzenine, güvenliğine veya temel hak anlayışına aykırı olması” hâlinde ret hakkı tanıyor.
Bakanlık, bunun yanı sıra, Türkiye’de 5816 sayılı kanun çerçevesinde yapılan soruşturmalara dair istatistiklerin Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün resmî internet adresinden takip edilebileceğini de belirtti.
FARUK DİNÇ: “BÖYLE BİR YARGILANMA OLMAZ DEMİŞLER!”
HÜDA-PAR Milletvekili Dinç, yanıtı değerlendirdiği açıklamada sert ifadeler kullandı:
“Verilen cevaba göre, Türkiye’nin 5816 sayılı kanun kapsamında gönderdiği adli yardımlaşma taleplerine defalarca ‘RET’ cevabı verilmiştir.
Yani Türkçesi: ‘BÖYLE BİR YARGILANMA OLMAZ’ demişler…”
Dinç, diğer ülkelerin bu suçu “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirdiğini vurgulayarak, Türkiye’deki mevcut hukuki yaklaşımın ideolojik bir bakışla uygulandığını söyledi.
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:
“Türkiye’de 5816 sayılı kanun kapsamında suç sayılan fiillerin, diğer ülkelerde ‘fikir özgürlüğü’ olarak görülmesi; bizim artık hukuku ideolojik değil, ilkeli ve evrensel standartlara uygun şekilde ele almamız gerektiğini ortaya koymaktadır.”
ULUSLARARASI HUKUKTA 5816: ARTAN TARTIŞMA, DERİNLEŞEN ÇATIŞMA
Son 10 yılda birçok ülkenin Türkiye’nin taleplerini reddetmesi, 5816 sayılı kanunun uluslararası hukuk karşısındaki konumunu yeniden gündeme taşıdı.
Uzmanlara göre, Almanya’nın 32 kez ret vermesi “ifade özgürlüğü” vurgusunun en ağır yansıması olarak değerlendiriliyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına göre, siyasi ve toplumsal şahsiyetlere yönelik ağır eleştiriler dahi, çoğu zaman koruma altında.
Türkiye’de ise aynı fiiller, 5816 sayılı kanun gereği ağır ceza yaptırımları ile karşılaşıyor.
Bu çelişki, hem insan hakları literatüründe hem de Türk hukukunda tartışmaları daha da büyütmüş durumda.
RESMİ KAYITLAR TARİHİ BİR VERİYİ AÇIĞA ÇIKARDI
Faruk Dinç’in açıkladığı resmi veriler, ilk kez kamuoyunun bu kapsamda net bir tabloyla karşılaşmasını sağladı.
Uluslararası ret kararları, 5816 sayılı kanunun dünya hukuk sistemindeki karşılığını tartışmaya açarken Türkiye açısından da “hukuki bir reform ihtiyacına” işaret ediyor.
Haberin devamında ise hukukçuların ve siyasetçilerin bu konudaki yorumlarının da gündeme gelmesi bekleniyor.