Mehmet Zeki ÖZER ÖZEL

Allah’a hamd, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (s.a.v.) salât ve selam olsun.

Toplumun her geçen gün yozlaşmaya gittiği en önemli meselelerden biri: Ahlak.

Öncelikle, büyük bir felaketin yıl dönümünde hayatını kaybeden 55 bine yakın kardeşimizi rahmetle anıyoruz. Yaşlı, genç, kadın, çocuk demeden hepimiz derin acılar yaşadık. Ancak böylesine büyük musibetler, insan için ders alma vesilesi olmalıdır. Geçmişte pandemi gibi bir bela ile imtihan edildik, ardından büyük bir deprem felaketi yaşadık. Ama ne yazık ki toplum olarak kendimize baktığımızda ders almadığımızı, özellikle ahlak konusunda daha iyiye gitmemiz gerekirken daha da kötüleştiğimizi görüyoruz.

Ahlak Nedir?

İslam âlimleri ahlakı şu şekilde 

İyiliği yaymak, tanımlamıştır:

Güler yüzlü olmak,

İnsanlara ve diğer varlıklara zarar vermemek.

Bu tanım, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) ahlaki anlayışına da tam olarak uymaktadır.

Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Dönemi ile Günümüzün Ahlakı

Hz. Muhammed (s.a.v.) gelmeden önce Cahiliye Dönemi olarak adlandırılan bir dönem hâkimdi. O dönemde:

Zulüm, faiz, zina, haksızlık yaygındı.

Kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu.

İnsanlık onuru ayaklar altına alınmıştı.

Ancak, Peygamber Efendimiz’in gelişiyle bu karanlık dönem sona erdi. O, insanlığa ahlakın en güzel örneğini sundu. Kendi ifadesiyle: “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” (Muvatta, Hüsnü'l-Hulk, 8)

O (s.a.v.), gece ayakları şişene kadar namaz kılar, açlıktan karnına taş bağlar ama asla güzel ahlakından ödün vermezdi. Yüce Allah da onu şöyle över: “Ve şüphesiz sen en yüce ahlak üzeresin.” (Kalem, 4)

Ancak, Hz. Peygamber’den (s.a.v.) uzaklaştıkça, toplum olarak yeniden Cahiliye dönemine dönmeye başladık.

İslam ülkelerinde zulüm arttı.

Faiz ve tefecilik aldı başını gitti.

Liyakat ve adalet önemini yitirdi.

 Çağımızda İslamiyet’in Kadınlara verdiği değeri vermediğini, Kadınlarımız köleler gibi çalıştırmaya mahkûm kılınmış. Oysa İslamiyet kadına en büyük değeri vermiş.

Çocuklarımızın eğitimi ve terbiyesi ihmal edildi.

Şükür unutuldu, israf ve doyumsuzluk arttı.

Bugün baktığımızda, toplumun birçok açıdan yozlaştığını ve ahlaki değerlerden uzaklaştığını görmekteyiz.

Ahlak Bozulunca Ortaya Çıkan Problemler

Ahlak, bireyin en küçük eğitim yuvası olan ailede başlar. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu konuda şöyle buyurmuştur:

"Her doğan çocuk fıtrat üzere doğar. Sonra anne ve babası onu Yahudi, Hristiyan veya Mecusi yapar." (Buhari, Cenaiz, 92)

Aile içinde ahlaki eğitim eksik olursa, çocuk iyi ile kötüyü ayırt edemez. Çocuğun ahlakını belirleyen bir diğer unsur ise çevresidir. İslam, kötü arkadaşlardan uzak durmayı öğütler. Çünkü “Üzüm üzüme baka baka kararır.”

Günümüzde ise ahlakın bozulmasında en büyük paylardan biri sosyal medya ve televizyon programlarına ait.

Facebook, Instagram, TikTok gibi platformlar gençleri ahlaki yozlaşmaya sürüklüyor.

Televizyon dizileri, İslam’a aykırı ve ahlaksız sahnelerle aile yapısını bozmaya devam ediyor.

5-6 yaşındaki çocuklar bile teknoloji bağımlısı haline gelmiş durumda.

Anne-babalar, çocuklarını susturmak için telefon ve televizyona bağımlı hale getiriyor. Oysa ki devletin bu konuda ciddi araştırmalar yaparak önlem alması gerekmektedir.

Ahlak ve Adalet İlişkisi

Ahlak, sadece güzel konuşmak değildir. Ahlak;

Adaletli olmak,

Doğru sözlü olmak,

Anne-babaya iyi davranmak,

İnsanlara şefkatli ve merhametli olmak,

Hasetten ve kibirden uzak durmak gibi geniş bir kavramdır.

Ahlakın olmadığı yerde adalet olmaz! Liyakatsizliğin, haksızlığın olduğu bir toplumda adaletten bahsetmek mümkün değildir.

Ahlak Kaybolursa Ne Olur?

Son olarak, güzel bir rivayetle sohbetimizi noktalayalım:

Bir gün ahlak, yağmur ve ateş dost olmuşlar.

Birbirlerine sormuşlar: “Eğer kaybolursak birbirimizi nasıl buluruz?”

Ateş demiş ki: "Nerede bir duman görürseniz ben oradayım."

Yağmur demiş ki: "Nerede yemyeşil çayırlar ve suyun şırıltısı varsa ben oradayım."

Ahlak susmuş…

Israrla sorunca demiş ki: "Beni kaybederseniz, bir daha asla bulamazsınız!"

Bugün bizler de toplum olarak ahlakımızı kaybetmek üzereyiz. Eğer onu tamamen yitirirsek, bir daha geri getirmemiz çok zor olacak. O yüzden, hep birlikte ahlakımıza sahip çıkmalıyız!

Hayırlı Cumalar.