AK Parti Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı Mehmet Arzu, İstanbul’da düzenlenen 8. Dünya İslam Forumu (DİF) toplantısına katıldı. Toplantıda “tebliğ” konusunda bir sunum yaptı. 50’den fazla İslam ülkelerinin temsil edildiği ve gençler ile kadınların da temsiliyetini bulduğu Forum’da sunum yapan AK Parti Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı Arzu, “Çağdaş Toplumsal, Siyasi ve İktisadi Koşullar Karşısında Manevi veya Siyasi Liderlik İnşası İmkânları, oturumunda Siyaset Okulu”  başlıklı sunumu 5 ara başlıkta tamamladı. ‘BİLİNÇLİ MÜSLÜMAN YENİLİĞE AÇIK OLMALI’ “Bilinçli Müslüman” ara başlığıyla, Müslüman bireylerin “bilinçli Müslümanlar olmasına vurgu yapan Arzu, bilinçli Müslüman’ın yalnız dini bilgilerde değil, bilim ve fende de ilerlemesi gerektiğine vurgu yaptı. AK Parti Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı, “Bilinçli Müslüman’ı”  “Dünyanın coğrafi yapısından, dünyadaki idari sistemlerden, var olan inançlardan haberdar olan, özü İslam’a bağlı yeniliğe açık, donanımlı vasıflara sahip olması lazım.” sözleriyle tanımladı. Sunumunu  “Helal Lokmaya Dikkat Etmek” 2. ara başlığıyla sürdüren Mehmet Arzu, “İslam’da Beytül mal diye bir kavram var, dolayısıyla devletin hazinesine bu gözle bakmak lazım, devletin mali herkesin malıdır. İnsan haklarına riayet çalışanında, çalıştıranında Allah rızasını gözardı etmemesi lazım.” dedi. “Profesyonel Siyasetçi” ara başlığı ile sunumunu sürdüren  Arzu, “Siyaset başlı başına bir alandır. Birkaç okulu okumakla, pozitif bilimleri bilmek, dini bilgileri bilmek, yetmiyor. Siyasetin malzemesi insandır, dolayısıyla insan psikolojisini iyi bilmesi lazım. Halka hizmeti Hakk’a hizmet olarak bilmeli ve halkın düzeyine inebilmelidir. “Herkesle akılları düzeyinde konuşun” hadisinde olduğu gibi. Siyasetin değişik kademelerinde çalışmalı ve siyasi bir terbiye ile yetişmelidir.”  diye konuştu. ‘SİYASET HALKIN YAŞADIĞI KÜLTÜR VE İNANÇ SEVİYESİNE İNMELİ’ “Halk ile Hem Hal Olmak” 4. ara başlığı siyaset ile toplum arasındaki bağa dikkati çekerek, “Siyasetçi halkın değişik katmanlarını tanıyıp onların seviyesinde yaşadıkları kültür ve inanca göre seviyesine inmeli, acısına ve sevgisine ortak olmalı, bir topluluğa yaptığı bir değerlendirmede dikkatli davranmalı. Meclisten çok memleketinde zaman ayırmalı, zamanını öyle ayarlamalı ki, hiç kimse” ben vekile ulaşamadım, il başkanına ulaşamadım” dedirtmemelidir.” şeklinde konuştu. Son olarak “Öz Güven Sahibi Olmak”  ara başlığında özgüveni ele alan Arzu, sözlerini şöyle tamamladı: “Göründüğü gibi olan bir insan, halkın desteğiyle siyasette bir düzeye gelmişse, çalışmaları arasında bir film fırıldak ta yoksa, siyasetçi tabi ki öz güveni yüksek olacak, dolayısıyla çalışmalarında sadece kendini Allah’a karşı sorumlu tutacağı için daha rahat çalışacak, açık sözlü olacak, zaman içinde Hak nezdinde olduğu gibi halk nezdinde de değeri artmış olacak. Yukarıda dile getirilen anahtar kelimeler ışığında siyaset yapılırsa, ebetteki ülke yönetimine katkı verip, halkın huzur ve mutluluğuna, güven ve başarısına katkısı olur. Öyleyse “siyaset okulu” adı altında ilgi duyan bir kesim insanlar yetiştirmeliyiz diye düşünüyor, saygılarımı sunuyorum. Muhterem katılımcılar, siyasete bu kaliteyi kazandırabilirsek hayatımız kolaylaşacak, yönetimimiz değer kazanacak, halkımız mutlu olacak, başarımız artacak, benim kanaatim budur.”