Bugun...



Husumetlerin Son Bulmasının Yolu Diyalog ve Uzlaşı Kültüründen Geçer

Bismil ilçesinde yaşanan, herkesi derinde sarsan, 9 vatandaşın hayatını kaybettiği olayda Diyarbakır’da bulunan bazı sivil toplum kuruluşları ve iktidar partisi olayı şöyle değerlendirdiler:

facebook-paylas
Güncelleme: 17-06-2023 12:36:41 Tarih: 17-06-2023 00:25

Husumetlerin Son Bulmasının Yolu Diyalog ve Uzlaşı Kültüründen Geçer

Mehmet Zeki ÖZER 

 

DTSO Meclisi olarak, Sivil Toplum Örgütlerimiz, kanaat önderlerimiz (Ru Sipî) ile birlikte vatandaşlarımız bu tür sorunların çözümünde uzlaşma heyetinin kurulmasının zorunluluğu olduğunu gözlemlemekteyiz.

Toplumsal Mutabakat Derneği Genel Başkanı Mahmut Şimşek ,Meslek odaları, Din insanları, Kanaat insanları, STK'lar, Üniversite iktidara bu konuda çözüm önerilerini ısrarla sunmalı. . . Tapu ve Kadastroca bu gibi konular  sivil ve devlet Ombundsmanlarından destek almalıdır.

Diyarbakır Ticaret Borsası başkanı Engin yeşil, Birlik ve Beraberliğimize en çok ihtiyaç duyduğumuz bu zaman diliminde böylesi olayların bir daha yaşanmamasını diliyor, bu tür anlaşmazlık ve benzer ihtilaflarda da uzlaşı kültürümüzün var olduğunu belirtmek istiyorum.

Ak Parti il başkanı Av Mehmet Şerif Aydın, Bu tür anlaşmazlıklar içerisinde olan tüm bölge insanlarının, bu olaydan ders almalarını temenni ediyoruz. İnsanların oturup konuşarak çözemeyecekleri hiç bir sorunları yoktur.

DDKD Genel Başkan Yardımcısı Abdülhay Okumuş,  Bölgenin Siyasi kurum ve kişilikleri yanı sıra, toplumun saygın kanaat önderleri ve Sivil toplum kuruluşlarının tüm siyasi kaygılardan uzak bir şekilde bir platform kurarak hem bu felaketin arkasında gelişebilecek olumsuzlukların önüne geçmek, hem de bundan böyle olası benzer olayların önüne geçme çalışmaları başlatması gerekmektedir.

AGD Diyarbakır Şubesi Başkanı Muhammet Kayan, Hem de bir  hiç uğruna ! Ocaklar söndü,  aileler perişan oldu, çocuklar yetim kaldı, yürekler paramparça olanlar buydu.

İşte, Sivil toplum kuruluşların Bismil’de yaşayan olaya ilgili görüşleri şöyle:

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Haziran ayı olağan meclis toplantısına Bismil ilçesinde yaşanan ve hepimizi derinden sarsan,  9 vatandaşımızın hayatını kaybettiği olay damga vurdu.

                              

DTSO Meclis Üyelerinin yüksek katılımıyla yapılan toplantıda DTSO’nun daha önceki yıllarda da kamuoyunu dikkatini çekmeye çalıştığı bu tarz olaylara zemin oluşturan nedenler detaylıca ele alındı. Tarım arazilerinde yapılan toplulaştırma işleminde yapılan yanlışlıklar, hazine arazileri ile ilgili hukuk süreçlerinin yıllarca sürmesi ve genel manada hukuksal süreçlerin ağır işlemesi bu tarz olayların yaşanmasının başlıca nedenlerindendir. Bunun yanı sıra bireysel silahlanmanın artması, genel manada toplumun uzlaşı ve barış ikliminden uzaklaşması maalesef anlaşmazlıkların bu şekilde sonuçlanmasına yol açmaktadır.

Bölgemizde ve ilimizde yaşanan bu tarz olaylarının önüne geçmek için hukuksal süreçler hızlıca neticelendirilmeli, toplulaştırmadan kaynaklanan sorunlar doğru bir şekilde tespit edilip çözüme kavuşturulmalıdır. Kent Sivil Toplum Örgütleri, kanaat önderleri (Ru Sipî) ve kentte yaşayan her vatandaş husumete sebebiyet verecek meselelerde daha fazla duyarlı olmalı, toplumsal barışın devamı için elinden geleni yapmalıdır. DTSO Meclisi olarak, Sivil Toplum Örgütlerimiz, kanaat önderlerimiz (Ru Sipî) ile birlikte vatandaşlarımız bu tür sorunların çözümünde uzlaşma heyetinin kurulmasının zorunluluğu olduğunu gözlemlemekteyiz.

Bismil’deki olayda yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz.  Olayın taraflarını  sükûnet ve sağduyuya davet ediyoruz.

                            

             

ŞİMŞEK: BU SİVİL TERÖRÜ YARATAN HUKUKİ YETERSİZLİKTİR

Toplumsal Mutabakat Derneği Genel Başkanı Mahmut Şimşek, Bismil katliamıyla ilgili yaptığı açıklamada: Cumhuriyet öncesi bir idari yöntemle "ne haliniz varsa görün" mantığı ile yürütülen yasalarla bu olayların ila ebet devam edeceği biliniyor. Bismil adliyesinin son beş yılı buna şahittir. Acı gerçeğimiz budur. Tarih tekerrür ediyor, diyenlere M.A. Ersoy:" Hiç ders alınsaydı, tekerrür mü ederdi" der. Devletin ve siyasi iktidarların bu güne kadar yaptığı düzenlemelerle, bu hukuki yasalarla bu gibi olaylar önlenemiyor. Ne dine, ne hakka ne akrabalığa saygının ne geleneklerin gücü bu tür gayri insani gelişmeleri durduramıyor. Devletin akılı ve gücü bu işe yetse de yasal prosedürler işlemleri uzatıyor. Devletin vatandaşlar arasındaki hukuku koruma yöntemi de yenilenmelidir,  o da zaaf ve zaman kaybı yaratıyor. İktidarlar, neden uzun soluklu, ferasetli bir stratejiyle bu toprak ihtilaflarına olaylardan önce bir türlü el atamıyor. Olay olur. Ölen mezara, öldüren mahpusa, akrabalar adliye koridorlarına ve göçe başladıktan sonra sadece failler aranıyor. Vatandaşla vatandaş arasındaki toprak çelişkisi, vatandaşla devlet ilişkisinde de yaşanıyor. Vatandaşın devletle olan hazine ihtilaflarında da mahkemelerdeki dosyanın ömrü Cumhuriyet'in yaşında olanlar var... Yani devlet bile bu konulardaki vatandaş devlet çelişkisini mahkeme eliyle uzatıyor, çözmeye yanaşmıyor. Hukukumuz, insanları yoruyor. Adeta kendi işini kendin gör diyor. Vurdumduymazlık ayyuka çıkmış. Devlet, toprak reformunu yapsaydı, tapu ve kadastro düzenlemelerini zamanında bitirseydi, inanıyoruz ki, bu gibi olaylar çok çok azalırdı. Devlet adaletiyle çelişkileri çözemeyince, köyler ve köylüler kadastrosuz, tapusuz bir kaç dönüm hazine veya tartışmalı sınır ihtilafını kendilerince çözmeye kalkıyor. Kaba gücünü ve kültürünü ortaya koyuyor. Vatandaşlar arasında bu ihtilaflar işte böyle infial yaratan olaylara neden oluyor.  Bu olayda da "çavsorî", "zor"u kullananlar var elbette. Yine devletin ve iktidarların çözüm sunamadığı bu gibi olaylar dün vardı. Bugün oldu. Yarında var olacak. Maalesef, kadastrosuz, hazine toprak parçacıkları oldukça, orantısız güç ortamı ve bu katliamlar da olacaktır. Bu sivil terörü yaratan hukuki yetersizliktir.

 Bu olayların temel sebebi, yapılmayan toprak reformu, bitirilemeyen kadastro ve orman yasasıdır. Tabloya bakar mısınız? Dokuz gencecik insan, üç yaralı...Katliam...

Meslek odaları, Din insanları, Kanaat insanları, STK'lar, Üniversitemiz bu konuda çözüm önerilerini biriktirmeli ve ısrarla iktidara sunmalı. . . İktidar, tapu, kadastro, çiftçi bu gibi konularda  Sivil Ombudsmanlardan ve devlet Ombudsmanlarından destek almalıdır. Unutulmasın ki, terörün adı, adresi, çıkarı ve huzursuzluk yaratması bin bir türlüdür.

Allah ölenlere rahmet etsin. Yaralılara şifa versin. Sabır diliyorum" dedi.

           

Diyarbakır Ticaret Borsası başkanı Engin yeşil yaptığı yazlı açıklama şöyle:

Diyarbakır ilimiz Bismil ilçesine bağlı Serçeler köyünde arazi anlaşmazlığı yüzünden Taş ile Almayaç aileleri fertleri arasında çıkan tartışmanın silahlı kavgaya dönüşmesi ve 9 vatandaşımız yaşamını yitirmesi 3 vatandaşımızın da yaralanması bizleri derinden üzmüştür.

Birlik ve Beraberliğimize en çok ihtiyaç duyduğumuz bu zaman diliminde böylesi olayların bir daha yaşanmamasını diliyor, bu tür anlaşmazlık ve benzer ihtilaflarda da uzlaşı kültürümüzün var olduğunu belirtmek istiyorum. Çünkü hiç bir şey insan yaşamından daha kıymetli olamaz.

Bu düşünceler ile yaşamını yitiren vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum.

       

 Ak Parti il başkanı Av Mehmet Şerif Aydın

Bismil’de yaşanan hadise hepimizin yüreğini dağladı. Acımız çok büyük. Memleketimizi üzüntüye boğan bu hadisede yitip giden canlara gerçekten yazık oldu. Bu tür anlaşmazlıklar içerisinde olan tüm bölge insanlarının, bu olaydan ders almalarını temenni ediyoruz. İnsanların oturup konuşarak çözemeyecekleri hiç bir sorunları yoktur. Hiçbir şey ama hiçbir şey insanların yaşamından daha kıymetli değildir. Vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyoruz.

 

 

DDKD GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ABDULHAY OKUMUŞ

Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı iki komşu köy arasında meydana elim olayda 9 kişinin öldürülmesi ve birçok kişinin yaralanması, tüm Kürt halkını derinden yaralamıştır.

İki komşu köyün arazi anlaşmazlığı nedeni ile çıkan olayın özünde, Türkiye’de yargı mekanizmasının bu tür sorunları gereken zaman dilimi içinde çözmemesi ve Köylülerimizin karşı karşıya bırakılması yatmaktadır.

2 yıl önce yine Bismil ilçemizin başka köylerinde benzer olay yaşanmış ve 7 kişinin ölümüne sebep olmuştu. Bu ve benzer olaylardan ders çıkarıp zamanında müdahil olunarak çözüm bulunmadığı taktirde, buna benzer  olası olayların önünün alınmasında zorla nacagı açıktır.Bu tür vakaların önüne geçmek için,

Başta hukuk sisteminin bu tür davaları acili yet ile ele alıp gerekli araştırmalarla sonuçlandırması gerekmektedir. Bunun dışında da Bölgenin Siyasi kurum ve kişilikleri yanı sıra, toplumun saygın kanaat önderleri ve Sivil toplum kuruluşlarının tüm siyasi kaygılardan uzak bir şekilde bir platform kurarak hem bu felaketin arkasında gelişebilecek olumsuzlukların önüne geçmek, hem de bundan böyle olası benzer olayların önüne geçme çalışmaları başlatması gerekmektedir.

AGD DİYARBAKIR ŞUBESİ Muhammet KAYAN

Özellikle ülkemizin doğu bölgesinde insanlar geçimlerini daha çok tarım ve hayvancılıkla uğraşarak saglamaktadırlar. Dolayısıyla anlaşmazlıkların çoğu da bu meyanda gerçekleşiyor.

En son Diyarbakır’da 9 kişinin ölümüne neden olan kavga Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde Serçeler (Şidad) köyünün Sarı Hüseyin mezrasında arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan silahlı kavgada yine bütün insanlık ölüme mahkum edildi. Hemde bir  hiç uğruna ! Ocaklar söndü,  aileler perişan oldu, çocuklar yetim kaldı, yürekler paramparça olanlar buydu. Pişmanlık duyulmazsa,  Sulh olmazsa, şehre giderken iki köyün sakinlerinin aynı yolu kullanmasından dolayı  olacaklar çok daha endişe verici Maazallah.

Bölgemizde yaşanan bu vahşet ülkemizin diğer bölgelerinde veya dünyanın başka yerlerinde insanlarımızın metaya duyulan sahip olma hırsından kaynaklı başka meseleler üzerinde kendini göstermeye devam ediyor. İnsanlar arasında epey yaygınlaşan tahammülsüzlük, suizan ve düşmanlık had safhada.

Ülkemizde yaşayan insanlarımızın çoğu ve bu insanlardan müteşekkil devlet kurumları, bu bölgelerde gerçekleşen hiç uğruna ölümlerin nedenini tabii olarak insanların cahilliğine bağlıyor. Cahillik bu olaylarda sebep olarak görülmesi gereken doğru bir ifade olsada bu kelime mana ve muhteviyat olarak görecelidir. Kimisine göre cahillik okur yazar olmamak, kimisine göre ilk, orta ve yüksek öğrenimini tamamlamamak, kimisine göre batıcı bir perspektife sahip olmamak diye bir çok madde yazabiliriz. Ancak bizim sorunlarımızı ve bunların çözüm yollarını bizden daha iyi bilen ve bize bunları bildiren hem bu dünyada hemde ahirette bize saadet yolunu gösteren Rabbimiz her alanda olduğu gibi bu konuda da yolumuzu aydınlatmaktadır.

Cehalet ve buna duçar olan cahil ihmal ettiğimiz önemli  Kur'an kavramlarıdır ve Yüce kitabımız  Kur'an-ı Kerim'de geçtiği ayetlerde şu manalara gelmektedir.

Cahil: Allah’ın emirlerine karşı soğuk davranan, o emirleri basite alıp gereğince önemsemeyen ve daha da kötüsü o emirlerin üzerine başka sözler söyleyendir. (Bakara 2/67)

Cahil: Etrafında kendisine hakkı ve hakikati anlatan binlerce ayet, işaret ve mucize olmasına rağmen halen olağanüstü işler bekleyendir. (En’am 6/35, 111)

Cahil: İyiliği emretmeyip, kötülükten alıkoymayan, insanların hatalarını bağışlamayan, müsamaha ve hoşgörü ile etrafındakilere muamele etmeyendir. (Araf 7/199)

Cahil: Hakkında kesin bilgileri olmamasına rağmen zanna dayanarak bazı şeylerin peşine düşen ve elde ettiği eksik bilgiler üzerine hükümler bina edendir. (Hud 11/46)

Cahil: Şehvet ve nefsanî arzularının peşinde koşan, insanı ayartan iç güdülerinin esiri olandır. (Yusuf 12/33)

Cahil: Emanete ihanet eden, kendisine teslim edilen her ne ise, onu koruyup gözeteceği yerde, umursamayıp zayi edendir. (Ahzab 33/72)

 

Cahil: Allah’a ait bir alanı başka şeyler ile paylaşan, bu paylaşımı meşru göstermeye çabalayan ve başkalarının da böyle yapmaları için teşvik edendir. ( Araf 7/138; Zümer 39/64)

Cahil: Gönderilen elçilerin mesajlarına karşı kulak tıkayıp onları işitmeyip, anlamayan yada anlamasına rağmen anlamak istemeyendir. (Hud 11/29; Ahkaf 46/23)

Cahil: Boş ve faydasız söz, iş ve düşüncelerin peşinde olan, nerede nasıl davranacağı belli olmayan, kendini bilmez ve taşımaz bir hayatın sahibi olandır. ( Kasas 28/55)

Cahil: Sosyal hayatta olan biteni tam anlamı ile anlamayan ve insanların dertlerini çözüme kavuşturmak için uğraşmayandır. (Bakara 2/273)

Cahil: Allah’ın başkasına bahşettiği bazı güzellikleri çekemeyerek kıskanan, kendi elinde bulunan nimetlere şükür edeceği yerde, başkalarının elinde bulananları hazmedemeyendir. (Yusuf 12/89)

Cahil: Başkalarına dil uzatan, kendisi salih bir amel ortaya koymadığı gibi, güzel iş yapanlara engel olan ve güzelliği ortadan kaldırmak için ona-buna çelme takandır. (Furkan 25/63)

Görüldüğü gibi ilahî kelamın lügatinde cahil, çok zengin bir anlam hazinesine sahiptir. Bu anlamları dikkate aldığımızda Efendimiz’in Mekke’nin en kültürlü ve soy itibari ile en asil insanına neden Ebu Cehil/Cehaletin babası dediğini daha iyi anlıyoruz. Vahye tamamen teslim olan ve kullandığı tüm kavramlarını ona inşa ettiren Efendimiz (s.a.v.) nasıl ki, cahilin anlamını çok iyi kavramıştıysa; cehaleti de çok iyi kavramış, onu belli bir zamanın ve mekânın ismi olarak değil, bir zihniyet ve hayat tarzının ifadesi olarak anlamış ve ümmetine de böyle anlamaları için çeşitli uyarılarda bulunmuştur.

Cehaleti Kur'an dışı başka şekilde anlamlandıran kişiler sorunların karşısına sonucu yine aynı hüsran olacak başka  çözüm yolları bulmaya çalışacaktır. Saplı meşe ağacı ortalama 2.000 (ikibin) yıl yaşıyormuş, bahçemizde böyle bir ağaç eksek ve onu kendimizin sansak ağaç bunu duysa ne düşünür acaba , sahip olduğumuzu düşündüğümüz eşya veya bahçedeki bitkiler bile bizden daha uzun süre yaşayabiliyor. Modern çağda Eğer bir şey paraya tahvil edilemiyorsa anında değer kaybediyor. Gerçekte hiçbir şeyine sahip olamadığımız bu dünyada Değer kaybetmeyen tek şey Zamandır, ölümle zamanı donduranlardan olmamak temennisiyle,  önce ahlak ve maneviyat yolunda paylaşmayı esas alan,  kardeşi için yaşayan insanların çabaları bu işi degistirmeye muktedir olur  inşallah. Gayret bizden Tevfik Allah'tandır.

Diyarbakır'da meydana gelen olayda vefat eden kardeslerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına Sabri Cemil, sükunet ve sulh dileriz.

 

 

                                                                                                                           

 




Bu haber 3476 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Diyarbakır Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI YUKARI