Bugun...



CHP GENEL BAŞKANI VE MİLLET İTTİFAKI CUMHURBAŞKANI ADAYI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN ADANA MİLLET BULUŞMASINDA KONUŞTU

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Adana Millet Buluşması'nda açıklamalarda bulundu. Kemal Kılıçdaroğlu:

facebook-paylas
Tarih: 26-05-2023 00:30

CHP GENEL BAŞKANI VE MİLLET İTTİFAKI CUMHURBAŞKANI ADAYI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN ADANA MİLLET BULUŞMASINDA KONUŞTU

Öncelikle hepinize teşekkür ederim. Lütfen alkışı keselim. Beni dikkatle dinlemenizi isterim.

Öyle bir illetle karşı karşıyayız ki, bu illetle mücadele etmek zorundayız. Eğer bir evde bir uyuşturucu bağımlısı varsa annesi, babası, çocuğunun, evladının uyuşturucu kullandığını başkasının bilmesini istemiyor. Yıllardır ben bunu araştırıyorum. Üniversitelerde hocalar araştırıyor. Akademik dünyanın araştırması dışında bu konuda belediye başkanlarımızın, artı pek çok sivil toplum kuruluşunun araştırmaları da var.

Bu illet bulaştığı andan itibaren evde huzur kalmaz. O nedenle benim bir sözüm var. Bu millete bir sözüm var. Her evde huzurun olmasını istiyorum. Her evde bereketin olmasını istiyorum. Her evde eğer huzur varsa, bereket varsa apartmana yansır, sokağa yansır, caddeye yansır, şehre yansır. Eğer bir şehirde uyuşturucu kullanımı yaygınsa o kentte kimse sokağa çıkamaz. Genç kızlar sokağa çıkamaz. Gençler sokağa çıkamaz. O nedenle bu, temelde ele alınması gereken büyük bir illettir. Ve bu illetle ilgili mücadele etmek gerekir.

Şimdi Türkiye özellikle son 10 yılda, altını çiziyorum, özellikle son 10 yılda bütün uyuşturucuların neredeyse merkezi haline geldi. Ta Güney Amerika'dan önce Afrika'ya, sonra Türkiye'ye getiriliyor. Asya’dan, Afganistan’dan bütün o sınırlar aşılarak yine Türkiye’ye getiriliyor. Önce fakir ailelerin çocukları uyuşturucuya alıştırılıyor. Bir arkadaşımızın dediği gibi, bedava veriyorlar. Arkasından bunları torbacı hale getiriyorlar, torbacı yapıyorlar bunları. Ben o fakir ailelerin sorununu çözmek zorundayım, bu benim için bir namus borcudur. Ben o yoksul ailelerin derdini çözmek zorundayım, bu benim için bir namus sorunudur. Nasıl olur da ta kalkacaksınız Afganistan’dan uyuşturucu getireceksiniz. Bütün bu sınırlar nasıl aşılacak? Gemilerle uyuşturucular gelecek. Nasıl aşılacak? Öyle bir musibet ki, bulaştığı andan itibaren evde, mahallede, şehirde huzuru bırakmaz.

O nedenle bu konuda yaptığım bütün araştırmalarda, bütün gözlemlerde bu acı tabloyu yaşayan ailelerle zaman zaman bir araya geldiğimizde, onların gözlerinden, onların seslerinden, onların davranışlarından anlıyorum. Ve bunun bir siyasi tercih olduğunun da altını çizmek isterim. Eğer deseler ki, uyuşturucu konusunda siyasi otorite kardeşim bunu engelleyin. Vallahi billahi polise yetki versinler ve siyasiler dokunmasın bütün uyuşturucu baronlarını gider kulaklarından tutar hâkimin karşısına çıkarırlar. Ben bunu adım gibi biliyorum. Hepimiz bunu gayet iyi biliyoruz.

İstanbul'da bir anne aynen şunu söyledi, ‘Çocuğumu okula gönderiyorum, okuldan çıktığı anda karşısında uyuşturucu satıcısı var. Onu biliyor, görüyor, tanıyor. Akşam gelince ceplerine bakıyorum; cep telefonu duruyor mu, durmuyor mu? Satmışsa cep telefonunu demek ki uyuşturucu almış…’ Bir anne için en büyük dram.

Yine bir ailede tanık oldum. Anne baba diyorlar ki, ‘Vallahi biz yatarken yatak odasının kapısını arkadan kilitliyoruz. Oğlumuz geliyor uyuşturucu kullanıyor, kendi hayatımız tehlikede…’

Bu tablodan Türkiye'nin çıkması lazım. Bu tablo bizim hak ettiğimiz bir tablo değil. Neden siyasiler diyorum. Bu işin sorumlusu neden siyasiler, bu işin sorumlusu neden ülkeyi yönetenler? Şunun için. Para bitti. Her şeyi sattılar. Fabrikaları sattılar, arsaları sattılar, daireleri sattılar, her şeyi sattılar yine para yok, paraya ihtiyaçları var. Bu sefer kanun çıkardılar. Yurtdışındaki bütün kirli paranı Türkiye'ye getirebilirsin. Uyuşturucu paralarının tamamını Türkiye’ye getirebilirsin. Paraları getir. Tam sekiz sefer kanun çıkardılar. Bir daha söylüyorum, bir değil, iki değil, üç değil, beş değil, tam sekiz sefer kanun çıkardılar. O parayı, uyuşturucu baronlarının parasını Türkiye'ye getirin; ne savcı, ne polis, ne mahkeme hiç kimse size dokunmayacak. Ve bunlar paraları getirdiler. Paraları getirirken kendileri de geldiler. İstanbul, şu anda uyuşturucu baronlarının at koşturduğu bir yer. O kadar rahatlar ki kimse bize dokunamaz diyorlar ve kimse dokunmuyor onlara. Hapse girmiş uyuşturucu baronlarını bile çıkardılar hapisten.

Şimdi sizin düşünmeniz lazım. Ülkeyi bu batağın içine sokanlara sizin oy vermemeniz lazım. Evladınızı düşünüyorsanız, ailenizin huzurunu düşünüyorsanız, komşunuzun huzurunuzu düşünüyorsanız bu uyuşturucu baronlarıyla mücadele etmeyenlere asla ve asla oy vermemeniz lazım. Bu illetten çocuklarımızı kurtarmak gerekiyor. En fakirinden en zenginine kadar her ailenin bütçesine göre uyuşturucu satılıyor. Fakirse ona göre uyuşturucu, zenginse ona göre uyuşturucu. Böyle bir pazar olur mu? 80 milyon insan zehirleniyor burada. Ve bizim evlatlarımız, bizim çocuklarımız zehirleniyor. Ki, her anne için evladın ne olduğunu hepimiz biliriz. Anneler evlatları üzerine titrerler. ‘Ayağına taş değmesin’ derler. ‘Aman karnı aç mıdır, tok mudur’ derler. ‘Aman yemeğini zamanında yedi mi, aman güzel bir evlilik yapsın, aman güzel torunlarım olsun…’ Bütün anneler böyle bir beklenti içindedir. Ama bu beklentinin dışına çıkıp uyuşturucu illetiyle tanışınca farklı bir dünya çıkıyor ortaya. Bunun mücadelesini yapmak zorundayız. Ve beraber yapmak zorundayız.

Hepinize en içten sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Sağ olun, var olun diyorum.




Bu haber 804 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Manşetler Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI YUKARI