Her hafta Cuma günü saat 11.11'de Şanlıurfa'nın bir sorununu ve bu soruna yönelik çözüm önerilerini paylaşan HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanı Emin Özaslan, bu hafta ise ürünlerini Toprak Mahsulleri Ofisi’ne satmak isteyip de bir türlü randevu alamayan çiftçilerin sorunlarını kamuoyu ile paylaştı.

Hububat üreticisi çiftçileri ziyaret eden Özaslan, "HÜDA PAR olarak bu hafta bin bir zahmetlerle üretim yapan çiftçi kardeşlerimizin ürettiği ürünü TMO'ya teslim etmesi sürecinde yaşadığı randevu krizini gündeme taşıyacağız ve buna yönelik bazı çözüm önerilerini paylaşacağız." dedi.

"Bu buğday dünyanın hiçbir yerinde yok"

Özaslan’a derdini anlatan çiftçiler şunları söyledi:

"Bu buğday dünyanın hiçbir yerinde yok. Maalesef satamıyoruz. Hepsi çiftçinin elinde kalmış. Çiftçi can havliyle 7,50 TL'ye buğday satıyor. Çiftçi biterse Türkiye biter. Maalesef çiftçiye randevu yoktur. Her gün randevu sistemine giriyoruz ama randevu alamıyoruz. Yazıktır, günahtır. Bu çiftçilerin suçu nedir?

Çiftçi rezil olmuş, gübre alamıyor, mazot alamıyor. Rusya'dan alacağımız buğdayı kendi çiftimizden alalım. Niye Rusya'ya yalvarıyorsunuz. Şu an çiftçiler TMO'dan randevu alamıyor. Çiftçi çok mağdur. Bu durum böyle olsa çiftçi toprağını satar.

Dünyanın en güzel buğdayları, dünyanın en güzel mercimekleri burada yetişmektedir. Çiftçilerimiz gübre almış, mazot almış. Geçen sene mazot 14-15 liraydı. Şu anda mazotun litre fiyatı 35 liradır. Böyle giderse kimse ekimi yapamaz hale gelecektir.

Çiftçi randevu alamıyor, çiftçi şu anda perişandır. Tarım Bakanlığı buna kısa zamanda bir çözüm bulsun. Çiftçi şu anda çok mağdurdur. Malları elinde kalmıştır, satamıyor.

Randevu sistemine giriyoruz. TMO'dan hangisine giriyorsak bu randevu sisteminden randevu alamıyoruz. Ama bazıları istediği zaman gidip malını ofise verebiliyor. Adamı olan kişi gidip direk malını verebiliyor. Bunda bir sorun var. Bu sorunun çözülmesini istiyoruz."

"TMO geç kaldı"

HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanı Emin Özaslan, "Evet bu yıl çiftçiler için bereketli bir yıldı. Verim oldukça yüksek, fakat piyasada oluşan ürün fiyatı düşük kalınca hükümetin açıkladığı fiyat da piyasanın biraz üzerinde olunca herkes TMO'ya yönelmek zorunda kaldı. Fakat TMO adım atmakta biraz gecikti. Kendi depolama alanı yetersiz olunca dışarıda başka depolar kiralama yoluna gitti. Fakat bu süreç geç işleyince ve geç davranınca borcu olanlar randevu alamadığı zaman mahsullerini piyasaya ucuz fiyata satmak zorunda kaldı ki; ödemesi gereken borçlarını zamanında ödeyebilsin diye." dedi.

"En çok mağdur olan Güneydoğu çiftçisi oldu"

Özaslan, "Bu süreçte en çok mağdur olan çiftçi, Güneydoğu çiftçisi oldu. Neden? Çünkü Güneydoğu'da hasat batı illerine göre erken zamanda yapılıyor. Dolayısıyla TMO bu alımlara geç başladığı için ve depolama alanları ona göre hazırlıklı olmadığı için en çok mağdur olan Güneydoğu çiftçisi oldu." ifadelerini kullandı.

"Ödemeler erkene alınsın"

Çözüm önerilerini anlatan Özaslan, "Birincisi 'Toprak Mahsulleri Ofisi açmış olduğu randevu sistemini açıp kapatmak yerine, sürekli 7/24 saat boyunca açık tutsun. Çiftçi 2 ay sonra mı, 3 ay sonra mı hangi tarihte ürünü ofise teslim edeceğini önceden bilsin ki, ona göre belki de gidip dışarıdan bir borç bulacaktır. O zaman nasıl olsa para alacağı tarih bellidir diye, çok rahat hareket edecek. Ama şuan randevu alamadığı zaman çiftçi de çıkmaza giriyor ve piyasaya gidip ürünü ucuza satmak zorunda kalıyor. Çünkü ödemesi gereken borçları var. O yüzden randevu sistemi 7/24 saat esasına göre açık tutulmalıdır.  

İkinci çözüm önerisi olarak 'Çiftçi Toprak Mahsulleri Ofisi’ne ürünü teslim ettikten 1 ay sonra parasını alabiliyor. Biz de diyoruz ki; çiftçi ürünü teslim ettikten sonra acil ödemesi gereken borçlara karşın devlet, 3/1 oranında parasını hemen ödesin. Geri kalan 3/2'sini de ay sonunda ödesin. Ya da çiftçi ürünü teslim ettikten sonra paranın yarısını 15'inci günde ödensin, geriye kalan yarısını ise 30'uncu günde ödesinler. Bu aynı zamanda piyasadaki fiyatı da biraz daha dengeli hale getirir" şeklinde konuştu.

"Çiftçi çökerse ülke çöker"

Özaslan, "Toprak Mahsulleri Ofisi’nin şu anki insan kaynakları bu alıma karşı yetersiz kalıyor. Bakanlık bünyesindeki diğer kurumlardan personel takviyesi çok rahat yapılabilir ya da farklı bakanlıklardan da personel takviyesi bu tarafa doğru kaydırılırsa o zaman 7/24 esasına göre ofis çalışır ve daha hızlı alım gerçekleştirir. :iftçiyi korumazsak, çiftçi çökerse ülke çöker.” diyerek memleketin kalkınması için çiftçiye sahip çıkılması ve çiftçinin korunması gerektiğinin altını çizdi.