Yasin Güler

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi'nde, son yıllarda artan şüpheli çocuk ölümleri Meclis gündemine taşındı. 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunmasının ardından, bölgedeki çocuk güvenliğinin sağlanması ve son 29 yılda meydana gelen doğal olmayan ölümlerin araştırılması için Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo tarafından Meclis Araştırması açılması talep edildi.

Narin Güran’ın Kaybolması ve Cansız Bedeni Çuvalda Bulundu

21 Ağustos'ta Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kaybolan Narin Güran’ın cansız bedeni, 9 Eylül’de Eğertutmaz Deresi yatağında çuvala konulmuş ve taşlarla kapatılmış halde bulundu. Arama çalışmalarının üçüncü aşamasında ortaya çıkan bu trajik bulgu, bölgede infial yarattı. Şüpheli Nevzat Bahtiyar’ın itirafları ve kamera kayıtları, Narin’in kaybolduğu gün öğleden sonra köy dışına çıkarıldığını ortaya koyarken, aile üyelerinin çelişkili ifadeleri soruşturmanın yönünü değiştirdi.

Narin’in amcası ve kuzenlerinin, olay günü Narin’i farklı saatlerde gördüklerine dair verdikleri ifadeler şüphe uyandırdı. Olayla ilgili detaylar derinleştikçe, gözaltına alınanların sayısı arttı ve bu ölümlerin organize bir gizleme çabası ile örtbas edilmeye çalışıldığı iddiaları ortaya çıktı.

Bölgedeki Diğer Şüpheli Ölümler Gündemde

Narin Güran’ın ölümü, Tavşantepe Mahallesi'ndeki diğer şüpheli ölümleri de gündeme taşıdı. Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, Narin’in engelli ablası Tülin Güran’ın da 7 yaşında şüpheli bir şekilde hayatını kaybettiğini ve bu ölümle ilgili otopsi yapılmadığını belirtti. Savcılık, Tülin Güran’ın ölümüne ilişkin dosyanın yeniden açılmasına karar verdi. Ayrıca, Narin’in kuzenlerinden birinin intihar ettiği, bir diğerinin ise intihara teşebbüs ettiği iddiaları kamuoyuna yansıdı.

Çocuk Güvenliğinin Sağlanması İçin Meclis Araştırması Talebi

Ceylan Akça Cupolo, Tavşantepe Mahallesi'nde son 29 yılda yaşanan doğal olmayan ölümlerin araştırılmasını talep ederken, Türkiye genelindeki kayıp çocuk vakalarına da dikkat çekti. Milletvekili, çocuk ölümleri ve kayıplarıyla ilgili kapsamlı bir veri tabanı oluşturulmadığını vurguladı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2008-2016 yılları arasında kaybolan 104.531 çocuğa ilişkin verileri açıkladığını, ancak bu çocuklardan kaçının bulunduğuna dair bilgi paylaşmadığını hatırlattı. Son iki buçuk yıl içinde ise en az 133 çocuğun şüpheli ölümlerle hayatını kaybettiği iddia ediliyor.

RTÜK ve Yetkililerin Tutumu Tepki Çekti

Narin Güran’ın kaybolması ve ölümünün ardından basının olayı takip etmesi üzerine, Diyarbakır 5. Sulh Ceza Hakimliği tarafından olayla ilgili yayın yasağı getirildi. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı da araştırma yapan medya kuruluşlarını tehdit etti. Bu gelişmeler üzerine, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu'nun yaptığı “Bizlerin bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var. Çünkü aile de bizim dostlarımız” açıklaması kamuoyunda tepkiyle karşılandı.

Türkiye Genelinde Artan Şüpheli Çocuk Ölümleri

Narin Güran’ın ölümü, sadece Diyarbakır’da değil, Türkiye genelinde de çocukların güvende olmadığına dair endişeleri artırdı. Leyla Aydemir, Gülistan Doku, Ceylan Önkol ve Uğur Kaymaz gibi birçok çocuk, ya şüpheli şekilde hayatlarını kaybetti ya da kolluk kuvvetlerinin müdahaleleri sırasında öldü. Bu olayların ardından yetkililerin etkin önlemler almadığı ve çocuk hakları konusunda ciddi boşlukların olduğu eleştirileri gündeme geldi.

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi'nin 2023 Türkiye Nihai Gözlem Raporu’nda da, Türkiye'nin çocuk haklarıyla ilgili veri toplama sisteminin geliştirilmesi gerektiği uyarısı yapıldı. Raporda, özellikle savunmasız çocukların durumlarının analiz edilmesi ve bu verilerin kamuoyuyla paylaşılması gerektiği belirtildi.

Çocuk Güvenliği Krizi

Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, Türkiye’de çocukların ciddi bir güvenlik kriziyle karşı karşıya olduğunu ifade ederek, Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde son 29 yılda yaşanan şüpheli ölümlerin araştırılması için Meclis’e acil araştırma komisyonu kurulması çağrısında bulundu. Cupolo, özellikle çocuk ölümleri konusunda gerekli adımların bir an önce atılmasının, benzer trajedilerin önlenmesi adına hayati önem taşıdığını vurguladı.