aohbet islami chat omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat sohbet siteleri mobil sohbet Penis Büyütme Ameliyatı Meme Büyütme Ankara Burun Estetiği Ankara Lazer Epilasyon Ankara Lazer Epilasyon Ankara Kürtaj Ankara Kızlık Zarı Dikimi Ankara Lazer Epilasyon Konya Cilt Bakımı Konya Kıl Dönmesi Tedavisi Ankara Hemoroid Tedavisi Ankara Meme Ultrasonu Ankara Radyolog Ankara Selülit Tedavisi Konya Göz Kapağı Estetiği Ankara
Bugun...



DİYARBAKIR’IN FİKİR VE İLİM ÖNCÜLERİ: 4

SİLVAN ÂLİMLERİ 5. Seyda Molla Abdüssamed Ferhandî (ö 2013) Seyda Molla Yahya Ferhandî’nin oğlu olan Seyda Molla Abdüssamed, 1917 yılında Ferhand köyünde doğmuştur. İlk olarak babası Seyda Molla Yahya’dan daha sonra Seyda Molla Yasin Toprak’tan ders almış, son olarak ilmi icazetini babasından almıştır. Babasının medresesinde onun rahatsızlığı sıralarında yerine ders vermiştir. O da babası gibi müderrislik yapmış ve çok sayıda öğrenciye icazet vermiştir. İcazet verdiği öğrencileri arasında şu âlimler de vardır:

facebook-paylas
Tarih: 21-03-2025 00:01

DİYARBAKIR’IN FİKİR VE İLİM ÖNCÜLERİ: 4

 

 

1)Molla Selahaddin Şemamî,

2)Molla Selahaddin Kaplan,

3)Molla Hadi Hırabazinî.

Seyda Molla Abdüssamed’in aynı zamanda tasavvufi yönü de mevcuttur. Babasının vefatından sonra kendisi bir müddet beklemede kalmış ve yaklaşık 10 yıl sonra Bitlis’in Kasrik köyünde ikamet eden ve Şeyh Ahmed Haznevî’nin halifesi olan Şeyh Abdulhakîm Bilvanisî'ye mürit olarak intisap etmiştir. Kısa bir süre içerisinde şeyhi tarafından kendisine tasavvufi icazet ve hilafet verilmiştir. Bir müddet sonra Bitlis'ten Menzile taşınan Şeyh Abdulhakîm Bilvanisî orada vefat etmiştir. Şeyh Abdulhakîm tarafından halife olarak seçilen Seyda Molla Abdüssamed tekrar Ferhand medresesine dönmüş ve babasının izini takip ederek tedrisata tekrar devam etmiştir. Bu safhada Müritlerle olan bağlantısı ikinci planda kalmıştır.

Hayatının büyük bölümünü köyde müderrislik yapmakla geçiren Seyda Molla Abdüssamed,  1977-1981 yılları arasında Şanlıurfa Viranşehir’e bağlı Büyük Merdis köyünde bir süre kalmış, daha sonra tekrar köyüne dönmüştür. Birkaç yıl daha müderrislik yapmışsa da, yaşlılığı sebebiyle ders veremez olmuş ve Hicaz’a gidip Medine’ye yerleşmiştir. 2013 yılında Medine’de vefat etmiştir.

Seyda Molla Abdüssamed’den sonra oğlu Molla Afif bir süre Ferhand’da imamlık görevine devam etmiştir. Molla Afif emekli olunca Seyda Molla Abdüssamed’in kardeşi Molla Abdullah Melikoğlu 1995 - 2001 yılları arasında Ferhand köyünde imamlık görevini yürütmüş ve sonra Diyarbakır’a yerleşmiştir. Ağustos 2006'da Diyarbakır'da vefat eden Molla Abdullah, Diyarbakır Şehitlik Mezarlığına defnedilmiştir. Seyda Molla Abdullah’ın 2001 tarihinde Ferhand köyünden ayrılıp Diyarbakır’a yerleşmeye başlamasından bu yana Seyda Molla Abdussamed'in oğlu Molla Abdülmelik babasının ve dedesinin uzun yıllar hizmet verdiği bu köyde imamlık gçrevini ifa etmeye başlamıştır.

6. Seyda Molla Yahya Zebriya (ö.1943)

1890 yılında doğan ve Zerbiya köyü sakinlerinden Molla Hüseyin Zerbiya’nın kardeşi olan Molla Yahya Zebriya, Seyda Molla Hüseyin Küçük’ün yanında okumuş ve icazetnamesini ondan almıştır.

Seyda Molla Yahya, medrese tahsilini bitirdikten sonra Silvan’ın Fera ve Karaali köylerinde 12 yıl kadar imamlık ve müderrislik yapmıştır. Sason Müftüsü olarak atanmış ancak görev yerine gitmeden 1943 yılında kalp krizi sonucu vefat etmiş ve Bismil’de defnedilmiştir.

7. Seyda Molla Muhammed Heldavî (ö. 1955)

Ailesi aslen Boşat köyünden olan Seyda Molla Muhammed, Silvan’ın Helda köyünde doğmuştur. Babasının adı Ömer, büyükbabasının adı Hacı İbrahim’dir. Medrese tahsiline doğduğu köyde müderris olan Bahçe şeyhlerinden Şeyh Halid Heldavî’nin yanında başlamış ve daha sonra isimleri aşağıda belirtilen âlimlerin medreselerinde okumuştur:

Silvan’da müftülük yapan Seyda Molla Yakûb,

Silvan eski müftüsü Molla Abdurrahman Yardımcı,

Bismil’in Tilşahm köyünden Seyda Molla Abdullah Tilşahmî,

Molla Yahya Ferhandî,

Molla İbrahim Bellî.

Medrese eğitimin en çok Seyda Molla Yakûb’tan alan Seyda Heldavî muhtemelen icazetnamesini de ondan almıştır. Seyda en çok kendi köyü olan Helda’da, değişik sürelerde de Diyarbakır’ın Ti Alo, Bismil’in Balyi ve Kulp’un Kuyi köyünde de imamlık ve müderrislik yapmıştır. Yetkin bir âlim olan Seyda Heldavî bir ara Medreselerde okutulan “Enwar” adlı meşhur Şafiî Fıkıh kitabını kast ederek, “Keskî Enwarê mexwûne ji xeyrî zatê Heldewî” (Heldewî zattan başka kimse Enwar’ı okumasın) demiştir. Bunu duyan dönemin en meşhur âlimlerinden Seyda Molla Hüseyin Küçük (bazı rivayetlere göre Seyda Molla Yakûb onu çağırarak “Enwar” kitabından zor olan bazı ibareleri sorar. Seyda Heldavî bu ibareleri doğru bir şekilde okuyup anlam verince onun ilmî kabiliyeti tescillenmiş olur.

1955 yılında vefat eden Seyda Heldavî, eser olarak geride bazı kasideler ve “Tûba’z-Zemân” adlı Kürtçe bir eser bırakmıştır. Seyda bu eserine hicri 1344 yılında başlamış ve 1354 yılında tamamlamıştır. Bu eser, İmam Gazzâlî’nin “Mihacü’l-Âbidîn” adlı eserinin Tövbe Bahsinden itibaren geniş bir özeti sayılır. Seyda; ahlak, tasavvuf ve manevî aşk ağırlıklı bu eserinde Hz. Peygamber aşkını “Pîr” unvanıyla andığı Ehmedê Xanî’den aldığını şöyle belirtmektedir:

Me ev resm û adab ji Xanîyê Pîr

Exiz kir ku lewra der înca cedîr  

Biz bu usul ve adabı Pîr-i Xanî’den aldık

Ki bunlar burada ele alınmaya layıktır.

8. Seyda Molla Musa (ö. 1971)

Seyda Molla Sadreddîn Toprak’ın tahsil gördüğü medreselerden biri olan Boşat Köyü Medresesi’nin o zamanki müderrisi Seyda Molla Musa imiş. Seyda Molla Sadreddîn “Şark Medreselerinde Bir Ömür” adlı eserde şöyle der ( s. 48-49):

“Tahsilime yine Silvan’a bağlı Boşat köyünde Molla Musa adında bir hocanın yanında İbnu Kasım kitabını okuyarak devam ettim. Molla Musa’nın medresesinde 20 kadar öğrenci vardık. Uzun yıllar sonra Nebi Camii’nde birlikte imam-müezzin olarak görev yaptığımız merhum Molla Abdullah Hamitoğlu ve ifade yeteneğine hayran olduğum Şeyh Heybet Efendi de aramızda idi. Tek partili istibdat devriydi, Bir gün ansızın medresemize jandarmalar baskın yaptı. Molla Abdullah’ın da içlerinde bulunduğu 5-6 arkadaşı alıp götürdüler. Ben, yaşımın küçüklüğünden faydalanıp bir tokat yiyerek kurtuldum. Götürülenler, nezarete atıldıklarını söylediler; ama kaç tokat ya da sopa yediklerini saklı tuttular. Aynı gün, yakınımızdaki Ferhand köyünden Molla Yahya Efendi’nin medresesinden de 18 okuma suçlusu götürülmüştü”.

Mehmet Çağlayan Hoca’nın Seyda Molla Musa ile ilgili yazdıklarını aşağıda özetliyoruz (Şark Uleması, s. 242-243):

1891 yılında Muş’un Şerefkan köyünde doğan Seyda Molla Musa, temel eğitimini amcası Molla Süleyman’ın yanında gördükten sonra Muş’un Kerat köyüne giderek burada müderrislik yapan Seyda Molla Süleyman Efendi’nin yanında sürdürmüştür. Muş Merkez Alaeddîn Bey Camii yanında bulunan medresede müderris olan Seyda Hamdî Arapzade’den bir süre ders aldıktan sonra Norşin Medresesi’ne giderek bir müddet de bu medresede okumuştur. En son Diyarbakır’ın Silvan ilçesine giderek geriye kalan eğitimini burada Seyda Molla Abdurrahman’ın yanında tamamlayıp ilmî icazetnamesini ondan almıştır.

İcazetname aldıktan sonra Urfa ve değişik yörelerde müderrislik yapan Seyda en çok Diyarbakır merkez ve Silvan’ın Boşat, Bülbül, Atşa, Sadî ve Çemikan köylerinde 92 yıllık ömrünü eğitime adamış ve yüzlerce talebe yetiştirmiştir. Bir ara Şam’a giderek orada da ders vermiştir. Onun yanında okuyup mezun olan meşhur bazı simalar şunlardır:

-Barınlı Molla Abdullah

-Hasenanlı Molla Abdulbari

-Karacadağlı Molla Şeyh Musa

-Sadıklı Molla Cemîl

-Molla Kemal

-Molla Kadri

-Molla Sadık

-Molla Said

-

Vefatı: Seyda Molla Musa 1971 yılında Diyarbakır’da vefat etmiş ve Mardinkapı Mezarlığına defnedilmiştir. Geride ilimle iştigal eden Mela Muhammed Sıddık ve Mustafa adlarında iki erkek çocuk bırakan Seyda’nın Arapça ve Farsça bazı eserlerinin de olduğu söyleniyorsa da bu eserlere ulaşma imkânımız olmadı.

9. Molla Hamid Toprak (ö.1976)

Molla Hamid Toprak, aslen Siirtlidir. Babasının adı Muhammed Hatib’dir. Şer’iye mahkemesi başkâtipliği görevini sürdürürken Silvan’a gelmiş, görevi sona erdikten sonra da orada kalmıştır. Başkâtiplik görevinden sonra bir süre Hadi Hüseynî’nin, yerine görevini yürütmüştür. Ancak Molla Hadi tekrar Silvan’a atanınca kendisine Ergani müftülüğü teklif edilmişse de kendisi bu teklifi kabul etmeyerek emekli olmayı tercih etmiştir. Fakat Silvan’ı terk etmemiş ve 1976 yılında burada vefat etmiştir.

Molla Said Toprak, boşanma konusunda kişinin lehine müsamahakar fetvalar vermekle bilinmektedir. Fıkhi konularda Arapça yazdığı beş adet risalesi vardır. Genellikle kendisine sorulan bazı sorular üzerine kaleme aldığı ve fıkıh kitaplarından nakillerde bulunarak yazmış olduğu bu risaleler şunlardır:

1)Faiz hakkında muhtasar bir risale.

2)Nikahın Feshi hakkında bir risale:

Bu risalede birleşmenin gerçekleştiği bir nikâhın, atanmış bir hâkimin hükmü olmadan eşler tarafından feshinin batıl olduğunu anlatmakta ve bunun delillerini sıralamaktadır.

3)Evlenme hakkında bir başka risale

Bu risaleyi buluğa ermemiş küçük bir kızın buluğa ermiş bir kişi ile evlendirilmesi konusunda dönemin Diyarbakır Müftüsü Molla Halil’in kendisine sorduğu bir soru üzerine kaleme aldığını ifade etmiş, böyle bir evlilikte eşler arasında denklik şartının gerçekleşmediğini belirtmiştir. Risalenin sonunda 21 Zilkade / 1375 tarihi kayıtlıdır.

4)Kolonya hakkında bir risale

 Kolonyanın necis (dini açıdan pis) olduğundan hareketle kullanılmasının caiz olup olmadığının kendisine sorulması üzerine cevap olarak yazdığı bir risaledir. Değişik görüşleri naklettikten sonra kullanılabileceğine dair görüşünü ifade etmiştir.

5)Namazın art arda yapılan üç hareketle bozulacağına dair risale

Bu risalede namazı bozan ve bozmayan bazı hareketler konusunda bilgi vermiştir. Risalenin sonunda 1 Zilhicce 1375 tarihli kayıt vardır.

10. Şeyh Saîd Baxçeyî/Bellî (ö. 1980)

1836 yılında doğan ve Şeyh İbrahim’in oğlu olan Seyda Şeyh Saîd, Silvan’ın Baxçe köyünden Bellî köyüne göç edip buraya yerleştiği işin “Bellî” nispeti ile de anılmaktadır. Şeyh Ömer Tilşahmî’den icazetname alan bu zat, kardeşleri içerisinde en âlim olarak bilinmektedir. 1980 yılında 54 yaşında vefat eden bu âlimden Seyda Molla Yahya Ferhandî hem medrese tahsili hem de hilafetname almıştır.

Aslen Botan mıntıkasından Eruhlu olan Seyda Şeyh Saîd’in babası Şeyh İbrahim, Nakşibendi Tarikatının Hilafetini Irak Bölgesinden almış ve ailece Silvan ilçesinin Baxçe köyüne yerleşmiştir. Tasavvufi icazet ve hilafetini babası Şeyh İbrahim’den alan Seyda Şeyh Saîd, Bismil'in Bellî köyüne yerleşmiş ve orada vefat etmiştir. Cenazesi oradan Silvan’ın Bahçe Köyüne kadar müritleri ve muhipleri tarafından el üstünde taşınmış ve orada kardeşi Şeyh Salih’in yanına defnedilmiştir. Seyda Molla Yahya Ferhandî, medresenin akşama doğru tatile girdiği Perşembe günlerinde tasavvufi faaliyetlerine ağırlık verir ve bazı Perşembe günlerinde hem hocası hem de şeyhi olan büyük Seyda Şeyh Said’in mezarının bulunduğu Bahçe köyüne giderek hem Şeyh’inin ailesini hem de Şeyh’inin mezarını ziyaret ederdi.

HAZRO SİMALARI

 

1. Seyda Haccı Fettah (Seydayê Hecî)

1. 1. Hayatı

1892 yılında Hazro Cami Mahallesi’nde dünyaya gelen Seyda Hacı Fettah, medrese eğitimini tamamlayıp ders vermeye başlamasından dolayı yörede büyük âlimler için kullanılan "seyda" unvanını; erken yaşta hacca gittiği için "hacı" lakabını ile anılmaktadır. Kardeşi Abdurrahman Yazıcı'nın Hazro Beylerine kâtiplik yapmasından dolayı da soyadı kanununun çıkmasından sonra ·'Yazıcı" soyadını almıştır. Babasının adı Hacı Ahmed’dir.

Seyda 1920'Ii yıllarda Silvan'da girdiği ilmi bir imtihanı kazanarak ilmiye sını¬fına girmeye hak kazanmış ve askerlikten muaf tutulmuştur.

İlk evlilik yapan Seyda ilk olarak dayısı Molla Abdullah (Düşünücü)'nün kızı ile evlenmiş, ancak çocuğu olmamıştır. 1944 yılında hanımı vefat edince intisap ettiği Hezanlı Şeyh Muhammed Selîm' in kızı ile evlenmiş ve hayatının sonuna kadar onunla evli kalmıştır. Ancak bu ikinci evliliğinden de çocuğu olmamıştır. 

Seyda 76 yaşında iken hastalanmış, yaklaşık yedi yıl hasta yattıktan sonra 21 Şubat 1975 yılında 83 yaşındayken vefat etmiş ve Hazro Kabristanında defnedilmiştir.

1. 2. Tahsili

Yaklaşık 10-12 yaşlarından itibaren medrese eğitimine başlayan Seyda, ilk tahsilini Hazro'da dayısı Molla Abdullah’ın (ö: 1944 ) yanında yapmış, sonra Diyarbakır merkeze bağlı Tıl Alo (Karaçalı) köyüne giderek babasının dayılarından Molla Faik'ten ders almıştır. Köydeki tahsilini tamamladıktan sonra Lice ilçesine gitmiş ve orada dönemin ünlü iki âlimi olan Molla Abdullah (ö: 1915) ile Seydayê Licî olarak meşhur olan Molla Muhammed Hadî’den (ö. 912) ders almıştır. Ardından Batman'ın Kozluk ilçesine bağlı Cezni köyüne giderek bir süre burada Molla Reşit adındaki bir hocadan ders almıştır. Son olarak Silvan'da Molla Hüseyin Küçük’ün (ö: 1955) yanında medrese eğitimini tamamlamıştır.

1. 3. Bazı Hocaları

Molla Abdullah Düşünücü: Seyda’nın dayısıdır ve daha sonra kayınpederi olmuştur. İlk derslerini, hayatının büyük bir kısmını geçirdiği Hazro'da bu hocasından almıştır.

Liceli Molla Faik: Til 'A1o (Karaçalı) köyünde ikamet eden Molla Faik, Seyda’nın babasının dayılarındandır.

Molla Muhammed Hadi (Seydayê Licî):  Bir kısım derslerini Lice'de bulunan bu hocasından okuyan Seyda, “Molla Camî” adlı nahiv kitabını da bu hocasından okumuştur.

Abdullah (Meylanî): Seyda önce Lice ilçesine bağlı Kuçik köyünde, daha sonra Lice merkezde bu hocasından ders almıştır. Abdullah Vehbi olarak da bilinen bu âlim 1878'de Diyarbakır'ın Lice ilçesinde doğmuştur. Babası¬nın adı Şeyh İbrahim efendidir. Şeyhzade lakabı ile tanınır. 1320/1902 yılında girdiği imtihanı kazanarak ilmi ehliyetname almış, önce Kuçik köyünde imamlık yapmış, Molla Muhammed Hadi'den sonra Lice müderris-i umumiliğine tayin olmuştur.

Molla Reşit: Seyda, Batman'ın Kozluk ilçesine bağlı Cezni köyünde bu hocadan da bir müddet ders almıştır. Söylendiğine göre Molla Reşit, gündüz ormanlık alandan odun toplar sırtında getirir, akşam onların ışığında ve ısısında ders hazırlar, öğleden sonra da öğrencilerine ders verirdi.

Seyyid Abdurrahman Yardımcı:  Bu zat, Silvan müftülüğü yaptığı dönemde ilçede bulunan tarihî Kara Behlül Camii Medresesi’nde hocalık yaparken Seyda’ya ders vermiştir. Kendisi de Molla Hüseyin Küçük'ten icazet almış¬tır.

Molla Hüseyin Küçük:  Silvan'da ikamet eden bu âlim, Seyda’nın tahsil hayatında önemli bir yer işgal etmektedir. Derslerini ağırlıklı olarak Molla Hüseyin'den alan Seyda, medrese tahsilini onun yanında bitirerek ilmî icazetini ondan almıştır.

1. 4. Müderrisliği

Seyda’nın oldukça uzun süren bir müderrislik hayatı olmuştur. Sade bir hayat yaşar ve bütün zamanını medresesinde öğrencilerine ders vermekle geçirirdi.  Tlebelerin yaptığı hatalara karşı öfkelenmez, sükunetini muhafaza ederdi. Onlara karşı oldukça hoşgörülü idi. Bir defasında yanında okuyan bir öğrencisi “İsagucî” diye bilinen mantık kitabının haşiyelerinden biri olan “Kûl Ahmed” adlı kitapta okuduğu konuyu bir türlü anlamaz ve sıkılır, kitabı bir tarafa atarak; “bu kâfırin kitabı da okunur mu!” der ve medreseyi terk eder. Hoca kızmaz ve aynı kitabı bir başka öğrenciye okutur. Adı geçen öğ¬renci ertesi gün tekrar gelerek okumaya devam etmek istediğini bildirir. Hoca, "Ne oldu, kitabın yazarı Müslüman mı oldu ki okumaya devam etmek istiyorsun?" diyerek espri yapar ve yine kendisine ders vermeye devam eder.

Klasik ilmî anlayışa sahip olan Seyda, mütekaddim denilen eski devir âlimlerden çok saygıyla bahseder, onların ilmi seviyelerine ulaşmanın zor olduğunu ifade ederdi. Bir defasında iyi bir âlim olan Melayê Xasî’den (ö: 1951) bahsederken; "çok iyi bir âlimdir ama bir kusuru vardır ki, o da bazen fıkıh kitaplarında olmayan şeyleri söylemesidir" diyerek klasik kaynaklara olan bağlılığını göstermiştir. Bu yönünü ortaya koyan başka bir örnek daha vardır. Bir gün öğrencilerinden biri; İmam Şafii'nin “el-Ümm” adlı kitabını almak istediğini söylediğinde buna bozulmuş ve "sen kim “el-Ümm” kitsbını anlamak kim!" şeklinde tepki göstermiş, öğrencisi; “kitabı sizin için almak istiyordum” dediğinde yine aynı tepkiyi göstererek kitabın kendisinin de anlayacağı seviyenin çok üstünde olduğunu ifade etmiştir.

Arap dilinin yanı sıra Farsçayı da mükemmel derecede bilen Seyda,  bu bağlamda Farsça şiirler de söylemiştir. Ders verdiği yıllarda Hazro'da görev yapan bir ilkokul öğretmeni Seyda’ın yanına gelip Farsça öğrenmek istediğini ve kendisine ders verip veremeyeceğini sorar. Seyda, öğretmenin bu isteğinin sadece geçici bir hevesten ibaret olabileceğini düşündüğü işin hemen evet demez ancak doğrudan ret cevabı vermek de istemediğinden bir yol bulmaya çalışır.  Bu çerçevede derslerinin yoğun olduğunu, ek bir ders için fazla bir zaman bulamayacağını, ancak sabah namazından bir saat önce gelebilirse ders verebileceği ve okunan her dersin günü gününe ezberlenmesi gerektiği şeklinde bazı zor şartlar ileri sürerek onun kendiliğinden bu işten vazgeçmeye çalışır. Fakat öğretmen kararlıdır ve hocanın ileri sürdüğü şartları kabul eder. Bu durumda Hoca da ders vermeyi kabul etmek zorunda kalır. Öğretmen her sabah şafaktan önce gelip Farsça okumaya başlar. Seyda bir süre sonra öğretmenin kararlılığını görünce artık dersi normal bir vakte alabileceğini söylerse de öğretmen bu saatteki dersten çok verim aldığını ifade ederek aynen sürdürmeyi ister ve sonuna kadar böyle devam eder. Daha sonra bir başka yere atanan öğretmen, hocasına zaman zaman Farsça mektuplar yazacak kadar Farsçayı öğrenmiştir.

1. 5. Bazı Talebeleri

Seyda 52 yıl süreyle devam eden öğretim hayatında yüzlerce öğrenci yetiştirmiştir. Bunlar arasında akademik hayata atılanlar da bulunmaktadır. Öğrencilerinden bazıları çeşitli tarihlerde vefat etmiş olmakla beraber önemli bir kısmı hayatta olup değişik kademelerde görev yapmakta veya emekli olarak hayatlarını sürdürmektedirler. Bunlar içinde dikkat çeken öğrencileri şunlardır:

M. Zahid Yazıcı (ö: 1981): Hocanın küçük kardeşidir. Diyanet işleri Başkanlığı bünyesinde çeşitli görevlerde bulunmuş son olarak Diyarbakır şehir merkezinde bulunan Kadı Camii müezzinliğinden emekliye ayrılmış ve Diyarbakır'da vefat etmiştir.

Abdülaziz Cafer el-Mişkani el- Bitlîsî (ö: 1983): 1898 doğumlu olup tahsilini Seyda’nın yanında tamamlamıştır. 1930-35 yılları arasında Suriye'ye göç ederek oraya yerleşmiş ve orada vefat etmiştir.

Halil Özaydın (ö: I 967): 1320/1902-1903 yıllarında Diyarbakır'da doğmuştur. Diyarbakır Ulu Camii’nde Şafiiler imamı olarak mesleğe başlamış, 1946- 1960 yılları arasında da 15 yıl Diyarbakır il müftülüğü yapmıştır. 1960 yılında Malatya müftülüğüne atanmıştır. Seyda’dan sonra tahsilini Hazrolu Molla Said'in yanında tamamlamış ancak icazetini Hezan'da Muhammed Selîm'den almıştır.

Şeyh İsmetullah Karazî/Yiğit (ö: I 996): Biraz ilerde kendisinden bahsedilecektir.

Molla Ahmed Meylani (ö: 2002: Seyda’nın hocalarından biri olan Molla Abdullah’ın oğludur. 1913 yılında Lice'de doğmuştur. Medrese tahsilini bitirdikten sonra önce imamlık daha sonra çeşitli ilçelerde müftülük yapmış son olarak Elazığ'ın Sivrice ilçesi müftülüğünden emekliye ayrılmıştır. Diyarbakır'da vefat eden bu âlimin Arapça'dan Türkçe'ye çeşitli çevirileri vardır ki bunlar arasında “Hayatü's-Sahabe”, “Bidayetü'l-Müctehid ve Nihayetü'l-Muktesid” ile Fıkha dair dört ciltlik el-Hidâye de vardır.

Sabri İnal (ö:2005: Emekli imamdır. Uzun yıllar müderrislik yapmış yörede tanınmış saygın bir ilim adamıdır. Batman'ın Kozluk ilçesinde vefat etmiştir. Ölümden Sonraki Hayat, Ashabtan Öğütler, Şafii İlmihali ve Nereye Gidiyoruz? Kendi yazdığı eserleri ile İslam Hukuku Tarihi ve Sünen-i İbn-i Mace tercümeleri vardır.

Abdulvahhab (Karapeçli): Batman'ın Gercüş ilçesindendir. Çeşitli köylerde imamlık yapmış, güzel ahlakı ile meşhur bir şahsiyettir. Seyda kendisini çok sevdiğinden onu icazet alması için mürşidi Muhammed Selîm'e göndermiştir. 1960'1ı yıllarda vefat etmiştir.

Abdülmecit Güldü: Mardin'in Savur ilçesi müftülüğü görevinde bulunmuş daha sonra Lice vaizliğinden emekli olup Ankara'da Kültür bakanlığı bünyesinde eski yazı ile yazılmış kitapların tespiti işinde çalışmıştır. Halen burada ikamet etmektedir.

Abdullah Düşünücü: 1929 yılında Hazro'da doğmuştur. Molla Abdullah (Düşünücü)'nün oğlu olup babasıyla adaştırlar. İlim tahsiline hocasının hocası olan babasının yanında başlamıştır. Hazro, Çınar, Keban Silvan ve Bulanık ilçelerinde müftülük yapmış Şanlıurfa merkez vaizliğinden emekli olmuştur.

Derviş Yazıcı (ö: 1996): 1932 yılında Hazro'da doğmuş, tahsilini tamamladıktan sonra imamlık yapmış, bir müddet İmam-Hatip lisesinde Arapça dersi vermiştir. Seyda’nın yeğenidir. Şanlıurfa merkez vaizliğinden emekli olmuş ve orada vefat etmiştir.

Haydar Hatipoğlu (ö: 1995): Sırası ile Diyarbakır merkez vaizliği, Hazro, Siirt, Uşak, Afyon ve İzmir müftülükleri yapmış; Din işleri yüksek kurulu üyeliğine seçilmiş, bu görevi yürütürken gittiği hac esnasında Medine'de vefat etmiş ve orada defnedilmiştir.

Fethullah Tofan (ö: 2004): 1927 yılında Kocaköy'de doğmuştur. Küçük yaşlarda kısa bir süre Seyda’dan ders almıştır. Tahsiline değişik hocaların yanında devam etmiş, Seyda’nın öğrencileri arasında yer alan Şeyh İsmetullah'dan icazet almıştır. Mezarı Diyarbakır’dadır.

Mehmet Bilici: Çeşitli ilçelerde müftülük yapmış son olarak Elazığ'ın Baskil ilçesi müftülüğünden emekli olmuştur.

Molla Ahmed Cewzî (ö: 2000): 1933 yılında Diyarbakır’ıın Hani ilçesine bağlı Cewzê köyünde doğmuştur. İmamlıktan emekli olmuştur. Seyda’nın elyazması bazı şiirleri bu zat tarafından istinsah edilmiştir. Diyarbakır'da vefat etmiştir.

Ubeydullah Okuyan (ö: 1997): Bingöl'ün Solhan ilçesinde imamlıktan emekli olmuş ve orada vefat etmiştir.

Molla Halit Korkusuz: İzmir Yüksek İslam Enstitüsünü ve Irak Bağdat Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirmiş, çeşitli yerlerde müftülük yapmış İzmir müftü yardımcılığından emekli olmuştur.

Abdüsselam Yalar (ö: 1982): Emekli imamdır. Diyarbakır'da vefat etmiştir.

Mehmet Sait Ergin: Diyarbakır merkez vaizliği ve çeşitli ilçe müftülükleri görevlerinde bulunmuş, son olarak Silvan ilçesi müftülüğünden emekli olmuştur.

Ahmet Yalar: Diyarbakır Eğitim Enstitüsünden mezun olmuş, ancak imam olarak görev yapmış ve oradan emekli olmuştur. Diyarbakır'da ikamet etmektedir.

Prof. Dr. Bekir Karlığa: Marmara Ünv. İlahiyat Fakültesinde Öğretim üyesi olarak görev yapmıştır.

Doç. Dr. Mehmet Yalar: Diyanet teşkilatında bir süre çalışmış, halen Uludağ Ünv. İlahiyat Fak. Arap Dili ve Belâgatı Anabilim Dalında profesör olarak görev yapmaktadır. Kendisiyle Mayıs 2004 yılında aynı gün ve aynı jürinin sınavından geçerek doçentlik unvanı aldık. Klasik ve Modern Arapçaya birden hâkim olan çok zeki bir âlim ve akademisyendir.

Prof. Dr. Hulusİ Kılıç: Öğretmen olarak Hazro ilçesinde bulunduğu dönemde Seyda’dan ders almıştır. Selçuk, Erciyes, 19 Mayıs ve Uludağ Üniversitelerinde öğretim üyesi olarak görev yapmıştır. En son Dicle Ünv. İlahiyat Fakültesinde Arap Dili ve Belâgatı Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak çalışırken emekliye ayrılmıştır. Ancak ilme olan merakından dolayı emekli olduktan sonra da yüksek lisans ve doktora öğrencilerine ders vermek için fakültede kalmaya devam etmektedir. Ortadoğu’nun en zengin kütüphanelerinden birine sahip olan bu emektar hoca aynı zamanda benim de Dicle Ünv. İlahiyat Fakültesi’nde Arapça derslerine kendisiyle beraber girdiğim bir şahsiyettir. Hulusi Hoca benim hem doktora, hem doçentlik, hem de profesörlük jürimde yer almıştır (Kadri).

Prof. Kadri YILDIRIM  KÜRT MEDRESELERİ VE ÂLİMLERİ ESERİNDE ALINMIŞTIR.

 

 




Bu haber 1402 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Diyarbakır Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI YUKARI