Bugun...



Üreticilerimiz girdi maliyetleri nedeniyle hayvanlarını kesip satıyor

Süt sektöründe faaliyet gösteren bazı kuruluşlar, üreticilerin başta yem olmak üzere girdi maliyetlerini karşılayabilmek için her ay hayvanlarını kestirerek veya satmak zorunda kalarak hızla sektörden çıktığına dikkat çekti.

facebook-paylas
Tarih: 25-11-2021 00:30

Üreticilerimiz girdi maliyetleri nedeniyle hayvanlarını kesip satıyor

Süt sektöründe yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri konusunda sektör temsilcileri ortak basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Ş. Şemsi Bayraktar, Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Genel Başkanı Tevfik Keskin, Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Kamil Özcan, Türkiye Hayvancılık Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Başkanı Ahmet Ertürk, Tarım Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Başkanı Mehmet Özkurnaz, KÖY-KOOP Merkez Birliği Genel Başkanı Eray Çiçek ve Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği Genel Başkanı Sencer Solakoğlu imza koydu.

"Maalesef şu an üreticilerimiz başta yem olmak üzere girdi maliyetlerini karşılayabilmek için her ay hayvanlarını kestirerek veya satmak zorunda kalarak hızla sektörden çıkmaktadır." denilen açıklamada, 2008 yılında süt hayvancılığında yaşanan krize dikkat çekildi. Açıklamada o dönem, yem fiyatlarının anormal şekilde arttığı, süt fiyatlarının dibe vurduğu, üreticilerin damızlıklarını kestirdiği, tüm bunların sonucunda ise et fiyatlarının zirve yaptığı hatırlatıldı.

2010 yılı ortalarında da önce ithalat kapılarının aralandığı, sonra da ardına kadar açıldığı belirtilen açıklamada, bu krizin Türkiye'ye sadece ithalat maliyeti 9,2 milyar dolar olduğu ifade edildi.

Açıklamada bugün de süt üreticilerinin sorunlarına çözüm bulunmaması halindi benzer sorunlarla karşılaşabileceği vurgulandı.

"BU MALİYETLERLE ÜRETİM YAPILDIĞINDA TÜKETİCİLERİMİZ UCUZ ET VE SÜT ÜRÜNLERİNE NASIL ULAŞACAK?"

Açıklamanın devamında yetkililere şu sorular yöneltildi:

Bu durumda; 2008 krizindeki gibi yaklaşık bir milyon -belki çok daha fazla- damızlık hayvan, kasaba giderse hayvancılığı tekrar nasıl canlandıracağız?

İthalata yetecek paramız, doğan bir buzağının en az 2 yılda süt verebilecek seviyeye gelebildiği düşünüldüğünde bu kadar zamanımız var mı?

Dolar’ın 12,55 lira, Euro’nun 14,15 lira olduğu bir ortamda; tanesi 1.950-2.350 Euro (27.592 TL- 33.252 TL) olan damızlık hayvanları hangi paralarla getirteceğiz?

Kilosu 4,5 Euro’ya (63,68 TL) olan karkası Avrupa’dan nasıl getirteceğiz?

Üreticilere dağıtılmak üzere kilosu 2,7-3,2 Euro olan (38,20 TL-45,28 TL) besilik hayvanları nasıl getirteceğiz?

Borç yükü altında ezilen üreticilere hangi imkânlarla kredi kullandırıp bu hayvanları getirttireceğiz?

Bu maliyetlerle üretim yapıldığında tüketicilerimiz ucuz et ve süt ürünlerine nasıl ulaşacak?

Yoğun ithalat talebine paralel yabancı ülke fiyatlarının yükselişini nasıl önleyeceğiz?

Her şeyden önemlisi satıcı ülkeler yeterli sayıda ve kalitede canlı hayvan ve et vermek istemezlerse ne yapacağız?"

Açıklamada, çiğ süt fiyatlarının enflasyonu artıracağı gerekçesiyle frenlendiği savunulurken, tarafların Ulusal Süt Konseyinde (USK) bir araya gelip maliyetleri de dikkate alarak pazarlık usulüyle çiğ sütün gerçek fiyatını oluşturması önerildi.

 




Bu haber 368 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Ekonomi Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI YUKARI