Avukat eşi Müzeyyen Boylu'yu çocuklarının gözleri önünde öldüren Doktor Mesut Issı'nın psikolojik tedavi için hastaneye yatırıldığı ortaya çıktı. Davanın avukatları, bunu mahkemeden kaçma olarak yorumladı. Salih YEŞİL Diyarbakır'da merkez Kayapınar ilçesinde 19 Ağustos'ta avukat eşi Müzeyyen Boylu'yu 11 kurşunla 2 çocuğunun gözleri önünde öldüren Doktor Mesut Issı'nın Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine yatırıldığı görülen davanın duruşmasında ortaya çıktı. Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bulunduğu cezaevinden katılmasına karar verilen Issı'nın duruşmaya katılmadığı görüldü. Mahkeme, SEGBİS üzerinde duruşmaya katılmasına karar verilen Issı'nın, Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde tedavi altına alındığı için duruşmaya katılamadığına dair mazeret dilekçesi sunulduğunu kaydetti. DAVANIN NAKLEDİLMESİNİ İSTEDİ Görülen duruşmada, mahkeme heyeti, celse arasından Issı'nın avukatı Odabaşı'nın güvenlik gerekçesiyle davanın başka bir ile nakledilmesi için Adalet Bakanlığına dilekçe yazdığı, Diyarbakır Valiliğinin Bakanlığa nakil için olumlu görüş bildirdiğini, ancak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının nakil işlemine ilişkin herhangi bir kararının bulunmadığını belirtti. Gelen evrakların taraflara bildirilmesi ve tutanak altına alınmasından sonra devam eden açık duruşmada, Çanakkale, Hatay, Hakkari, Isparta ve Muğla Barosu avukatları söz konusu baroların mahkemeye katılma taleplerini bildirdi. 'DAVA KAÇIRILMAK İSTENİYOR' Müzeyyen Boylu'nun ailesinin avukatlarından Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, davanın nakil talebinin yersiz olduğunu, avukat ve sanığa yürütülen soruşturma ve görülen duruşmalar boyunca herhangi fiili ya da sözlü bir sataşmanın olmadığını belirtti. Nakil talebinin "savunma taktiği" olduğuna işaret eden Aydın, nakil durumunun yasal olarak mahkemenin fiili olarak görevini yapamaz hale geldiği durumlarda gerçekleşeceğini kaydederek, davada bu durumun söz konusu olmadığını aktardı. "Dava, Diyarbakır halkından kaçırılmak isteniyor." diyen Aydın, nakil talebinin reddedilmesini istedi. Boylu ailesinin avukatlarından Aslı Pasinli, davanın nakil talebinin hukuki olmadığını dile getirerek, talebin davayı uzatma amacıyla yapıldığı yorumunda bulundu. 'NAKİL İSTEMİ SAVUNMA TAKTİĞİDİR' Katılan avukatı Hatice Demir, nakil talebinin açıkça yasaya aykırı olduğunu, sanığın geçen celse duruşmaya gelmek istemediğini belirterek, bu celseye gönderilen mazeret dilekçesini mahkemenin herhangi bir mazerete dayanmadığı için reddetmesi gerektiğini söyledi. Sanığın kendisini hastaneye sevk ettirdiğini bunun bir savunma taktiği kanaatinde olduklarını vurgulayan Demir, taleplerle ilgili belirsizlik olduğuna işaret ederek, sanığın savunmasının hala alınmadığına dikkati çekti. 'DİSİPLİNLE TEHDİT EDİLDİM' Zanlı Issı'nın avukatı Kutbettin Odabaşı, soruşturma ve dava sürecinde baskıya maruz kaldığını öne sürerek, "Bir dilekçe verdim, bunun için disiplinle tehdit edilmeme gerek yoktu." ifadesini kullandı. Diyarbakır Barosu ve Türkiye Barolar Birliği (TBB)'nin davaya taraf olduğunu söyleyen Odabaşı, TBB ve Diyarbakır Barosunun taraf tutmamaları gerektiğini anlattı. Odabaşı, müvekkilinin davadan kaçmadığını, geçen celse savunma yapmamasının psikolojisinin bozuk olmasından kaynaklandığını, psikolojik tedavi sonrası savunma yapacağını bildirdiğini vurguladı. Avukatların savunmalarının ardından görüş bildiren Cumhuriyet Savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. MAHKEME NAKİL İÇİN GÖRÜŞ İSTEDİ Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devam etmesine, bir sonraki celse günü duruşma için hazır edilmesine karar verdi. Mahkeme, davanın nakil talebi için görüş almak üzere dava dosyasının Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, katılma talebinde bulunan baroların suçtan doğrudan zarar görmediğinden reddine hükmetti. Davanın bir sonraki duruşması için mahkeme, 27 Ocak 2020 için gün verdi.