Yasin GÜLER –

 Geçmişten günümüze gelen bu özel lezzetin sırrı, babadan oğla geçen geleneksel bir miras olarak biliniyor.

Lokantanın sahibi Ejder Yağız, yaptığı açıklamada, 45 yıllık tecrübenin ve lezzetin kendilerine baba tarafından aktarıldığını belirtti. Babasının öğrettikleriyle büyüyen ve bu özel damak tadını kendi çocuklarına da aktaran Yağız, tarihsel lezzet serüvenine katkıda bulunmayı hedefliyor.

Martı Lokantası, bölgedeki yerli halkın ve ziyaretçilerin vazgeçilmez mekanlarından biri haline gelmiş durumda. Diyarbakır'ın zengin sofrası ile ünlü olmamasına rağmen, Martı'nın bölgesel ve tarihsel lezzetleri harmanlayarak hazırladığı yemekleri kendine has bir tarzla sunuluyor ve müşterilerin beğenisini kazanıyor.

Lokanta, samimi ve sıcak bir atmosferiyle müşterilerine hoş bir deneyim sunuyor. Balıkçılarbaşı semtinin tarihi dokusuyla iç içe olan Martı, nostaljik bir atmosfere sahip ve müşterilerine geçmişin izlerini yaşatıyor.

Menüsünde geniş bir lezzet menüsü bulunan Martı Lokantası, taze ve kaliteli malzemeler kullanarak hem lezzetli yemekler sunuyor hemde ücretleri minimize ederek halk lokantası geleneğini sürdürüyor. Et ve pide çeşitleri, mezeler, salatalar ve özel soslarla hazırlanan spesiyaller, her zevke hitap ediyor.

Martı Lokantası'nın başarısının temelinde, aile geleneğine sadık kalınması ve sürekli olarak müşteri memnuniyetine odaklanılması yatıyor. Yağız ailesi, yıllardır lezzet ve kalite konusunda özenli bir çalışma sergileyerek müşterilerinin beklentilerini karşılamaya 45 yıldır devam ediyor.

Diyarbakır'ın gastronomi turizmine katkı sunan Martı Lokantası, 45 yıllık lezzet deneyimi ve özgün tarzıyla özelikle Diyarbakır'ın açık hava müzesi olarak bilinen Sur ilçesinde özel bir yere sahip olmaya devam ediyor. Gelecek nesillere aktarılan bu değerli mirasın korunması ve geliştirilmesi için Ejder Yağız ve ailesinin çabaları bölgede bulunan esnaflar tarafından da takdir ediliyor.