Kulp’taki bombalı saldırının yankıları sürerken Diyarbakır’daki partilerin il başkanlarından saldırıya tepki açıklaması geldi. Seyfettin EKEN Diyarbakır'ın Kulp ilçesi ile Muş arasında bulunan bölgede teröristler tarafından yola döşenen patlayıcının sivil aracın geçişi sırasında infilak etmesi sonucu 7 kişinin hayatını kaybetmesi üzerine tepkiler devam ediyor. Diyarbakır’daki partilerin il başkanları bu konuda gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Kulp’taki bombalı saldırı ilgili açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan; “Bu tür eylemlerin yaşanmasını önlemek ve ortalığı karıştırmak isteyenlere malzeme vermemek için Kürt sorusunun çözülmesi gerekir. Devletin terör ve yandaşlarına malzeme edilen bir konu olan Kürt meselesini çözmesi gerekiyor. Bu çözümde insan hakları bağlamında ekonomik ayağı ve siyasi ayağının iyi atılması lazımdır. Bu meselenin çözülmesine engel olan olayların artık sona ermesi ve bir daha böyle olayların yaşanmaması için hükümet yetkililerinin üzerine düşeni yapması gerekir” dedi. “HDP HER ZAMAN BARIŞI SAVUNMUŞTUR” Yapılan saldırı hakkında gazetemize açıklamalarda bulunan HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, her zaman yapıldığı gibi ilk başta HDP’ye saldırmanın doğru olmadığını ifade etti. Ceylan; “Her şeyden önce o ailelerimizin acısını paylaşıyoruz, acılarına ortak oluyoruz. Vefat edenlere Tanrıdan rahme, yaralılara acil şifalar diliyorum. Çok üzücü bir olay, kesinlikle üzerinde durulması ve araştırılması gereken bir olaydır. Elbette ki bu patlamada 7 insan vefat etmiş, 10’a yakın vatandaşımız da yaralanmıştır. Bu saldırıyı kim veya kimler yapmışsa ortaya çıkarılıp mahkûm edilmesi gerekir. Çünkü daha önce de böyle birçok olay yaşandı. Ve bazı kesimler her zaman olduğu ilk başta suçu PKK'ya atıp onun üzerinden HDP’ye saldırıyorlar. Ama sonradan ortaya çıkıyor ki devletin içinde kümelenmiş bazı gizli güçlerin oyunları olduğu ortaya çıktı. Bu olay devlet güçleri tarafından çok yönlü bir şekilde araştırılması ve incelenmesi gereken bir olaydır. Hemen suçlu PKK’ymiş gibi lanse edip HDP’ye saldırmak doğru değildir.  Kulp İlçe örgütümüz ile belediyemizi basıp oralara operasyon yapmak bizi hedefe koymakla alakalıdır. HDP’yi o bombayı patlatmakla suçlamak ahlaksızlıktır. Bu saldırılar HDP'yi kriminalize etmek için yapılıyor. HDP ömrünü barışa adamış,  demokratik siyaseti adamış ve ne kadar bedel ödemiş olursa olsun o çizgiden asla taviz vermeyen bir anlayışa sahiptir” dedi. “ANNELERİN ACILARI BARIŞLA DİNER” Annelerin acısını dindirmek için onlara barışın hediye edilmesi gerektiğini söyleyen Ceylan; “Kayyum politikasından sonra HDP'yi güçlü bir sahiplenme durumu ortaya çıktı. Birçok kesim HDP’ye destek verince birileri bunu hazmedemedi ve HDP önüne bu aileleri gönderdi. Çünkü iktidar kayyum göndermenin cevabını veremiyordu. Dolayısıyla oyunu HDP vermiş yâda vermemiş birçok kesim HDP’ye sahip çıkmaya başladı. Böyle olunca iktidar kesimi de HDP’yi kriminalize etme girişimlerine başladı. Ama herkes şunu bilsin ki HDP hiçbir zaman ölme ve öldürmeden yana olmadı. Çünkü HDP her koşulda ne olursa olsun her zaman ölmenin ve öldürmenin karşısında durdu. HDP, Türkiye’yi demokratikleştirme açısından her zaman diyaloğu, müzakereyi ve barışı ilke edinmiş bir partidir. Bu ilkemizden asla taviz vermedik. Bundan sonra da o barışçıl, demokratik siyaseti eksen alan bir yöntemle çalışmalarımıza devam edeceğiz. Şu anda HDP önünde oturma eylemi yapan anneler üzerinden kirli bir siyaset yürütülüyor. Biz burada oturan eylem yapan annelere karşı olumsuz bir düşünceye sahip değiliz. Çünkü biz annelerin duygusunun ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Zaten yıllardır Barış Anneleri ve Cumartesi Annelerinin duygularını ve taleplerini her zaman dinledik ve bu konuda üzerimize düşeni yapmaya çabası içerisinde olduğumuz için evlat duygusunun ne olduğunu bilen insanlarız. Onun için hepimiz bu annelerin gözyaşlarının dinmesi için üzerimize düşeni yapmamız gerekir. Burada suçu HDP’ye atarak bu annelerin sorunu çözülmez, gelin bu annelere hep birlikte barışı armağan ederek annelerin çocuklarına kavuşmasını sağlayalım ve huzurlu bir ortamda hep birlikte bir arada yaşamaya gayret gösterelim. Bu konuda herkesi aklıselim davranmaya, Türkiye'nin bütün sorunlarını barışçıl yöntemlerle çözmeye davet ediyoruz “ diye konuştu. “ABD’NİN OLDUĞU YERDE GÜVENDE OLAMAYIZ” Kulp’taki patlamanın ABD’nin vatandaşlarına Türkiye’nin doğusuna gitmeyin uyarısından sonra meydana gelmesinin manidar olduğunu belirten Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan; “Öncelikle hayatını kaybeden 7 vatandaşımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabrı cemil ve yaralılara da acil şifalar diliyorum. Bu patlamayı yapanları kınıyoruz. Şiddetle ve terörle bölgemize huzurun gelmesi mümkün değildir. Herhangi bir demokratik hakkın şiddetle ve terörle talep edilmesini doğru bulmuyoruz. Terör ve şiddet daha çok ülkemiz üzerindeki küresel güçlerin emellerini gerçekleştirmeye yaramaktadır. Bu saldırı ülkemizde ve bölgemizde yaratılması düşünen barış ortamına atılan bir bombadır. Bu bölgede huzur ve barış ortamının yeniden tesis edilmesini ortamının hazırlanması gerekiyor. Bu tür olayların olmasını temenni ediyoruz. 6 Eylül de ABD Türkiye’de Doğu ve Güneydoğu illerine seyahat etmemesi uyarısında bulunmuştu. Burada keyfi tutuklamalar ve terör olaylarının olacağını söylemişti. ABD'nin bu tür açıklamalarından sonra maalesef bu patlamaları da geçmişte gördük, duyduk. ABD bölgemizde terör olaylarının artırılması ve savaşların çıkarılmasıyla nam salmış bir devlettir. Buradan nemalanan ABD, haliyle silahlarını ve uçaklarını satmayı planladıkları için bir yerde terör ve çatışma ne kadar olursa o kadar fazla kazanacağını biliyor. Zaten yapılan saldırılar da ABD'nin menfaatine ve çıkarına hizmet ediyor demektir. Bu yüzden Amerika'ya Avrupa'ya güvenmiyoruz.  İslam birliğini tesis etmeli ve birbirimize tahammül etmemiz lazımdır. Ayrıca bu tür şeylerin olmaması için iktidarın sert dilini bir kenara bırakıp birleştirici bir dil kullanması ve herkesi kucaklaması gerekiyor. Çünkü Amerika'nın olduğu hiçbir yerde güvende değilsiniz” şeklinde konuştu. “KÜRT SORUNU ÇÖZÜLÜRSE BU OLAYLAR YAŞANMAZ” Bu olayların önüne geçmek için Kürt sorusunun çözülmesi gerektiğine değinen Bozan; “Bu tür olayların önüne geçmek için devletin terör ve yandaşlarına malzeme edilen bir konu olan Kürt meselesini çözmesi gerekiyor. Bu çözümde insan hakları bağlamında ekonomik ayağı ve siyasi ayağının iyi atılması lazımdır. Bu meselenin çözülmesine engel olan olayların artık sona ermesi ve bir daha böyle olayların yaşanmaması için hükümet yetkililerinin üzerine düşeni yapması gerekir. Bu da ekonomik ayakla bölgede yapılması düşünülen yatırımlarla ve doğru eğitimle çözülebilir. Bu bölge ekonomik ve eğitim anlamında kalkındığı zaman bir daha bu tür olaylarda yaşanmayacaktır. İnsan hakları olarak Kürt, Türk, Arap ve Çerkez’in bir arada yaşaması için gerekli ortamın sağlanması gerekiyor. Çünkü herkes eşit bir şekilde yaşaması gerekiyor, hiç kimse hiç kimseden üstün değildir. Kürt halkının da anadilde eğitim gibi kültürel haklarının anayasal güvence altına alınması için çalışmalar yapılmalıdır. Kürt sorunu ile ilgili bu adımlar atılırsa böyle olaylara da malzeme kalmaz. Bu olayın HDP önünde oturan ailelere bir mesaj olduğunu da söyleyebiliriz ama net olarak bilmiyoruz. Çünkü zaman zaman terör örgütlerinin böyle mesajları olmuştur. Terör, şiddet olayları ve çıkan çatışmalar hiç kimseye fayda sağlamaz. Sadece silah tüccarları bu işten kazanmıştır, onun dışında olan yine mağdur vatandaşa olmuştur.” “ÇÖZÜM YERİ İKTİDARIN KAPISIDIR” HDP’nin önünde oturma eylemi yapan annelerin sorununun çözüm adresinin iktidarın kapısı olduğunu açıklayan Bozan; “O annelerin orada oturması bir çözüm getirmez. Çözüm yeri HDP değil iktidarın kapısıdır ama maalesef bakıyoruz ki iktidar da bugün bir tükenmişlik ve çaresizlik içindedir. AK Parti iktidarı bir STK, dernek veya muhalefet partisi değildir. AK Parti iktidarda olan icra makamıdır ve icra makamının kalkıp da bu kadar süredir ortaya çıkan sorunları çözümlemesi gerekirken bu sorunları çözemiyorsa bu durumun icra makamının iflas ettiğini gösteriyor. O kadar imkân varken çocukları bulamıyorsa Bu bir acziyet durumudur. Burada siyasi bir rant elde etme durumunun ortaya çıktığını görüyoruz. Orada oturan annenin acısını paylaşıyoruz ama iktidarında bu konuda üzerine düşeni yapması gerektiğini söylüyoruz. Çünkü AK Parti bu annelerin acılı yürekleri üzerine siyaset yürüterek suçunu kapatmanın peşindedir bu konuda iktidar kendi Aslı görevine dönmesi gerekiyor” dedi. “ANNELERİN FERYADI PKK’YI BİTİRECEKTİR” Kulp’taki saldırıyı kınadığını söyleyen AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Süleyman Serdar Budak; “Maalesef Kulp’taki olayda 7 tane civanımızı kaybettik. Bunlar 15 ve 26 yaşları arasında gencecik evlatlarımızdır. Bu gençlerin tek derdi ekmeklerini kazanmaktı. Ekmeklerini kazanmak uğruna bu vahşice yapılan bombalı saldırıda yaşamlarını yitirmiştir. Terör örgütü her zamanki gibi hainliğini göstermiştir. Bunun altında yatan derin sebeplerin ne olduğunu öğrenmek için detaylı araştırma yapmak gerekir. Terör örgütü hiçbir zaman bizi yolumuzdan döndüremeyecektir. HDP önünde oturan annelerin direnişi PKK’yi yakıp kavuracaktır. Annelerin feryadı PKK’yı yakacaktır. ABD’nin geçtiğimiz günlerde vatandaşlarına Türkiye’nin Güneydoğusuna seyahat etmeme uyarısının ardından böyle bir saldırının olması manidardır. Bu saldırı açıkça ABD’nin parmağının olduğunu gösteriyor. Allah u Teâlâ bir daha bu tip hadiseleri göstermesin. Her zaman olduğu gibi PKK sivil vatandaşlara kıymıştır. PKK bir akreptir ve akrep her zaman akrepliğini yapacaktır. Bizlerde bu akrebe karşı üzerimize düşeni yapmamız gerekir” diye konuştu. “TERÖR’ÜN ASIL AMACI KAOS ORTAMI OLUŞTURMAK” MHP Diyarbakır İl Başkanı Cihan Kayaalp ise Kulp’taki patlamayla ilgili şu açıklamalarda bulundu; “Diyarbakır Kulp ilçemizde PKK terör örgütü tarafından yola tuzaklanan EYP orman isçilerinin masum emekçilerin geçişi esansında patlatılarak 7 masum vatandaşımızın şehit olması ve çok sayıda vatandaşımızın yaralanmasına sebep olmuştur. Şehitlerimize Allah’tan rahmet ailelerine sevdiklerine başsağlığı ve yaralılarımıza acil şifalar dilerim. Bu olayda bir kez daha gördük ki terörün esas hedefi kaos, açlık ve sefalet içerisinde bir toplum oluşturulması olduğudur. Terörün tek amacı çoluk çocuğunun nafakasını kazanmak maksatlı çok zor şartlarda çalışıp evlerine onurlu bir ekmek götürmek olan bu emekçilere böyle vahşice bir saldırının başka maksadı olamaz. Faillerine direk veya dolaylı destek verenlerin Allah belasını en yakın zamanda versin. Bu ve bu gibi olaylara karışanların biran evvel yakalanıp gerekli cezayı alması için güvenlik güçlerimize Allah güç kuvvet versin, milletimizin başı sağ olsun. Terör bu milleti asla yıldıramayacaktır. Bunu hayal edenler bu hayalleriyle cehennemin dibini boylayacaktır. Sivil insanlar masum insanlar bombalarla paramparça edecek kadar gözü dönmüş bir terör örgütünden söz ediyoruz. Her türlü eylemi herkese gözdağı vermek için yapar. HDP’nin önündeki annelere gözdağı mı bilemem ama benim gördüğüm yüreği yanan annelerin gözünü hiç bir eylem korkutamaz.”