Bugun...



Kurt: "Bir kızgınlık var ama diğer partilere yönelim yok"

AK Parti MKYK üyesi Abdurrahman Kurt; açılım sürecinde yaşananlar, ekonomideki dalgalanmalar ve seçim tartışmalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bölgeyi yakından tanıyan bir isim olarak Güneydoğu'da seçmenin yönelimine ilişkin yorumlarda bulunan Kurt, "Gerçekçi olmak gerekirse oyları artan bir parti yok. Yani bize de kızgınlık var ama CHP'ye, HDP'ye, MHP'ye veya İYİ Parti'ye yönelim yok" dedi.

facebook-paylas
Tarih: 07-12-2021 17:35

Kurt:

Ak Parti MKYK Üyesi Abdurrahman Kurt, sıcak siyaset gündemini değerlendirdi ve samimi açıklamalar yaptı.

"BİR KIZGINLIK VAR AMA DİĞER PARTİLERE YÖNELİM YOK"

"Güneydoğu'da AK Parti oyları düştü mü?" sorusunu yanıtlayan Kurt, "Gerçekçi olmak gerekirse oyları artan bir parti yok. Yani bize de kızgınlık var ama insanların kızgınlıkları şuna dönüşmemiz durumda; -bütün anketler onu gösteriyor- kızıyor, bir kararsızlık belirtiyor ama CHP'ye, HDP'ye, MHP'ye veya İYİ Parti'ye yönelim yok. Bu da aslında şu demek; 'Bunların yapamayacağını biliyorum ama ben kendi partimde de beklediklerimi henüz alamadım' diyen bir duruş da var. Yer yer bunu görüyoruz. Bu özellikle son süreçte toparlanma evresine girdi. AK Parti tekrar 'Evet ben buradayım, bu sorunların sahibi ve çözüm merkeziyim' dediği için, bu anlamda da bir toparlanma olduğunu görmek mümkün." dedi.

"BU MİLLET BEKLENTİLERİNİN AK PARTİ İLE OLABİLECEĞİNİ BİLİYOR"

Vatandaşın beklentilerinin ekonomik dalgalanmalarla da ilgili olduğunu belirten Kurt, "Tabii bu süreçte yaşadığımız bir ekonomik dalgalanma söz konusu. Bu dalgalanmanın da bu parametrelerle ilgili son tahlillerini sahada görmek gerekiyor ama ben kendim sahada ne görüyorum diye sorarsanız; bu milletin AK Parti'den tam olarak beklediği şeyler şu an ulaşmış değil; ama bunun da ancak AK Parti ile olabileceğini biliyor ve AK Parti'nin bu performansla ve umutla, güçlü bir şekilde 'Ben sahadayım' demesini bekliyor. Bu anlamda da kısmen bizim eksiklerimiz olmakla beraber kısmen de uluslararası bir karalama kampanyasının bu süreci demoralize ettiğini söylemek mümkün. Mesela insanlar pandeminin dünyadaki ekonomik daralmayla ilgilisi sanki sadece Türkiye'de yaşanıyormuş gibi bir imajla insanlarımıza sunulabiliyor. Bu insanlarımız da bir zaman tereddüt haline düşebiliyor. Ama pandeminin dünyada gerçekte yarattığı ekonomik dalgalanmaları, ekonomisi dünyanın dev ülkeleri arasında olan Almanya'yı, Fransa'yı, Hollanda'yı, Amerika'yı etkilediği şekilleri biz yavaş yavaş açıkladıkça insanlar bunu ayrıştırabiliyor; evet bunun bir kaçınılmaz boyutu var, bir de bizim bunun içinde düzeltebileceğimiz boyutu var." ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE CANLI BİR EKONOMİYE SAHİPTİR”

Türkiye'nin canlı bir ekonomiye sahip olduğunun altını çizen Abdurrahman Kurt, "Bu düzeltebileceğimiz boyutu inşallah ele almak durumundayız. Bu boyutuyla da Türkiye çok umutlu olduğum bir noktada onu söyleyeyim size. Afrika ile ilişkilerimizden tutun, Akdeniz'deki petrol aramalarımızdan tutun, özelikle yüzde 95'i sanayi ihracatı olan ihracat hacmimizin 220 milyarları buluşundan tutun, istihdam kapasitesindeki artıştan tutun, hiçbir yatırımızın şu ana kadar yarım kalmayaşından ve hızla devam edişinden tutun reel bütün ekonomik veriler Türkiye'nin ne kadar canlı bir ekonomiye sahip olduğunu gösteriyor ama dolardaki bu aşırı dalgalanma özellikle ilk etapta orta gelirliyi, sabit gelirliyi ve dar gelirliyi kötü etkileyen bir efekt ve etki oluşturuyor. Bunu da inşallah hükümetimiz gördükçe tedbirlerini geliştirerek aşacağımızı düşünüyorum. Ben şundan çok eminim; 2023 seçimlerine giderken bu anlamda Türkiye çok güçlü geçecek. Bizim ekonomide bildiğimiz bir kural daha vardır; bu kriziler ne kadar derin olursa, sıçramalar da o kadar büyük olur." dedi.

"İSTANBUL SEÇİMLERİNİ BİZ KAYBETTİK"

Bölgedeki seçmen yönelimini değerlendiren Kurt, devamında şunları söyledi: "İstanbul seçimleriyle karıştırma var. İstanbul seçimlerinde gerçekçi olmak gerekiyor; CHP kazanmadı, biz kaybettik. Bu onların kazanmasıyla ilgili, CHP'nin umut vermesiyle ilgili bir şey değildi. İnsanlar bizim bazı hatalarımızı düzeltmemizle ilgili ikazda bulundu, bize sesli bir ikaz verdi. Yoksa daha iyisini seçme umuduyla gitmedi sandığa. Bize kızdığını belli etme tepkisiyle gitti sandığa. Dolayısıyla CHP bu anlamda bir çözüm partisi değildir. CHP ve HDP bir çözüm partisi değildir Türkiye'de. Bunlar slogan partisidir. Eğer çözüm partisi olarak bel bağladığınız yapı size o umutla ilgili sıkıntı yaratırsa, siz çözümden vazgeçtiğiniz için gidip tepkisel bir oy veriyorsunuz. O tepkisel oy da kimi yerde CHP'ye gidiyor, kimi yerde HDP'ye gidiyor.

“BİR KİMLİK KAYGISI VARDIR…”

CHP'nin bunun dışında mesela sahil bölgelerinde kimi yerlerde kendi ultra seküler kimlik kaygısıyla ilgili aldığı oylar vardır. Mesela İzmir hiçbir zaman CHP iyi belediyecilik yaptığı için CHP'ye oy vermez. Bir kimlik kaygısı vardır. Orada biz kendimizi şöyle sorgulamalıyız; demek ki bizim bu insanların kimliğine ilişkin güven verme duygusunda bir eksiğimiz var. Yoksa insanlar orada CHP'nin iyi bir belediyecilik yaptığı umuduyla oraya gitmiyor. Burada kaygı öne çıkıyor. Kaygının öne çıktığı noktayı doğru anlamak da bana göre çözüm partilerinin; yani AK Parti'nin görevidir. Biz de bunu iyi analiz etmeliyiz çözüm partisi olarak. Bu anlamda Kürtlerin de, ultra seküler yapının da, Alevi vatandaşlarımızın da her nerede bir demokratik kimlik kaygısı varsa; buna saygılı olduğumuzu -istediğimiz kadar öyle olalım- anlatamıyorsak, eksik anlatıyorsak ya doğru anlatacağız ya da eksiğimiz varsa onları gidereceğiz. Bunlara bakmak gerekiyor."




Bu haber 3607 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Siyaset Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI YUKARI