Mehmet Zeki Özer özle

-Hazine-devlet arazileri, arsaları satışa sunulurken, o şehirde ya da ilçede kime danışılmalı?

Son otuz yılda gittikçe azalan hazine arazilerinin rant alanı oluşması, hazine arazilerinin gittikçe daralmasına zemin hazırladı. Güneydoğu Güncel sordu, siyasîler cevapladı. Her bir soruya verilen cevapları, hafta içi gazetemizde, yorumları siz okurlarımızın takdirine bırakıyoruz.

İşte İlk sorumuza cevap veren siyasîlerin cevaplarını olduğu gibi yorumsuz veriyoruz.

Vedat TURGUT: (HUDAPAR  il Başkanı GİK üyesi) Bu meseleye birkaç açıdan bakılmalıdır. Öncelikle cumhuriyetin ilk yıllarında “Toprak Yasası” denilen bir yasa getirildi. Bu yasa köylerde ve kırsalda yaşayan vatandaşlara arazi verilmesi öngörülerek hazırlandı.  Ancak söz konusu mevzuat kısmî olarak uygulandı. Asırlardır, bazı köylerde ve kırsal alanlarda yaşayan vatandaşlarımız, dedelerinden miras kalan arazileri sürdüler, ekip biçtiler ve geçimlerini bu araziler üzerinden sağladılar. Ancak devlet, tapuları olmadığı için resmi olarak bu arazilerin sahibi olan vatandaşların dedelerinden kendilerine miras kalan arazilerini satışa sundu. Söz konusu arazilerin satışa sunulmasıyla bu arazilerden geçimini sağlayan vatandaşlar büyük mağduriyetler yaşadı. Öncelikle bu vatandaşların asırlardır kullandığı bu arazilerin satışa sunulmadan önce mutlaka araziyi kullanan birinci derecede hak sahiplerine sorulması lazımdı. Vatandaş bu satışı onaylamadığı zaman, bunun yerine alternatif çözümler üretilmeli, vatandaşın mağdur olmayacağı ve imkânları dâhilinde olacak şekilde vatandaşa arazi bedeli ödenmeli, ayrıca konut ve istihdam sağlamalıdır.

                 Fesih  BOZAN (Saadet Partisi GİK Üyesi): Devlet vatandaşın devletidir. Hazine vatandaşın hazinesidir. Dolaysıyla devletin asli görevi vatandaşa hizmet ve vatandaşına onurlu ve refah içinde bir hayat bir ortam hazırlamaktır. Devlet tüccar, vatandaşta müşteri değildir. İktidar hazine arazilerini satarken arsa mafyalarına ve kendi mensuplarına değil, 500 Metrekare  gibi küçük parseller şeklinde, bütün vatandaşa satılmalıdır. Ranta yönelik mükerrer satışlar yapılmamalıdır.

Toplu olarak belli kişi veya gruplara satmamalıdır. Devleti yönetmekle görevli olan bugünkü iktidar adalet ve sosyal devlet anlayışından uzaklaşıp bütün vatandaşların hakkı olan hazine arazilerini kendi mensuplarına, yandaşlarına ve bir avuç sermaye sahiplerine peşkeş çekmektedir. Her alanda olduğu gibi bu alanda da arazi mafyaları oluşmuş açılan ihalelere sadece bu gruplar girebilmekte veya kişiye/adrese teslim ihaleler yapılmaktadır. Biz saadet Partisi olarak Milletin arazilerinin belli kişilere peşkeş çekilmesine şiddetle karşıyız. Araziler satışa sunulurken kamu ve toplumun genel menfaati gözetilmelidir.  Ayrıca satılan araziler tarım arazileri olmamalı, tarım arazilerine kesinlikle imar izni verilmemelidir.

Zeyad CEYLAN( HDP İl Başkanı): Bir ildeki hazine veya devlet arazilerinin satışı söz konusu olduğunda ilk önce varsa o araziler üzerinde yaşamını sürdüren ya da o arazilerle geçinen insanlarımıza sorulmalıdır, bunun dışında bir şehirde eğer hazine ve devlet arazileri satılıyorsa ya da bir proje için kullanılıyor ise o şehirdeki konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin derneklerin ve kurum kuruluşların görüşüne başvurularak bu işlem gerçekleştirmelidir.

Ali ERDEM (Yeniden Refah Partisi İl Başkanı) : Hazine arazileri satışa sunulurken o ilin veya ilçenin belediye ve imar müdürlüğünün yanı sıra şehrin veya ilçenin dinamiklerini bilen ileri gelenlerine de danışılıp alınacak kararın, belli başlı kişilerin rant alanına dönüşmesinden daha çok o bölgenin halkının da faydasına olacak bir karar alınması daha makbul olur.