|
Tweet |
Yasin Güler - Barış Vakfı tarafından İstanbul da bir otelde düzenlenen “Uluslararası Hukuk ve Deneyimler Işığında Türkiye’ye Özgü Demokratik Entegrasyon ve Riskleri” başlıklı çalıştayda konuşan Toplumsal Mutabakat Derneği Başkanı Mahmut Şimşek, önemli değerlendirmelerde bulundu. Şimşek, demokratikleşme sürecinin ancak “gerçek demokratik entegrasyon modeliyle” güçlenebileceğini vurguladı.
Konuşmasına Barış Vakfı yöneticilerine teşekkür ederek başlayan Şimşek, çalıştayın demokrasiye derinlik kazandıracak, zihin açıcı bir nitelikte olduğunu kaydetti.

Türkiye’nin üç seçimdir “altı parlamenter, üstü başkanlık” görüntüsü veren bir şekille yönetildiğini belirten Şimşek, bu sistemin ne tam bir başkanlık ne de parlamenter model olmadığını ifade ederek, mevcut yapının toplumda yaygın memnuniyetsizlik yarattığını söyledi.
Şimşek, “Bugün yürürlükte olan sistem, eksik yasalarına rağmen, halkın referandumda onay verdiği başkanlık sistemidir” dedi.
“Ulus devlet anlayışı demokratik entegrasyonun önünde engel”
Herkes uluslararası örnekleri sunuyor. Fakat iç demokrasi ve çıkış yolunu konuşamıyor.
Ulus devletlerin tüm vatandaşlarına eşit yurttaşlık iddiasında bulunduğunu ancak pratikte egemen ulusun dil ve kültürünü merkeze aldığını belirten Şimşek, Türkiye’de demokratik entegrasyonun sağlanabilmesi için kültürel ve dilsel hakların anayasal güvenceye alınması gerektiğini vurguladı.
Sivil Ombudsmanlık Platformu (SOP) önerisi
Toplumsal Mutabakat Derneği’nin orta vadeli hedefleri arasında Stk’lar, Dkk'lar vakıflar, kanaat önderleri ve akademisyenlerden oluşacak Sivil Ombudsmanlık Platformu (SOP)u oluşturma çaba çalışmalarının bulunduğunu açıklayan Şimşek, bu yapının ancak Sivil hukuku ve toplumsal dengeyi güçlendireceğini kaydetti.
“Silahsızlanma sonrası entegrasyon psikolojik ve ekonomik destekle mümkün”
İç demokratikleşme entegrasyonun başarıyla yürüyebilmesi için silahsızlanma sürecinin kapsamlı rehabilitasyon ve sosyoekonomik projelerle desteklenmesi gerektiğini belirten Şimşek, aksi durumda gençlerin karanlık odakların etkisine girebileceği riskine dikkat çekti.
Ana dilin korunması, kültürel temsil sembollerinin güvence altına alınması ve tüm bunların yeni bir anayasa ile teminat altına alınması gerektiğini ifade etti.
“Zihniyet değişimi çok degerli, anayasanın önündedir ”
Demokratik entegrasyonun sadece yasal adımlarla değil, aynı zamanda kapsamlı bir zihniyet dönüşümüyle mümkün olabileceğini belirten Şimşek, siyasi liderlerin “ulusal kahraman” rolünden sıyrılıp tüm vatandaşlar için “bilge bir duruş” benimsemeleri gerektiğini söyledi.
Yerelde ve yerinden yönetim vurgusu yapan Şimşek, vatandaşın seçtiği yöneticiyi günlük yaşamında görebilmesi ve yerel hizmetin sorumluluğunu doğrudan hissedebilmesi gerektiğini kaydetti. Bu kapsamda il genel meclis üyesini, belediye meclisi üyesini ve Belediye başkanını seçerken bölücü olmayanlar valisini, emniyet müdürünü ve savcısını seçimle belirlese neden bölücü olsun.
“Demokrasi geliştikçe entegrasyon çoğalır, riskler azalır”
Konuşmasını Türkiye’de başlayan yeni demokratikleşme adımlarına destek çağrısıyla tamamlayan Mahmut Şimşek, “Sırtını dönüp giden terörün geri dönmemesi için, demokratik entegrasyon sürecine hep birlikte omuz vermeliyiz. Demokrasi geliştikçe entegrasyon gerçek demokratik birlik için çoğalacak, riskler azalacaktır” dedi.
Zemin ıslak ve ince, dikkat etmek gerekir.
Toplumsal Mutabakat Derneği Başkanı Mahmut Şimşek, Üyeleri adına çalıştaya katılan tüm kurum ve temsilcileri selamlayarak destek çağrısını yineledi.
