Siirt’in eski belediye başkanlarından olan ve şimdi DEM Eş Genel Başkanlığı görevini yürüten Tuncer Bakırhan, gazeteci Ruşen Çakır’a konuk olduğunuz söyleşinin bir yerinde sarf ettiği ifadeler ve parti politikaları nedeniyle eleştiri oklarının hedefinde. Gazeteci Fatih Hatipoğlu, kaleme aldığı açık mektupta, Bakırhan ve DEM yönetimini Kürt halkının gerçek taleplerinden uzaklaşmakla suçladı.

Hatipoğlu, mektubunda, Bakırhan'ın Abdullah Öcalan’ın "Marx’ın son yazmak istediği kitabı ben yazacağım" şeklindeki ifadelerini aktarırken sergilediği ciddiyeti "ibret verici" bulduğunu belirtti. Bakırhan ve ekibinin açıklamalarının Kürt halkında hayal kırıklığı yarattığını ifade eden Hatipoğlu, parti politikalarının halkın beklentilerini karşılamaktan uzak olduğunu vurguladı.

"KÜRTLERİN DEĞERLERİ İHMAL EDİLİYOR"

Hatipoğlu, Kürtlerin Ehmedê Xanî, Selahaddin Eyyubi ve Yusuf Azizoğlu gibi tarihi şahsiyetlere sahipken, neden sürekli Marx, Lenin ve Che Guevara gibi figürlerin öne çıkarıldığını sorguladı. Mektubunda, Kürt halkının sosyalist ve devrimci ideolojilere ihtiyacı olmadığını belirten Hatipoğlu, "Kürtler, medeni milletlerin elde ettiği haklara ve standartlara erişmek istiyor; Küba ya da Kuzey Kore gibi olmak istemiyor" dedi.

DEM yönetiminin, din, aile, devlet, kültür ve milli bilinç konularında pervasızca hareket ettiğini savunan Hatipoğlu, "Kürtleri bir sınıfa indirgemek, binlerce yıllık mücadeleyi ve kutsalları dünyevileştirmek halkı yıpratıyor" ifadelerini kullandı.

"YENİ FIRSATLAR HEBA EDİLİYOR"

Hatipoğlu, 22 Ekim’den itibaren parti yönetiminin siyasi fırsatları değerlendiremediğini öne sürdü. Kürtlerin taleplerini iktidara anlatmak ve çözüme yönelik adımlar atmak yerine, CHP ve muhalefet blokuna bağımlı bir siyaset izlenmesinin yanlış olduğunu belirten Hatipoğlu, şu çağrıda bulundu:

 "Külliye, Ak Parti, MHP, Hüdapar ve KDP ile diyalog kurulmalı; büyükelçiliklerle temaslar artırılmalı; Kürt kamuoyu yeni döneme hazırlanmalı. Ancak siz, marjinal ve radikal açıklamalarla süreci sabote ediyorsunuz."

Hatipoğlu, DEM’in 10 yıl önceki çözüm süreci fırsatlarını siyasi ferasetsizlik yüzünden heba ettiğini ifade ederek, Kürt halkının artık kaybedecek vakti olmadığını belirtti. Kürtlerin, CHP’nin "piyadesi" olmasını eleştiren Hatipoğlu, "Kürtlerin menfaati ve maslahatı her şeyin üstündedir. Akılla hareket edersek kazanırız; ideolojik körlükle kaybetmeye devam ederiz" dedi.

"TARİHİ FIRSATLAR BİR KEZ DAHA KAÇIRILMAMALI"

Hatipoğlu’nun mektubu, Kürt siyasetinde farklı bir yaklaşımın gerekliliğine dair güçlü bir mesaj içeriyor. Bakırhan ve DEM yönetiminin eleştirilerden ders çıkarıp çıkarmayacağı ise merak konusu. Kürt halkının talepleri ve siyasi beklentilerinin karşılanması için nasıl bir strateji izleneceği, önümüzdeki dönemde yanıt bekleyen en önemli sorular arasında.