Bugun...


Abdulsamet Özer

facebook-paylas
PANDEMİ VE TEMİZLİK
Tarih: 11-10-2020 19:07:00 Güncelleme: 11-10-2020 19:07:00


Malumunuz bitti bitecek derken bir türlü vaka sayılarının azalmadığı bir dönemden geçiyoruz. Böyle giderse Korona ile yaşamayı öğrenmeliyiz. Bunun için de temel direktifleri bilim kurulu kararları sağlık bakanlığı vasıtasıyla biz vatandaşlara aktarıyor. Evvela temizlik yani hijyene dikkat etmeliyiz. Bir virüs bulaştığında hemen solunum yolu ile akciğerlere girmez. Önce bir koloni oluşturması lazım. Bu da 15-20 dakikada bir çoğalması ve koloni oluşturduktan sonra solunum yolu ile bulaşması neticesinde etki etmeye başlar. Bilim insanları sümkürmenin, elleri en az 20 saniye yıkamanın önemine sürekli dikkat çekmektedirler. Tabi bunun yanı sıra sosyal mesafe ve maskede çok önemlidir.

Bugün tıp iki kısma ayrılıyor: Hijyen yani sağlığı korumak. Hastalanmadan önce tedbir almak. Bir diğeri ise Therapeutique = terapötik, hastaları iyi etmektir. Bunlardan birincisi önce gelmektedir. İnsanları hastalıklardan korumak, sağlam kalmayı sağlamak, tıbbın birinci vazifesidir. Hasta insan, iyi edilse de, çok kere, arızalı, çürük kalır. İşte İslamiyet, tıbbın birinci vazifesini, hijyeni garanti etmiştir.

Peygamber efendimiz, Rum imparatoru Heraklius ile mektuplaşırdı. Birbirlerine elçi gönderirlerdi. Bir defa, Heraklius birçok hediye göndermişti. Bu hediyelerden biri de, bir doktor idi. Doktor gelince, “Efendim! İmparator hazretleri beni, size hizmet için gönderdi. Hastalarınıza bedava bakacağım!” dedi. Resulullah (SAV) efendimiz kabul buyurdu. Emir eyledi, bir ev verdiler. Her gün nefis yiyecek, içecek götürdüler. Günler, aylar geçti. Hiç bir Müslüman, doktora gelmedi. Doktor, utanıp gelerek, “Efendim! Buraya, size hizmet etmeye geldim. Bugüne kadar, bir hasta gelmedi. Boş oturdum, yiyip içtim, rahat ettim. Artık gideyim” diye izin isteyince, Peygamber efendimiz(SAV), “Sen bilirsin. Eğer daha kalırsan, misafire hizmet etmek, ona ikram etmek, Müslümanların vazifesidir. Gidersen de uğurlar olsun. Yalnız şunu bil ki, burada senelerce kalsan, sana kimse gelmez. Çünkü, Ashabım kolay kolay hasta olmaz! İslam dini, hasta olmamak yolunu göstermiştir. Ashabım temizliğe çok dikkat eder. Acıkmadıkça bir şey yemez ve sofradan, doymadan önce kalkar” buyurdu.

Bunu söylemekle Müslüman hiç hasta olmaz demek istemez tabi. Fakat sıhhatine ve temizliğe itina eden bir Müslüman, sağlam kalır, kolay kolay hasta olmaz demek istemiştir.

Dinimiz İslamiyet’te temizliğin önemi büyüktür. Dinimiz “Temizlik imandandır” buyurulmuştur.

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki: Müslümanlık temizlik dinidir. Temiz olun! Cennete ancak temiz olan girer. Temizlik imanın yarısıdır.

Tarihi Gerçekler

1500’lerde İngiltere’de insanların çoğu Haziran’da evlenirlerdi. Çünkü yıllık banyolarını Mayıs ayında yaparlar, Haziran’da daha çok kötü kokmazlardı. Ama yine de kokmaya başladıkları için gelinler pis kokuyu bastırmak için ellerinde bir buket çiçek taşırdı.

Banyolar içi sıcak suyla doldurulmuş büyük bir fıçıdan meydana geliyordu. Evin erkeği temiz suyla yıkanma imtiyazına sahipti. Ondan sonra oğulları ve diğer erkekler, daha sonra kadınlar, sonra çocuklar ve en son olarak da bebekler aynı suda yıkanırdı. Bu esnada su o kadar kirli hâle gelirdi ki içinde bir şeyler kaybetmek mümkündü. İngilizce’deki Banyo suyuyla birlikte bebeği de atmayın = Don’t throw the baby out with the bath water deyimi buradan gelmektedir.

 

Bugün Amerika’da, Avrupa’da hâlâ küvetteki aynı su ile yıkananlar, lavabodaki aynı su ile elini yüzünü yıkayanlar görülmektedir. Tuvaletlerdeki temizlik ve su durumlarını herkes bilir.

L’Eau Potable = İçme Suyu adlı Fransızca eserde diyor ki: Fransızların dünyaya övündükleri Versay sarayında bir hamam yoktur. Orta çağda, Paris’te oturan bir Fransız, sabahleyin kalktığı zaman, evinde bir tuvalet olmadığı için, oturağa yaptığı pislik ile içme suyu şişesini beraberinde Seine = Sen nehrine götürür, o nehirden önce içmek için su alır, sonra pisliğini nehre dökerdi.

Gerçek Müslüman, hem temiz olur, hem de, sağlığına çok dikkat eder. Tarihte Müslümanlar temizliğe dikkat ettikleri halde, günümüzdeki Müslümanlar maalesef temizliğe gerektiği gibi riayet etmiyorlar. Kanuni Sultan Süleyman zamanında İstanbul’a gelen bir Alman rahibi, 1560’da yazdığı bir eserde şöyle demektedir: İstanbul’daki temizliğe hayran kaldım. Burada herkes günde beş defa yıkanır. Bütün dükkanlar tertemizdir. Sokaklarda pislik yoktur. Satıcıların elbiseleri üzerinde ufak bir leke bile bulunmaz. Ayrıca ismine (hamam) dedikleri ve içinde sıcak su bulunan binalar vardır ki, buraya gelenler, bütün bedenlerini yıkarlar. Halbuki bizde insanlar pistir, yıkanmasını bilmezler.

Bugün, İslam ülkesi denilen yerlerde, iman bilgileri bozulduğu gibi, temizliğe de tam riayet edilmemektedir. Fakat burada suç, dinimizde değil, dinimizin esasının temizlik olduğunu unutan kimselerdedir. “Bir insan körse, güneşin bunda suçu ne” sözü meşhurdur. Her Müslüman, dinini iyi öğrense ve buna riayet etmiş olsa, bu pislik hemen ortadan kalkar. O zaman, başka milletler, Müslüman ülkeleri ziyaret ettiklerinde, Müslümanların temizliğine hayran kalırlar.

Bir örnek daha vererek yazımızı noktalamak isterim. Napolyon 1798’de Akka kalesini çevirdiği zaman, ordusunda veba zuhur etmiş ve hastalığa karşı çaresiz kalınca, Müslüman Türklerden yardım istemek zorunda kalmıştı. “Türkler, ricamızı kabul ederek hekimlerini yolladılar. Bunlar tertemiz giyinmiş, nur yüzlü kimselerdi. Önce dua ettiler ve sonra ellerini bol su ve sabun ile iyice yıkadılar. Hastalarda zuhur eden hıyarcıkları neşterle yardılar. İçindeki sıvıyı akıttılar ve yaraları tertemiz yıkadılar. Sonra hastaları ayrı ayrı yerlere koydular ve sağlamların mümkün olduğu kadar onlara yaklaşmamasını tembih ettiler. Hastaların elbiselerini yaktılar ve onlara yeni elbiseler giydirdiler. Bizden hiç bir ücret almadan yanımızdan ayrıldılar.”

Şimdi Napolyon’un bu örneği bugün aynen tatbik edilmiyor mu? Düşünüyorum da bu pandemide de aynısını yapıyoruz. Yaklaşmayın yani sosyal mesafe, ellerini sabunla yıkamak yani hijyen…vs. Demekki İslam dinine göre yaşayabilirsek Allah’ın izni ile üstesinden geleceğiz bu hastalığın. Ama eğer yaşamazsak suçu da İslam’da aramamak lazım. Aynaya bakmak icab eder.



Bu yazı 253 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI