Bugun...


Abdulsamet Özer

facebook-paylas
FAKİR NE YAPSIN?
Tarih: 06-07-2021 00:01:00 Güncelleme: 06-07-2021 00:01:00


Öncelikle çevremizde sosyal medyada veya televizyonlarda sıkça karşılaştığımız adaletsizlik konularını bir çoğumuz izliyor ve yakından takip ediyoruzdur belki... Ama bir mesele var ki fakir ne yapsın dedirten bir sorun...

Şöyle geçmişe bir yolculuk yapacak olursak eski hükümetlerde sabah televizyonu açtığımızda Sayın Ecevit'i ekranlarda görürdük. Eline tutuşturulmuş bir kağıt parçasından okuyordu.

Kömüre, çelike, fuel oile yüzde 100 zam, demir çelik ürünlerine yüzde  100 zam, çimentoya bir büyük zam ardından bir zam daha, ekmeğe, süte, ete zam, kağıda yüzde 400, tuza yüzde 550, gübreye yüzde 500, sigaraya beze, şekere zam, PTT'ye demiryoluna, uçağa, otobüse ve daha nicelerine zam...

Evet büyüklerimiz hatırlar, toptancılar yarın yine bir zam gelecek diye gıdayı saklar, unu şekeri, yağı bulamazdık. Hatırlamayan ve bugünlerde Z kuşağı diye tabir edilen yeni kuşaklar da sosyal medya youtube kanallarından araştırabilirler.

Çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını anlatmak için kısa bir yazı yazma gereği duydum.

Gerçi yazmasam da bilinen ve yaşanan gerçeklikler de bunları gözler önüne seriyor.

Yapılan araştırmaların ortalamalarına göre; dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için aylık 3 bin 850 liraya ihtiyacı var.

Vatandaşın patatese gücü yetmiyor,  bırakın et-balık almayı. Eti belki kurban bayramından kurban bayramına bulabilenler kendilerini şanslı hissediyor. Tek çare kalıyor beyaz et... Son gelen zamlarda birlikte beyaz etin kilosu da 17 - 18 TL olduğu düşünülürse, gücü olmayan, asgari ücretin altında çalışan veya çalışmayan işsizler ne yapsın, ne yesinler...

Ulaşım giyinme ve zorunlu masraflar için ortalama hesaplanan gerekli 6 bin 532 lira. Maaşının 3500 lira olduğu düşünüldüğünde bir evde yaşayan 2 memurun aldığı para ancak yoksulluk sınırının 468 lira üzerine çıkabiliyor. İki emekliyi, bir evde tek çalışanı yada işsizler ordusunu hesaba katmıyorum bile..

Fakirin yiyebildiği tavuk fiyatındaki artış bu ay da sürdü. Yakında onu da yiyemeyeceğiz diye korkuyoruz biz fakirler.

Gücü yetmeyenler tavuk eti ve taşlıktan kıyma yaptırıp, kıyma niyetine yemek yapıp kendilerini avutuyorlar.

Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarını denkleştirebilen komşum yok apartmanda.

Un, makarna, irmik ile pirinç, bulgur fiyatı da el yakıyor. Tereyağı fiyatına değinmeyeyim o zengin yiyeceği, ama fakir yiyeceği margarin ile ayçiçeği yağı fiyatı yine gökyüzüne ulaşmak için tırmanıyor.

Şeker, bal, reçel, pekmez, salça ve tuz fiyatı gezip duruyor işte...

Şimdi nerden nereye...

Televizyonlardan zam haberlerinin verildiği günlerden, artık zam haberlerini televizyonlardan duymadığımız, fakat sabah markete bakkala gittiğimizde yine mi zam gelmiş. Bu nasıl bir iştir diyerek artık alıştığımız bir hayat tarzı ile yaşamaya devam ediyoruz. Zam yok mu ki artık açıklanmıyor. Vallahi de var billahi de var. Lakin artık televizyon ekranlarından bas bas açıklanmıyor. Sürprizle geliyor zam furyası... Ülkede bunca işsiz dururken varsın birileri 2-3 maaş birden alsın. Neyse haydi bir çay koyayım da içip mutlu olayım.

 



Bu yazı 4591 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI