Bugun...


Abdulsamet Özer

facebook-paylas
DOYUMSUZ İNSANOĞLU
Tarih: 11-10-2020 19:13:00 Güncelleme: 11-10-2020 19:13:00


Dünya hırsının gözümüzü kör etmesine ve doyumsuz olan nefse teslim olmamaya özen göstermeliyiz. Eğer ki dünya hırsı ile dünyaya bakacak olursak yer altı ve yerüstü tüm zenginlikler de bizim olursa yine de gözümüz doymaz. Daha evvel de belirttiğimiz gibi aza kanaat getirmesini bilmeliyiz.

Dünya hırsı ile ilgili olarak, bugün bir kıssadan hisse aktarmak isterim.

Ceviz kurdu, cevize gireceği kadar bir delik açar ve cevizin içine girer. Cevizin içi insan beynine benzer, kurt başlar cevizi yemeye.

Elbette ki buraya kadarı normal. Yedikçe şişmanlar şişmanladıkça Karnı büyür.

Yeterince doyunca yükünü tutunca! Gitmek ister ama girdiği delikten çıkması mümkün değildir istese de çıkamaz.

İşin enteresan ve Daha da kötü tarafı; İçi yenilen cevizin kabuğu da kurumuş ve iyice sertleşmiştir… Artık o deliği genişletmekte imkânsızdır.

Kurtçuk oturup etrafına bakar, Düşünür taşınır delikten geçip çıkmak için tek çaresi vardır; Zayıflamayı beklemek.

Aç kaldıkça zayıflar, eski cılız haline döner. Ve bir gün bitap düşmek üzere ilk başladığı gibi cevizden çıkar.

Ama çıktığında mevsim bitmiş, ortada aç ve cılız bir kurtçuk ile bir içsiz bomboş ceviz kabuğu kalmıştır.

Şimdi buradan çıkaracağımız hisse ne olsa gerek. Öyle ya hissesiz kıssa olmaz. Her kıssadan bir hisse çıkarmamız icab eder.

Kimi insanlardaki para ve mal – mülk hırsı da ceviz kurduna benzer.

O hırsı yenip, artık yeter, dediğinde baharlar ve yazlar bitmiş olur.

Geriye sadece, ömrünün sonbaharı ve belki de çeşitli hastalıklar, ilaçlar ve diyetler ile geçirmek zorunda kalacağı, koskoca bir kara kış kalmış olur…

O kara kışlar gelmezden evvel baharımızı ve yazımızı yaşamalı, dünya hırsının bizi kör etmesine izin vermemeliyiz. Bahar baharıyla, dünya içinde barındırdıklarıyla, ahiret iman ve Salih amelle güzel olur.

Dünya malı geçim sıkıntısı çekmeyecek kadar olsa kafi gelir. İnsanın gözünü ne kadar malda olsa doyurmaz. Hep daha fazlasını ister. Karun’un hazinelerinin kilitli olduğu depolarının anahtarını üç yüz katır yükü olduğu söylenir. Peki ne götürebildi Karun?

Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de, Karun’un durumu şöyle ifade edilir: “Nihâyet Biz, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Artık Allâh’a karşı kendisine yardım edecek avenesi olmadığı gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de değildi.” (el-Kasas, 76-81)”

Yerin dibine geçirdik ifadesi ile dünya malının dünyada kalacağı, tekrardan toprak olacağını görüyoruz. Ve hepimiz bunun farkındayız. O zaman bu hırs, bu dünya sevdası niye…

Neden hep dünyada kalacakmışız gibi hırsla, dört elle sarılırız dünyaya. Oysa en uzun yaşayan varlık kaplumbağa değil midir?

Neden uzun ömür sürer kaplumbağalar bilir misiniz? Teslim olmuşlardır da ondan. Sadece yolunu yürür. Acelesi yok, ihtirası yok. İhtirasın olmadığı yerde vakit bollanır.  Hırs hem vakti daraltır hem de yüreği.

Hırs sebebi asalettir. Hırs insanı çürütür. Çürür mü insan, çürür elbet. Hırs çürütür. Para hırsı, iktidar hırsı, kadın hırsı, makam hırsı, post hırsı, dost hırsı…

İnsan denen varlık nefs sahibidir. Nefs insanın hırslarının toplamıdır. Hırs olmasaydı kamlumbağa değil, insan sürerdi bu uzun ömrü.

 



Bu yazı 3288 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI