Bugun...


Abdurrahman SEVGİLİ

facebook-paylas
ŞEHİT İZZEDDİN EL KASSAM
Tarih: 08-01-2024 00:01:00 Güncelleme: 08-01-2024 00:01:00


İzzeddin El Kassam, 1882 yılında Suriye’nin Lazkiye kasabasının Cebele köyünde dünyaya geldi. Tam adı, İzzettin bin Abdülkadir bin Mustafa bin Yusuf El Kassamdır. Aslen Iraklı olup dedesi zamanında Suriye’ye gelip Cebele Köyüne yerleştiler. İlkokulu, bir müderris olan babası Abdülkadir bin Muhammed El Kassam ve ilim tahsil etmiş bir ailenin kızı  olan annesinden aldı. Babası aynı zamanda tasavvufla da meşguldü ve Kadiri tarikatına mensup idi. 14 yaşına geldiğinde kardeşi Fahrettin ile birlikte Ezher’de okumak üzere Kahire’ye gittiler. El-Ezher’de Muhammed Abduh ve Tantavi gibi önemli hocalardan dersler aldı. Onlarla tanıştı, dost oldu.Tahsilini bitirip icazetini alınca  memleketine geri döndü.

Daha sonra ilmi tahsilini sürdürmek için İstanbul’a geldi. Kısa bir süre  sonra 1903 yılında Suriye’ye kendi köyüne geri döndü. Burada camilerde, gündüz çocuklara, akşam da büyüklere dersler vermeye basladı. Fakirlik ve cehaletle mücadele etti. İnsanları yoksullukla, tembellikle mücadele etmeye çağırıyor ve onları çalışmaya, yardımlaşmaya teşvik ediyordu. Ancak esas misyonu, işgale karşı halkı uyaran ve örgütleyen yapısıdır.Kassam, MÜCAHİTLERİN LİDERİ lakabıyla anıldı.

Libya’yı  1911 yılında İşgal edilen İtalyanlara , 1918 de Suriye’yi işgal eden Fransızlara  ve Filistin’i işgal eden İngilizlere karşı  çok ciddi mücadeleler verdi. Ateşli konuşmalar yaptı. Gizli örgüt ve oluşumların öncüsü oldu.1912 de  Okul açtı, Merkezi bir cami olan El Mansur camiinde vaizlik yaptı. Askere alım şubesine atandı. Ancak işini bitirdikten sonra camilerde eğitim ve uyarı işine durmadan devam etti.

Yaklaşık 250 gönüllü genç arkadaşıyla birlikte İtalyanlarla savaşmak üzere hazırlıklar yaptı. Osmanlı’dan Libya’ya gitmek üzere izin aldı. Ömer Muhtar ve Libya direniş hareketine katılmak üzere yola çıktılar. Ancak Libya’ya ulaşamadılar. Oysa ki bu cihad hareketine katılmak için  uzun süre hazırlık yaptı.Lakin Balkan Savaşı çıkmıştı. Onları askere çağırdıkları için gidemediler. İşgalci İtalyaya karşı cihada katılamayınca Suriye’ye geri dönüp kaldığı yerden devam etti. Suriyeyi Fransızlar işgal edince cihat ilan etti, bütün imkanlarıyla mücadele etti.

 Halkı direniş için örgütlemeye gayret etti. Silah temini için çabaladı. Suriye halkını Fransız işgaline karşı çıkmak için teşvik etti. Mücadele ve silah temini için bağış topladı. Ancak bu mücadelesi, (1919-1920) deki Siyon Dağı isyanında başarısız olunca ve İşgalci  Fransızlar gıyaben O’nun hakkında idam kararı verince, 1921 yılında, bazı arkadaşlarıyla birlikte Filistin’in Hayfa şehrine  kaçmak zorunda kaldı.

Hayfa’da İstiklal Camisine gelip yerleşti ve burayı, uzun sürecek olan mücadelesi için bir karargah gibi kullandı.Mücadelesini  bu sefer, işgalci  İngilizlere karşı vermeye başladı.İngiliz işgaline son vermek  üzere her türlü hazırlığı yapmaya başladı. Hiçbir zaman eğitimden ve uyarma görevinden de vaz geçmedi. Cehaletin en büyük bela olduğunu biliyordu.Eğitimi o kadar önemsemişti ki  bir okul bile açmıştı. Gündüz çocuklara, gece büyüklere dersler vermeye başladı.

Uğraştığı diğer bir alanda fakirlikle mücadele olmuştu. Köylerinden kovulan  fakir ailelere yardım etmeye başladı.Etkili konuşmaları ve yardım çalışmalarından dolayı, İnsanların takdirini   kazanmış bir liderdi.Adeta Filistin’in direniş sembolüydü. Çok  samimiydi  ve bilgisi derindi.Korku ve yorulmak nedir bilmezdi. Kendisini geliştirmek için de her  fırsatı kolluyordu.Nitekim İbrahim bin Ethem Camiinde, tefsir ve hadis dersleri aldı. İşgalcilere karşı mücadelenin  usul ve esaslarını danışmak üzere Mısır’a gidip geldi. İstanbul’a gitmesi de bu amaca matuftu.Bu özelliklerinden dolayı çok seviliyordu.Nitekim,

1935 yılında İşgalci İngilizler tarafından pusuya düşürülüp şehit edildiği zaman, çok büyük kalabalıklar toplanmış ve  İngiliz askerleri ile çatışmışlardı. Her iki taraftan da yaralananlar olmuştu.O’nun vefatı da Filistin intifadasını ve büyük isyanı başlatmıştı (1936).

Uzun süre Filistin’de gizlice  örgütsel alışmalar yaptı. Gizliliğe ve plan/ proğrama çok önem veriyordu. Beş kişiyi geçmeyen  küçük hücreler halinde insanları örgütledi.Kassam birlikleri adı verilen bu hücreler, adeta bağımsız birer örgüt gibiydi. Güvenlik tedbiri amacıyla bu şekilde bir örgüt modeli oluşturmuştu.Bu model,  günümüzde de,  El Kassam Tuğayları tarafından büyük oranda  devam ettirilmektedir.

Kassam Gurupları, cihad çağrısı, siyasi iletişim, düşmanlara karşı casusluk ve askeri eğitim için uzmanlaşmış birimler olduğundan, güçlü bir organizasyon yapısına sahipti.1931 de Kassam askeri  Birliği, Siyonist yerleşim yerlerine saldırılar ve yerleşimcilere yönelik operasyonlar düzenlemeye başladılar.Asıl amaçları, Yahudi göçünü durdurmak ve İngiliz istihbaratına casusluk yapan ajanları yakalamaktı. Ancak örgütün bazı sırlarının ‘İngilizlere sızdırılması nedeniyle,  Kassam Örgütünün  faaliyetleri durdu ve bu durum 1935 yılına kadar devam etti.

Şehit Hasan El Bennan’ın talimatıyla kurulmuş olan “” Müslüman Gençler Derneği “ ne  önce üye oldu ve daha sonra 1926 yılında bu oluşumun başkanı oldu.Hayfadaki İslam okuluna katıldı. Bilahare 1932 yılında da İstiklal Partisinin Hayfa şubesine katıldı. Para topladı, silah aldı.

Suriye de Fransız işgaline karşı verdiği mücadelede epey tecrübe kazanmıştı. Ezher de okurken de sadece dini bilgilerle yetinmemiş, Mısır’da İngilizlere karşı direniş gösteren Ahmet Urabi Paşa ve hareketini de incelemişti. Bu birikimini Filistin’de cesaretle ve donanımlı bir şekilde  icra ediyordu. Filistinde ilk defa kendisi Hayfa’ya, 1921 de gelip yerleştikten sonra, El Kassamiyun adıyla bu  askeri  birlikleri  kurdu. Ancak ne hazindir ki, her dönemde olduğu gibi, işbirlikçi ve casuslar, o dönemde de cirit atıyorlardı. İngilizlere bu hücre evleri ve askeri örgüt çalışmaları konusunda, ihbar edildiler.Bu direniş hareketi, böylece sekteye uğradı ve bir daha toparlanamadı.

İngilizlerin baskısı artınca, Şehit I El- Kassam  ve arkadaşları, kırsal kesimlere çıkmaya başladılar. Cenin iline yakın bir dağ olan Ya’be bölgesine, 14 Mücahit arkadaşıyla beraber silah eğitimi için çıktıkları bir sırada, yine bir muhbir tarafında ihbar edildiler. İngiliz ordusu tam donanımlı 500 askerle, bu kahramanların etrafını  sardı. Diğer köylerle de irtibatlarını kestiler. Hava desteğini de alan İngilizler, El Kassam ve arkadaşlarının teslim olmasını istediler. Ancak çatışmayı tercih edip işgalci güruhuna teslim olmadılar. Altı  saat süren bu  çatışmada, Şehit İzzeddin El Kassam, 15 den fazla İngiliz askerini öldürdükten sonra kendisi de üç arkadaşıyla birlikte şehid oldu. Diğer mücahitler ise, yaralanıp esir düştüler.Onları ihbar işbirlikçi casus, mücahitler tarafından tesbit edilip öldürüldü. Hayfa’ya bağlı Neshe Köyünde defnedildi.

 Böylece Mütevazi bir köy olan Cebele’de 1882 de  başlayan bu dopdolu hayat hayat, 20 Kasım 1935 yılında Filistin’in Hayfa kentinde sona erdi.53 yıllık  bu dünya hayatında, i’lai kelimetullah  ve müslümanların izzetini korumak/kurtarmak ve işgalcilere karşı direniş için, bütün hayatını vakfetti, canını verdi. O’nun bu mücadelesi ve şehadeti, Filistin ulusal hareketi için de  bir dönüm noktası oldu.1936 da başlayan birinci intifadanın da muharrik gücü oldu.

Filistinli siyasetçi Cemal El Hüseyni O’nu şu sözlerle anlatmaktadır:

“El Kassam El Kassam, Filistinde kalacak, semalarında yankılanacak, O’nu kontrol edenlerin yüreklerine süngüleriyle korku salacak, tarihin sayfalarında sonsuza dek okunacak, okuyucunun ruhunu gurur ve hayranlıkla dolduracak” diyor.

Biz de aynı duygu ve düşüncelerine fazlasıyla katılıyoruz.İsmi şu anda  dünyada en çok zikredilen isimlerden birisidir. O yaşıyor her yerde, gönüllerde.Mücahitlerin lideri olarak anılan büyük bir direnişiydi Şehid El Kassam. Nasıl ki büyük sahabi, Ebu Ubeyde bin Cerrahın ismi hala yaşatılıyorsa Gazze’de ve tüm dünyada, aynen öylede, Şehid İzzeddin El Kassam’ın ismi de çok güçlü bir şekilde, şimdiki destanlar yazan büyük kahramanlar tarafından yaşatılmaktadır. Adını bu büyük mücahitten alan El Kassam Tugayları, aynı şekilde küffarın kalbine korku yerleştirmiş ve samimi müslümanlara ümit ışığı olmuşlardır. Büyük mücahit ve şehid İzzedin El Kassam ve ve bütün şehitlerin ruhu şad, mekanları cenneti ala olsun. El Kassam Tugayları’nın ve diğer direnişçi mücahitlerin  zaferi ve katil İsrail’in helak olması temennisiyle…

 

                                                                                                   Abdurrahman Sevgili



Bu yazı 8361 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI