Hicret, sadece Mekke’den Medine’ye yapılan bir göç değildir. Sadece Hicri Yılbaşı da değildir. Hicret, şirkten tevhide, günah ve isyandan tövbe ve itaate, ölü gönüllerden uyanmış gönüllere, nifak ve fısktan, takva ve infaka, zamanı israf etmekten ve cehaletten, ilim, cihad ve irşada, cimrilikten cömertliğe, dedikodudan tebliğ ve davete, kula kul olmaktan Allah’a kul olmaya, tembellikten, cehd, gayret, irfan ve tefekküre, AB ye geçme muhabbetinden İslam Birliğine ve İslam kardeşliğine, dünya sevgisinden ve vehn hastalığından ebedi saadet sevdasına ve Ahiret hazırlığına, gafletten dirilişe ve uyanmaya, ihanetten sadakata ve sadık olmaya, bencillikten isara, her türlü zülüm ve haksızlıktan adalet ve iyilik yapmaya, ekonomik zafiyetten güçlü bir iktisadi hayata, dünyada söz dinlemekten söz dinleten bir konuma, cemaatten devlete ve cihan hakimiyetine geçiştir. Hicret,  gerçek hayata göçtür, esaretten nefsin esiri olmaktan kurtuluştur, Rabbe kavuşmaktır, huzursuzluktan huzura, cehennemden cennete göçtür hicret.

Hicret bir milattır, bir miattır, bir işaret fişeği ve bir merhamet medeniyeti inşasıdır, ıslah ve ihya yurduna ilk adımdır, koca medeniyetin temelinin atıldığı yerden bir süreliğine İlahi fermanla ayrılmaktır ve büyük fetihlere kapı aralamaktır. Yesribi Medine’ye dönüştürmektir. İşgalden fethe geçiştir. Gönül ve mekanları eş zamanlı olarak  fethetmektir. Merhamet, paylaşım, sevgi ve affetme iklimine bir göçtür. Bu Muazzam medeniyeti, bu güzide ortamı oluşturmak ve yeni coğrafyalara taşımaktır. Kibir ve riyadan tevazu ve ihlasa geçiştir hicret. Canlı canlı kızların öldürüldüğü bir vahşetten, ayaklarının altına cennetin serildiği bir değere çıkıştır , bir zirveye bir medeniyete yüceliştir, kızları ve kadınları zirveye taşımaktır hicret.

Kölelikten efendiliğe ve hürriyete geçiş ve kurtuluşa varıştır. Bilal’leri Ebu Bekir’lere eşit kılmaktır, aynı haklara sahip hale getirmektir. Cahiliye adetlerini, zülüm ve vahşet toplumunu, nurlu İslam medeniyetine taşımaktır. Kast sisteminden ayrılmak, takva hariç eşitlik sistemine, adalet iklimine terfi etmektir. Bütün güzelliklere, maddi ve manevi bütün evrensel değerlere sevkiyatın adıdır hicret.

Hicret, büyük ve küçük cihadın adıdır. Bir suluk ve seyrü seferdir. İyiye, güzele ve hakikate kavuşmaktır. Hicret, istikameti bulmak ve hedefe kilitlenmektir. Selam ve tebessüm, hediyeleşme ve sılai rahim, hicretin kazanımlarındandır. Yaradılışın gayesini bilen, başkasına anlatan, yaşayan ve yaşatan bir olgudur, yüce bir davaya götüren ve ulaştıran yoldur.

Hicret, faizden helal ticarete, fani olandan baki olana, haramdan helale, şüpheliden ve mekruhtan takva ve azimete göçtür. Hicret, kardeşliğe, ensar olmaya giden yoldur.Hicret Habeşistan’a gidiştir, Necaşi’ye davettir, Taifte bedel ödemektir, Addas’a (ra) hidayettir. Hicret, Mekke’yi, Medine’yi, Hicaz’ı…kurtarmaktır. Şefkat ve rahmet iklimini inşa etmektir.Ruh ve gönüllere inşirah vermektir. Dünyayı ve Ukbayı birlikte ihya ve inşanın adıdır hicret. Ebedi Saadet ve ebedi kurtuluşun yoludur hicret. “ Radiyeten Merdiyyeh “ zirvesinin adıdır hicret.” Ashabul mukarrebin”i menzile ulaştıran yoldur. Sırat-ı müstakimdir, istikamet üzere bu yoldaki yürüyüştür hicret.

Hicret, miladi takvimden tekrar Hicri takvime gidiştir. Harf inkılabından ve latince harflerden Kuran harflerine geçiştir. Cumartesi – Pazar hafta tatilinden, Perşembe – cumaya dönüştür.  Bölünmüş, paramparça olmuş, birbirine düşürülmüş  ümmeti Muhammed’in birliğine, hilafete gidiştir, geri dönüştür, hedefe götüren  yoldur. Hicret, İslam tarihine dönüş, İslam coğrafyasına dokunuştur. Hicret, tarihe ve coğrafyaya yolculuktur, yürüyüştür.Tarih bilinci ve geçmişin mefkûresine yolculuktur..Köhnemiş Batı hukukundan mükemmel İslam Hukuku’na, Şeriati Ğarra’ya terfi etmektir.Hicret, öze özümüze, fıtrata, fabrika ayarlarına rucudur ve kendimize gelmektir, kendimizi ve Rabbimizi tanımaktır.Bütün kalbi hastalıklardan kaçış ve Muhammedi ahlaka varıştır. Rıza-i Bariye giden yol, ebedi huzur ve saadettir. Rabbim kavuştursun. Amin. Selam ve dua ile.