Bugun...


Abdurrahman SEVGİLİ

facebook-paylas
HELAL VE HARAMLAR
Tarih: 11-10-2020 19:04:00 Güncelleme: 11-10-2020 19:04:00


Ey Muhammed! De ki: ‘Allah’ın kulları için yarattığı zînet ve temiz rızıkları haram kılan kimdir?’ ‘Bunlar dünya hayatında inananlarındır, kıyamet gününde de yalnız onlar içindir.’ De ki: ‘ Rabbim sadece açık ve gizli fenalıkları, günahı, haksız yere tecavüzü, hakkında hiçbir delil bilmediği şeyi Allah’a ortak koşmanızı, Allah’a karşı bilmediğiniz şeyi söylemenizi haram kılmıştır.’ (el-A’raf: 7/32-33)  Dinimizde haramlar sayılı ve azdır.Helal Dairesi daha geniştir. Kesin bir ifadeyle yasaklanmayan ve  helal sayılan şeyler daha geniş bir yer işgal etmekte olup herkese   yeterli bir hareket ve istifade alanı fazlasıyla mevcuttur diyoruz.

Yüce Mevla kendisine şerik ve ortak kabul etmez.Bu yüzden Dinimizin kabul ettiği en büyük günah ŞİRK tir. Allah’a ortak koşmaktır.Riya ve gösteriş te haramdır, çünkü  gizli şirk olarak kabul edilmiştir.Yüce Allah cc , sadece açık ve gizli yapılan fenalıkları, günah ve  haddi aşan söz ve davranışları  yasaklamaktadır. Yoksa temiz ve güzel rızıkları ve sayısız nimetleri helal dairesinde insanların istifadesine sunmuş  olup yasaklamamıştır.Ayrıca sınırlı yasakların yanı sıra, yapmamızı emrettiği işlerin yapılmamasını da büyük günah saymış, bunların terki KEBAİR denilen haramlardan kabul edilmiştir. Namaz kılmamak, mazeretsiz oruç tutmamak… gibi.

Genel olarak Cenabı Hak (cc)  beş temel şeyi koruma altına  almıştır. “Zaruratı Diniyye” veya “ Zaruratı Hamse” de denilen: DİN, CAN,  MAL, NESİL VE AKIL emniyetini kullarından istemiş ve bu beş şeyi  “koruyup gözetin”, “bunlara zarar vermeyin” diye talimatını yollamıştır. Yüce Allah (cc) bu  temel esasları, kıymetli varlıklar ve önemli değerler olarak kabul etmiş, emniyette  olmasını istemiş ve bu  değerlere zarar vermeyi de HARAM kılmış ve kesin bir dille yasaklamıştır. Ayrıntısına değineceğim haramların tamamı mutlaka bu beş kategorinin içinde yer almaktadır.

Yüce Mevla’nın yapmayın deyip bizim maslahatımız için yasakladığı  bazı haramlara bir göz attığımızda şunları sıralamak mümkün :Şirk, riya , sihir, kibir, ana babaya saygısızlık, nazar, zina, faiz, içki ve her türlü Uyuşturucu ( müskirat ) ,haksız yere adam öldürmek, kumar, bahis, milli piyango , ölçüde ve tartıda hile yapmak , çalıştırılan işçinin hakkını vermemek , hırsızlık-soygun- kapkaç-rüşvet, her türlü kul hakkı yemek, kırıcı olmak, kalp kırmak, yalan konuşmak, emanete hiyanet etmek  ve verilen sözü yerine getirmemek , gıybet, dedikodu,  iftira ve her çeşit kalbi hastalıklar, yalancı şahitlik ve başkasına yapılan her çeşit haksızlık, sömürü ve zülüm… HARAM dır, yasaktır, Kebairdendir. Mükellef olan, akıllı baliğ ve müslüman her kes bundan sorumludur, haram kılınan şeylerden şiddetle kaçınmalıdır. Hududullah dediğimiz bu sınırları aşmak, Allah’a karşı gelmek demektir ve  haddi aşmaktır,  itaatsizliktir ,bir nevi isyandır.

Yüce Allah( cc ), bu yasakları, bireysel veya toplumsal  menfaatlerimiz için koymuş  olmasına rağmen, biz insanlar olarak bu duruma  nefsani veya başka sebeplerden dolayı bir çoğumuz uymamaktayız  maalesef. İsyan  ve itaatsizlik içindeyiz.Veyahutta  gaflet ve uyku halinde bu yasakları ihlal etmekteyiz. Yukarıda da değindiğimiz gibi Yüce Rabbimiz bizim çıkar ve maslahatımız için, bireysel veya toplumsal huzur ve faydamız için  bu sınırları aşmayın demiştir. Yoksa Rabbül Aleminin hiçbir şeye ve hiç kimseye ihtiyacı yoktur. Bize olan şefkat ve merhameti sebebiyle, Dünya ve Ukba saadetimiz  içindir ki bütün bu  emir ve yasakları koymuştur .Mesela hırsızlığı yasaklamasının hikmeti nedir diye baktığımızda şunu görüyoruz: Alın terimizle kazandığımız bir malın başkası tarafından haksız yere çalınmasını önlemek için olduğunu görüyoruz. Yani kulların birbirine yapacağı  zararları önlemektir maksat. Düzeni sağlamak amaçlanmıştır.Müskirat dediğimiz her türlü içki ve Uyuşturucunun yasaklanmasının  hikmetine baktığımızda da pek çok maslahatın olduğunu görüyoruz. Herkesin bildiği içki ve Uyuşturucunun zararlarını burda uzun uzun anlatmama hacet yoktur. Özet olarak diyoruz ki: Yüce Allah (cc) Rahman ve Rahimdir. Bizi seven ve bize acıyandır.Koymuş olduğu bütün kurallar, emir ve yasakları bizim menfaatimiz, iki cihan mutluluğumuz içindir.Neyi emretmişse bizim için mutlaka  onda faydalar vardır ve neyi HARAM kılmışsa da  yine muhakkak bizim için onda zararlar vardır.Bizim böyle iman etmemiz ve ona göre de gereğini yapmamız gerekir.

Peki biz insanlar, Rahman ve Rahim olan, Rezzak ve Ğaffar olan Yüce Mevla’ya itaat konusunda hangi durumdayız?  Haram saydığı  kurallara uyuyor muyuz? Dikkatli bir gözlem ve tesbit bize durumun vahametini göstermektedir. Maalesef kural kaide tanımaz, hak hukuk adalet nedir bilmez olmuşuz.Yüce Allah’ın koymuş olduğu yasakları çok rahat bir şekilde çiğnemekteyiz.Peki neden? Niçin bu derece yoldan çıkmışız? Niçin haram olan  faize bulaşmış, ahlaksızlığın her türlüsüne düşmüş, uyuşturucuya müptela olmuşuz. Neden bu kadar zülüm ve haksızlık oluşmuş? Niçin insanlar bu kadar hunharca birbirini öldürmektedirler? Bunca sömürü ve mezalim niye? Neden güven ve itibar kalmadı? İnsanların kalbine, beynine ve ruhuna niçin  bu kadar Dünya sevgisi hakim olmuş ve ebedi hayat unutulmuş? Çıkar ve menfaat için her türlü yasak neden çiğnenmekte?,

haramları işlemek,  toplum hayatına neden bu kadar  yerleşmiş bulunmaktadır?  Ölçü ve tartıda hile yapmak sıradanlaşmış, her türlü ahlaki yozlaşma normal bir hal almış, maalesef evlilik suç, zina ise serbest olmuştur.Toplum tefessüh etmiş , neredeyse helal haram anlayışı hiç kalmamıştır. Çıkar için iftira ve yalancı şahitlik yapanların sayısı artmış, makam şan ve şöhret için neredeyse  her şey mübah olmuştur. Ahirete iman, cennet cehennem inancı çok zayıflamış, büyük küçük demeden günahın her nevi rahatça işlenir hale gelmiştir.

Allahu Teala  bütün bunları kesin bir ifadeyle yasakladığı halde müslümanım diyen kişilerin bu kurallara uymaması, bu yasakları rahatça çiğnemesi ne anlama gelmektedir?! Gaflet mi, İsyan mı? İnanmamak mı? Aşırı dünya sevgisi mi? Hepsi birlikte  mi? Araştırmaya değer bir mevzu.Toplum niye bu hale geldi? Kim yaptı bütün bunları, nasıl becerdik  bunca tahribat ve ifsadatı?

Siyonizm mi, başka güçler mi? DÜNYAYI yöneten aileler mi? Yerli hainler veya gafiller mi? Kim tahrip ediyor? Ailelerimizi yıkan kim? Eğitimimizi bozan kim? Adaletimizi yerlerde süründüren kim? Bu televizyonların tahribatına,  kim dur diyecek? Bunca Münkere ve harama kim DUR diyecek? Bu uyku hali ne zaman bitecek? Kim uyandıracak bu gafilleri? Kim içimizdeki hainleri tepeleyecek? Allah’a isyan bayrağını kaldırmış bu feminist dernekleri kim susturacak?

Okuma,  Düşünme, Tevbe etme ve uyanma  vakti gelmedi mi?!Bütün haram ve  günahlardan arınma ve kendimize gelmek Şimdi değilse ne zaman?! Ölüm bizi hazırlıksız yakalarsa bizim felaketimiz olur. Bir an önce bu gafletten, bu isyan ve itaatsizlik ten kurtulmamız gerekir. Başta kendimi ve herkesi Allah’a  (cc ) sığınmaya, nasuh bir tevbe ile tevbe etmeye DAVET ediyorum. Bütün insanlığı HAKK’ın yanında yer almaya, birliğe beraberliğe ve dayanışmaya çağırıyorum. Allaha karşı isyan bayrağını açmış din düşmanlarının veya gafillerin  bütün oyunlarını bozup Adil bir düzen kurmaya davet ediyorum. Allahın helal kıldığı şeyleri yapmaya ve HARAM kıldığı şeyleri de yapmamaya davet ediyorum. Rabbim bu davet ve çağrının tesirini halk etsin, Rabbim, bizleri düşünmeye ve gereğini yapmaya sevk etsin inşaAllah. Allah’a emanet olunuz değerli dostlar.

 



Bu yazı 231 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI