Sizi biraz tefekküre ve düşünmeye, birazda iç ve dış hesaplaşmaya davet ediyorum. Dünyayı şöyle bir temaşa edelim ve kendi kendimize,  insanımıza ve duyarlı olan her kese bazı sorular soralım:

Kudüs, Gazze, Filistin, Suriye, Afganistan, Yemen, Myanmar, Doğu Türkistan, Ortadoğu... ve mazlum   Müslümanlar başta olmak üzere bütün mazlumların hali, ne olacak?! Bu zülüm, sömürü, savaş ve katliamlar, üretilen virüsler, ilaç, aşı, gıda, tohum oyunları ve oynanan oyunlar ne zaman son bulacak?! Bu mezalime  kim son verecek?! Kim durduracak bu vahşeti, kim mani olacak bu vahşi emperyalizme?   Kim  baş kaldıracak bu gaddar canilere, bu acımasız zalimlere ? Yoksa bu zülüm ve sömürü düzenine biz  alıştık mı, kanıksadık mı?! Bu düzen ilelebet devam mı edecek? Bu korkunç düzen değiştirilebilir mi gerçekten? Buna cesaret edecek yürekler var mı? Kimdir bu zalimler, dünyayı kimler yönetir?! Dünyayı sömüren  aileler kimler?! Bütün Müslümanlar gerçekten  bu hayattan, bu sömürü düzeninden rahatsız mı?

Teslim mi olduk yoksa bu çirkef Batı düzenine?

Ilımlı İslam, Dinler arası diyaloglar da neyin nesi? Daha pek çok soru…

Bizim parlak bir medeniyetimiz, Asrı Saadet’imiz, Endülüs’ümüz, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluklarımız vardı hani! Tarihte Selahaddinlerimiz ve Fatihlerimiz vardı. Yeni Selahaddinlere, yeni Fatihlere yeni kahramanlara ihtiyacımız var. Yenileri artık yetişmezler mi yoksa?  Ne oldu bize can kardeşim?!Fazla mı dünyevileştik yoksa, içimize VEHN hastalığı mı girdi acaba?! Geçmişimizde İSAR diye bir değerimiz vardı, neden yitirdik?, Neden bir çok değerimizi kaybettik? Niçin Ümmet olarak Kürt, Türk, Alevi Sünni diye  birbirimize düştük?, Biz niçin okumaz, düşünmez ve çalışmaz olduk?!  Neden, niçin?! Bu derin uykulara neden kendimizi kaptırdık? Tembellik ve gaflet uykusundan uyanma vakti gelmedi mi?! Boş işlerle uğraşmayı ne zaman Terk edeceğiz? Kendimizi, ailemizi ve  Müslümanları, hatta bütün insanları kurtarmak için ne zaman harekete geçeceğiz?! Bu izzet ve şeref, aydın ve Mücahit Müslümanların özellikle milli Görüşçülerin öncülüğünde olmalı diyorum.

“İzzet, ancak Allah’ın, Resulullah’ın ve müminlerindir.” Buyuruyor Cenab-ı Hak. Büsbütün ümmet ancak cehdu gayretle, ilimle, bilgiyle, teknolojiyle, inançla, imanla ve birlikle muvaffak olur, izzet ve şerefini muhafaza eder. Bütün bunlar olur mu olur.?  Buna iman ettiğimiz zaman olur Allah’ın izniyle. Merhum Erbakan Hocamızın deyişiyle:” iman varsa imkan vardır.” “İnanç,  tekeden bile süt çıkartır” diyor başka bir sözünde. Güçlü bir irade olmadan, bilgi ve teknoloji olmadan, önemli bir ekonomik güç olmadan, inanç ve azim olmadan, heyecan ve muhabbet olmadan, dava delisi olmadan, gaflet ve cehaleti yok etmeden, mevcut bütün ihtilafları bırakıp kucaklaşmadan, İslam birliğini kurmadan… olmaz.

Kaç düşünür ve tefekkür ehli insanımız var şimdi?! Ürettiğimiz dünya çapında kaç markamız var? Kendi inancımızı, kültürümüzü, değerlerimizi… Yeniden yaşamamız için canla başla çalışan dünya çapında kaç örgütümüz var?  Kendimize, özümüze dönmek için kimden izin bekliyoruz!? Batı Medeniyetinin esareti, bize olan tahakkümü ve bizim her konuda o tarafa yönelmemiz, bizi geri bıraktığı gibi şahsiyetimizi de bitirdi. Son 200-300 yılımızı hesaba çekme vakti gelmedi mi?! Neden bir Selahaddin, bir Sultan Fatih, İbni Haldun bir Ebubekir Zekeriya Razi, bir İbn-i Sina, bir Gazzali…yetişmiyor artık ?!

Gençlerimiz ne durumda?! Eğitimimiz kimin kontrolünde?! Aile yapımız nasıl bu hale geldi ve neden tarihimizden, kültürümüzden, medeniyetimizden uzaklaştık/uzaklaştırıldık?! Neden Devrim arabaları ve yerli uçak projelerimiz, yüzde yüz yerli Gümüş( pancar) motorlarımız üretim hayatına tam  geçirilmedi/ geçirilemedi ?! Neden ve kim tarafından engellendi?! Geçmişte ASELSAN’ın mühendisleri gerçekten kaza sonucu mu öldüler? Kim yaptı, niye oldu, neden oldu?! Beyin göçü ne zaman duracak? Daha neler neler!

Devam edecek…