Bugun...


Mehmet Şerif Cebe

facebook-paylas
DERT ÇOK, DERMAN YOK 2
Tarih: 24-06-2023 00:02:00 Güncelleme: 24-06-2023 00:02:00


“Dost bivefa, felek birahm, devran bisükun,

Dert çoh, hem-dert yoh, düşmen kavi, tali’ zebun!”

    

                                                      Fuzuli

 

Belediye yönetimleri için kayyumların, vali veya kaymakamlardan atanması; il ve ilçelerin iş yoğunluğundan dolayı olumsuz sonuçlar doğuruyor. Deyim yerindeyse; zaten işleri başlarından aşkındır! Asıl görevleri olan il veya ilçeyi yönetirken devasa sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar. Bir de belediye gibi devasa sorunlarla dopdolu bir kurumu da onların yönetimine verirseniz başarı bekleyemezsiniz. Halk arasında güzel bir sözümüz vardır: “İki karpuz tek elle tutulmaz!” Vali ve kaymakamları il ve ilçe yönetimleri ile baş başa bırakıp yerel yönetimler alanında bilgili, deneyimli, işin uzmanı başka bürokratlardan görevlendirme yapılırsa yerel yönetimlerin amacı olan “halka hizmet” daha başarılı yapılmış olur. Böylece belediye hizmetleri, daha akıcı, verimli ve sonuç alıcı duruma getirilmiş olur.

 

Yönetici görevlendirirken, Allah’ın; “İşi/görevi uzmanına verin!” (Nisa:58) emrine uymuyoruz! Doğru olanı, bir  görevi kim daha iyi yapıyor ve başarıyorsa ona vermektir. Buna uymadığımızda işlerimiz aksıyor ve kaybediyoruz. Yöneticilere bakıyorum; yaptıkları görevin alanlarıyla ilgili öğrenimleri yok! Görev alanlarıyla ilgili olmayan alanlarda öğrenim görmüşlerden görevlendirmeler yapılmış... Alanlarıyla ilgili öğrenimi bitirmiş, görevinin uzmanı kişilerin kıtlığı mı var Türkiye’de? Kimse beni iktidar muhalifi görmesin bu dostça olumlu/pozitif eleştirilerimden ötürü... Kim olduğumuz, ne yaptığımız ortada... Bu konuda şöyle bir toplumsal hatamıza da değinmeden geçemeyeceğim: “Aman kimseyi eleştirmeyelim, aman zülf-i yare dokunmayalım, aman bizi muhalefetten biri gibi değerlendirmesinler... Aman, aman, aman! İlişmeyelim; “başkalarının ekmeğine yağ sürmeyelim” diye diye doğruları söyleyemez duruma geldik. Oysa; “İyiliği anlatma, kötülükten vazgeçirme!” diye insan ve Müslüman olarak asli bir görevimiz var. Bu görev bizi sorumlu tutar. Bildiğimiz halde söylemekten çekinir veya incitmeyelim, küstürmeyelim, darıltmayalım gerekçeleriyle elimizi eteğimizi çekersek cezasını hepimiz çekeriz. “Yaş kuru beraber yanar.” Bir insan, bir vatandaş ve bir Müslüman olarak “neme lazım” deyip günümüzü gün edemeyiz. Hepimiz aynı gemideyiz! Yazıktır, günahtır; olan ekonomik durumu iyi olmayan vatandaşa oluyor; cezasını da yine vatandaş çekiyor. İstiyoruz ki vatandaş devletin hizmetlerinden memnun kalsın ve yetkililerin iş görmezliğinin/ öngörüsüzlüğünün faturasını kimse vatandaşa kesmesin!

 

Sayın vekillerimiz!

Vatandaş size; adlarına iş göresiniz, ulusal ve yerel yetkili yöneticilerle koordineli bir şekilde çalışıp eksikleri tamamlayarak hizmet edesiniz diye vekalet verdi! Seçimden önce gecenizi gündüzünüze katarak ter döktünüz ve vatandaşın vekaletine talip oldunuz. Vatandaş görevini yaptı ve size istediğiniz vekaleti/yetkiyi sınırlı süre için verdi. Hangi partiden olursanız olun fark etmez! Çünkü sizin: ”Benim partim iktidar olamadı, ben ne yapayım, elimden bir şey gelmiyor!” deme hakkınız yok! Eğer böyle düşünür ve davranırsanız o zaman size oy veren vatandaşı cezalandırmış olursunuz. Bir daha ki seçimde vatandaş size oy vermemekte haklı olur. Şimdi vatandaşın size ihtiyacı var! Vatandaş olarak hizmetimize koşacak ve gecenizi gündüzünüze katarak hizmet edeceksiniz ki bir sonraki seçimde de oy isteyebilesiniz... Siz vatandaştan hizmet için yetki istediniz; vatandaş da bu hizmetler için “size yetki/vekalet” verdi.

 

İktidar ve muhalefet ayrımı yapmadan “Diyarbakır milletvekillerine” sesleniyorum. Siyasette küskünlük, kin ve düşmanlık olmaz! Seçim propagandası sırasında rekabet etmeniz normal karşılanabilir; ancak “seçim bitti, kavga bitti, şimdi hizmet zamanıdır.” Duyduklarımız da var: Kendi özel işiniz olduğunda gidip muhalefete yalvarıp özel işinizi çözmeye çalışıyorsunuz! Ancak vatandaşın ya da şehrimiz Diyarbakır’ın işi olduğu zaman; “Benim partim değildir, ben gitsem de yapmazlar!” diyorsunuz. Bu yanlıştır ve bu yanlışın cezasını da bir sonraki seçimde alırsınız. Gece gündüz, canla başla adeta bir seferberlik anlayışı içerisinde muhalefet, iktidar demeden sadece Diyarbakır Milletvekili olarak görevinizi yapınız. Aksi durumda hangi partiden olursanız olun; kapı kapı dolaşıp halka hizmet için çaba harcamazsanız halk kimseyi affetmez! Deyim yerindeyse “dokuz kapıdan kovulsanız da onuncu kapıya gidin” siz de...

 

Sevgi, özveri ister. “Sevgide özverinin sınırı yoktur.” Halkı seviyorsanız, özveride bulunacaksınız...

 

Amacımız üzüm yemektir; bağcıyı dövmek değildir!

Amacımız zülf-i yare dokunmak değildir!

Kaş yapayım derken göz çıkarmak hiç değildir!



Bu yazı 2477 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI