Bugun...


Abdurrahman SEVGİLİ

facebook-paylas
Ahlaki Çöküş -2-
Tarih: 20-03-2021 00:02:00 Güncelleme: 20-03-2021 00:02:00


Milli ve manevi eğitim olmadan, bu değerlere bağlı eğitim Kurumları açılmadan  ve bu özellikleri taşıyan öğretmenleri yetiştirmeden çözüm üretme şansımız yoktur. En büyük yatırımı insan kaynaklarımıza, eğitimimize yapmak zorundayız eğer ahlaken çökmek istemiyorsak, şayet dejenere olmuş aile yapımızı imar ve ıslah etmek istiyorsak, her türlü maddi manevi kalkınma arzusundaysak… hemen milli eğitimden işe başlamamız gerekir. Eğitimi millileştirmemiz, ABD nin danışmalarını def etmemiz, bütün ağırlığımızı insan kaynaklarımıza vermemiz, en zeki çocuklarımızı, öğretmen yetiştiren Eğitim fakültelerine, ilahiyat fakültelerine… yönlendirmemiz şart. En iyi ücretlerle Peygamber mesleği olan öğretmenlik teşvik edilmeli, öğretmenin itibarı arttırılmalı, popüler bir meslek haline getirilmeli, müfredat programlarının din ve bilim ışığında hazırlanması sağlanmalıdır. maddi ve manevi kalkınmayı hedefleyen,

sevgi-ilgi-bilgi ve iletişimi iyi bilen ve uygulayan, gözü dışarda olmayan heyecanlı, işinin ehli  olan  eğitimciler yetiştirmekle, ancak Salih ve bilgili  nesiller yetişmiş olur, her türlü manevi ve maddi  tahribattan kurtulmak ancak  mümkün olabilir.

Ahlaki yozlaşmanın önüne geçmek ve aile yapımızı korumak için, eğitimin yanında basın ve medyaya da ciddi anlamda bir çeki düzen vermek gerekir. Ahlaki değerlerden uzaklaştırıcı  dizi ve programları  varken ve değerler eğitimine dönük olumlu neredeyse hiçbir program yokken, tahribatı önlememiz çok zor olur. Basının gücünü müspet manada kullanma mecburiyeti vardır. Ahlak ve maneviyatı desteklemek için, sorumluluk ve duyarlılığı arttırmak için, bilimsel çalışmaları teşvik etmek için görsel ve yazılı medya ile sosyal medyayı kullanmak zorundayız. Harf inkılabıyla tarihinden, kültür ve medeniyetinden koparılmak istenen bir milletin, cahil bırakılan yüce bir medeniyetin mensupları olarak, bir kısım medyamızdan utanıyorum. Programlarında bize ait çok az şey görüyorum. Batının biliminden ziyade kültürüne aşık olmuş, bizi biz yapan değerlerden bilerek veya bilmeyerek uzaklaşmış, ahlaksızlığı, boşanmayı, şiddeti körükleyen büyük bir kısım medyamız bulunmaktadır. İfsat etmekten bir an önce kurtarılıp Islah etmeye dönük, ahlak ve maneviyat içerikli, dini ve bilimsel programlar yapılmalıdır, Salih nesillerin yetişmesine katkı sunmalıdır.

  Peyami Safa’nın ahlak, kültür, dil ve maneviyatımız konusunda geldiğimiz yeri tespit anlamındaki görüşünü burada  zikretmek yerinde olacaktır: “Bir milleti yok etmek isterseniz askeri istilaya lüzum yoktur; Tarihini unutturmak,  dilini bozmak, dilinden soğutmak ve dolayısıyla manevi değerlerini, ahlakını yozlaştırmak kafidir! Yer yüzünde bir tek memleket gösterilemez ki, orada gençler kazara milli kütüphanelerine girsinler ve tek eser okuyamadan gitsinler. Böyle bir katliam hiçbir memlekette ve hiçbir memleketin tarihinde yoktur. Diyerek ahlak, kültür ve maneviyatımız üzerindeki faciayı dile getirmektedir. Bu faciayı ancak ciddi bir eğitim, ciddi bir basın desteği, duyarlı bir toplum ve duyarlı bir siyasetin işbirliği ile çözmek mümkündür.

Ayrıca, ahlaken çöküşümüzü hızlandıran bir başka nedende bizim toplum olarak duyarsız hale gelişimizdir. Nemelazımcı, vurdumduymaz bir millet oluşumuzdur. Münkire karşı sessiz ve tepkisiz hale gelişimizdir. Ahlaksızlık karşısında dilsiz olduk, lal kesildik ne hikmetse. Konuşursak tepki verirler diye çekinenler var, hiç etkilenmeyen, umursamayan, hiç rahatsızlık bile duymayanlarımız var. Bu anlayışımızı da mutlaka düzeltmemiz, DAVET VE İRŞAD görevimizi mutlaka yerine getirmemiz gerekir. ALİMLER VE AMİRLERİMİZİN bu işe canla ve  başla el atması bir zorunluluktur. Asr Suresindeki kurtuluş formülünü akıldan hiç çıkarmamalıyız. Münkere müdahale Allah’ın emridir, namaz gibi farzdır. Cihad ayetleri Kuran’da en çok geçen ayetlerdir.” Rabbinin yoluna hikmet ile davet et” emri de cihad ve davet  yolunu göstermektedir.     “ Sizden öyle bir gurup olsunki iyiliği emretsin ve  kötülükten de sakındırsın “ ayeti  bu konunun ihmal edilmeyecek kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır ve Rabbimizin  kesin emirdir. Saf Suresinin 10- 11. Ayetlerinde ise bir başka kurtuluş reçetesini, kurtuluşun ancak İMAN VE CİHATTA olduğunu vurguluyor yüce Rabbimiz: “ Sizi azabı elimden kurtaracak bir ticaret öğreteyim mi, Allah’a ve Resulüne iman etmeniz, mallarınızla ve canlarınızla CİHAD etmenizdir.” Buyurarak bu işin cihadsız, davetsiz, irşatsız ve münkere müdahalesiz olamayacağını çok kesin ifadelerle emretmektedir. Merhum Erbakan hocamızın meşhur: ”HAYAT İMAN VE CİHATTIR “ sözü bu ayeti kerimeye dayanmaktadır.

Ahlaki yozlaşma sadece aile, edep, haya, ar ve namus konusunda değil, maalesef hemen hemen her konuda baş göstermiş ve ümmeti kasıp kavurmaktadır. Doğru söz yerine yalan, güven ve emniyet  yerine ihanet, verilen söze itimat ve güven  yerine güvensizlik, ihlas yerine riya, tevazu yerine kibir, infak yerine faiz ve kul Hakkı, infak yerine bencillik,  cömertlik yerine  cimrilik, sıla-İ rahim yerine vefasızlık, çalışmak yerine tembellik, saygı sevgi yerine ukalalık, okumak düşünmek yerine, oyun ve futbol, cihad yerine vehn, iyilik yapmak yerine zarar vermek, zekat, sadaka, karz-ı hasan yerine, tefecilik, kumar, bahis, milli piyango, adalet yerine zülüm, helal gıda yerine haram lokma, ittifak yerine ihtilaf ve kutuplaşma… hakim olmuş ve toplum büyük oranda  TEFESSÜH etmiştir. Bu kadar büyük bir maddi ve manevi tahribatı ancak büyük bir organizasyonla, büyük bir eğitim seferberliğiyle, bütün basın ve medyanın bu işte yer almasıyla, toplumun duyarlı hale gelmesiyle ve en önemlisi de devletin bütün gücü ve bütün organlarıyla bu ahlaki çöküşe DUR demesiyle  ancak  sonuç alınabilir. Tahribat çok büyük, çözümde o oranda büyük olmalı. Her kes gücü kadar sorumludur. Rabbim her şeyden haberdardır.Onun gücü her şeye yeter. Bizi, geçmiş kavimlerin başına gelen helaktan korumak için, ne yapmak gerekiyorsa yapılmalıdır. Özellikle bu ahlaki çöküntüyü gidermek konusunda ULEMA VE ÜMERAYA daha fazla görev düşmektedir.Rabbim bizlere görev bilinci, sorumluluk duygusu nasib etsin. Rabbimden niyazım, bizi içimizdeki beyinsizler yüzünden helak etmemesi, bizleri bu ahlaksızlık belasından kurtarmasıdır. Söylemek bizden muvaffakiyet Yüce Allah’tandır.

 



Bu yazı 5579 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI