Aile, toplumun temel taşıdır. Peygamber Efendimiz’in (SAV) sünneti ve en önemli eğitim yuvasıdır. Aile, huzur ve mutluluk, meveddet ve sekinet yeridir. Sağlam aile sağlam toplumu, çürük aile çürük toplumu oluşturur. Aile, bir sığınma yeri, korunak ve kalkandır. Aile, güçtür, dayanışma ve destektir.

Güzel ve sağlam ailelerden, hayırlı, bilgili nesiller yetişir. Bütün haklara saygılı, Salih bireyler, Salih aileler sayesinde çoğalır. İnsanlığa hizmeti ibadet sayan çocuklar, ancak huzurlu ve mutlu Salih ailelerden çıkar. Toplumun huzurunu kaçıran ne kadar olumsuzluk varsa, parçalanmış, şiddet görmüş ailelerden, ailelerin çocuklarından meydana gelmektedir. Bu tespit yaptığımız bilimsel verilere ve tecrübelere, tecrübi bilgilere dayanır.

Aile bireyleri, eşler ve çocuklar, mutlu olmak, hem dünyasını hem ukbasını kazanmak için, dinimizin emrettiği, tavsiye ettiği her şeyi yapmalı, aile huzurunu bozmamalıdır. Esas olan Cenab-ı Hak’ın rızasını temin etmek ve aileyi, dolayısıyla fert ve toplumu mutlu etmektir. Ancak bu kutsal aile kurumuna çomak sokan, içerde ve dışarda çokça alçak ve mihrak vardır maalesef. Bizim sağlam aile yapımızdan ve artan güzel nüfusumuzdan rahatsızlık duyan İslam düşmanı çevreler vardır. Müslüman ve mütedeyyin görünenlerden de bazıları bilerek veya bilmeyerek bu kötü emellere  alet olmaktadırlar.

İnsanlık tarihi boyunca hak-batıl mücadelesi hep  olmuş ve bu mücadele her alanda olduğu gibi aile konusunda da olagelmiştir. Aile yapısı, fıtrat ve doğal yapı üzerinde tahribatlar geçmişte yapılmıştır. Lut (As)’ın kavmi bu yüzden helak olmuştur. Günümüzde de fazlasıyla bu ahlaki yozlaşma devam etmektedir. Bunun temsilciliğini büyük oranda köhnemiş batı yapmaktadır.Bunlar ahlaksızlığın bataklığında boğulmakta ve bu kutsal  müessese neredeyse buralarda tamamen yok olmuş bulunmaktadır.

Batıda evlilik ve çocuk yapma durumu teşviklere ve meşru-gayri meşru müsamahalarına  rağmen evlilik yok olmakta ve nüfusları azalmakta, aile kurumu  batıda  can çekişmektedir. İslam coğrafyasında ise her şeye rağmen daha sağlam bir aile yapısı bulunmakta ve müslüman nüfüs artmaktadır, artış hızında düşüş olsa bile.

Bu durum, birilerini rahatsız etti ve üzerimizde  çeşitli entrikalar uygulanmaya başlandı.Yıllar önce Amerikan unu ve yağı okullarımızda öğrencilerimize bedava verilmeye başkandı.Yerli tohum yerine yabancı ve hormonlu tohumların ithal edilmesi, yerli aşılarımızın tamamen kaldırılıp yüzde yüz ithal aşıların gelmesi, kürtajın ısrarla belli çevrelerce savunulması, şeker fabrikalarının özelleştirilip, kanserojen etkisi kesin olan tatlandırıcıların çoğalması, cargil firması gibi sektörlerin ülkemizde cirit atması… tesadüf olamaz. Kısırlaştırıcı ve tahrip edici etkisi olduğu güçlü ifadelerle dile getirilmektedir.

Çok yönlü saldırılar devam ederken İstanbul Sözleşmesinin sessiz bir şekilde çaktırmadan 2011 yalında imzaya açılması, 2012 de TBMM den ittifakla ( HDP, CHP, MHP ve AKP nin firesiz desteğiyle)  geçmesi, 2014 yılında 6284 sayılı kanunun çıkarılması, hemen akabinde ETCEP(Eğitimde toplumsal cinsiyet projesi) projesinin okullarımızda ve kısmen de Diyanette uygulanmaya başlanması aile yapımıza ve ahlaki değerlerimize  yapılan en büyük saldırı olmuştur.

Zaman aleyhimize ilerliyor maalesef. Evlilikler zorlaştı, evlenmekten korkulur hale gelindi. Evlenenler de hızla marifetmiş gibi boşanmaktadırlar. Özellikle son yıllarda ailede şiddet ve boşanmalar hızla artmakta, özellikle çocuklar zihnen, ruhen, bedenen perişan olmaktadırlar. İstanbul Sözleşmesi ve ona dayalı olarak çıkarılan 6284 sayılı kanuna göre tartışan aile bireylerinin arasına kimse giremez ve onları barıştıramaz. Bu arabuluculuk, kanunen suçtur. Ancak İslam dini, böyle bir  durum vuku bulduğunda, eşlerin  aralarına girin ve barıştırın diyor. Yüce Allah (cc) Nisa Suresinin 35.ayetinde şöyle buyuruyor: “Eğer karı-kocanın arasının açılmasından endişe ederseniz, erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. İki taraf (arayı) düzeltmek isterlerse, Allah da onları uzlaştırır. Şüphesiz Allah, hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdardır.”

Hakem olayı dediğimiz bu çözüm şekli, ailede olabilecek büyük tahribatların önüne geçmek için Rabbimin bir tavsiyesi ve tedbiridir. İş büyümeden akrabaların iyi niyetle devreye girmesi ve toplumun temeli olan bu mukaddes yuvayı koruyup kurtarmasıdır “hakem” olayı. İlahi bir çözümdür. Toplumun huzuru ve refahı, neslin süruru ve başarısı için aile kurumu çok mühimdir ve çok önemli olan bu kurumu “Aile Meclisi” diyebileceğimiz başka bir kurumun marifetiyle korumak ve dağılmasını önlemektir hakem olayı. Bu aile meclisinin araya girmesi, hakemlik yapması günümüzde daha önemli bir hal almış zaruri bir tedbirdir. Ailelerin bekası, huzur ve saadetini istiyorsak şayet, her konuda olduğu gibi bu çok önemli konuda da Rabbimin talimatını dinlemek ve hayata biran önce geçirmek zorundayız. Her şeyin çözümü vardır ve tek çözüm İslam’dır. Var mıdır başka çıkar yol aziz dostlar? Allah’a emanet olunuz. Selam ve dua ile…