Ölüm “hadimü’l lezzat” tır. Ölüm tefekkürü, bütün lezzetleri yok eder. Dünya gafletinin ilacıdır ölüm tasavvuru. Dünyanın zevku sefasına aldananlar, ölümü düşünmek istemezler. Ancak Ölüm haktır, gerçektir ve ondan kurtulmak mümkün değildir. İster virüsle olsun ister kalp krizi veya başka bir şeyle olsun fark etmez. Ölüm rabıtası, ölüm tefekkürü akıllıca bir iştir. Hazırlık yaptırır, gafletten korur. Şiddetle tavsiye ederim.
Üç çeşit hayat vardır: Dünya hayatı, Berzah Alemi de denilen kabir hayatı ve sonsuz olan Ahiret hayatı. Dünya hayatı, kısadır ve Üstad Bediu’z Zaman Saidi Nursi’nin ifadesiyle: “Dünya değmiyor alaka-i kalbe.” Gönülden dünyayı sevmek, yada dünyayı ve sevgisini gönlümüze koymak doğru değildir. Berzah alemi ise çok daha uzundur, ancak Ahiret hayatına göre o da kısadır. Ahiret Hayatı yukarıda da belirttiğim gibi ebedi ve sonsuzdur. Cenabı Hak Kuranı Kerim’de: “ Ahiret birinci hayat olan dünya hayatından daha hayırlıdır “ buyurmuştur ( Duha suresi ). Birinci hayat olan dünya hayatı, Ahiretin tarlasıdır, burada ne ekersek orada onu biçeceğiz. 60,70,80 yıllık dünya ömrü, dolu dolu geçirilmeli, ebedi mutluluğu elde etmek ve Rabbimin rızasını kazanmak için ne gerekiyorsa yapılmalı, geçici zevklerden, boş, faydasız ve zararlı işlerden uzak durulmalıdır. Rabbimin rızasına uygun işler yapılmalı ki, hem kabir hayatımız hem de Ahiret hayatımız cennete dönüşsün. Peygamber Efendimiz (sav) kabirle ilgili şöyle buyurmaktadır: “ Kabir, ya cennet bahçelerinden bir bahçe, yada cehennem çukurlarından bir çukurdur.”
İşte tamda bu karantina günlerimiz, çok büyük bir fırsattır. Rabbim, inkar, gaflet ve her türlü hiyanet ve isyanın içine giren insanlığı, küçük bir virüsle uyarması, uyandırmaya çalışıp evine hapsettirmesi çok büyük bir olay ve aynı zamanda büyük bir şanstır: Tövbe ve hazırlık için, okuyup düşünmek ve ahiret saadetini elde etmek için büyük bir fırsattır. Rabbül Alemin, depremlerle, korona gibi virüslerle ve daha başka araçlarla kendisini adeta kaybetmiş insanlığı, uyarıp kurtarmaya çalışmakta, kendi ulûhiyetini ve insanların kulluğunu hatırlatmaktadır. Çünkü O (cc), Rahmandır ve Rahimdir, tövbe edip rızasını kazanmamızı ister. Allah’ın rızasını kazanıp cennetine girmemizi arzular. Ancak her şeye rağmen inkar ve ihanette ısrar edenler için de “ şedidül ikaptır”, şiddetli cezası vardır. Geçmiş milletleri helak ettiği gibi çağdaşlarını da helak eder.” Kadir-i Mutlaktır” her şeye gücü yeter. Onun için ölüm henüz gelmeden bu günleri fırsata dönüştürmek bizim elimizde.
Bir gün Harun Reşin, kardeşi Behlül’ü yanına getirtmek ister. Görevliler Behlül Danayı Makama getirmek için uğraşırlar, ancak kendisi çubuğuna at niyetiyle binmiş olarak onlardan kaçar. Beni rahat bırakın der. Harun Reşit ısrarla onu getirmelerini emreder. Memurları Behlül’ü alıp huzura getirirler. Hayırdır, benden ne istersin? diye sorar. Harun Reşit orijinal ifadesiyle: “ ızni “ va’zet, bana, öğüt ver der. Behlül ise: (öğüte ne hacet dercesine) “işte sarayları işte kabirleri” diyerek kaçıp gider. Saraylarda yaşayanlarda, dünyanın en zenginleri de, Sultanlarda, çobanlarda, hulasa herkes sonunda ölüp ameliyle baş başa kalacaktır, sen de onlar gibi öleceksin, akıllı ol, başka nasihate gerek yok, demek ister.
Ölüm bir yok oluş değil, yeni bir hayatın başlangıcıdır. Eşinden, anne ve babasından, çocuk, akraba ve dostlarından… ayrılmaktır. Ölüm, sevdiğimiz güzel evlerimizden, bahçe ve arazilerimizden, güzel araba ve altınlarımızdan, dolar, avro ve bütün paralarımızdan ve dünyadaki bütün servetimizden… ayrılıp vedalaşmak ve sadece amelimizle baş başa kalmaktır. Ölüm dünyadaki her şeyimizi varislerimize bırakıp gitmektir. Ölüm, diğer bir yönüyle dünyanın dağdağasından, çirkinlik ve süfli arzularından, zülüm, sömürü ve her türlü haksızlıktan… kurtulmaktır. Hazırlıklı insan için bir kurtuluştur, bir vuslattır, aşığın maşukuna kavuşmasıdır ölüm.
Ölüm, verilen görev süresini tamamlayıp başarılı bir şekilde görevini ifa etmek, veya gaflet içinde hayatını sürdürüp, verilen görevleri yapmadan bedbaht bir şekilde geri dönmektir. Bir daha geri dönülmemek üzere birinci hayatın noktalanmasıdır ölüm. Rabbimin Kur’anda da ifade buyurdukları gibi, DÜNYA HAYATINA DÖNÜŞ İÇİN, BAŞKA BİR ŞANS DAHA VERİLMEYECEK OLAN BİR GERÇEKLİKTİR. Onlar cehennemde, “Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar ki dünyada iken işlemekte olduğumuzdan başka ameller, salih ameller işleyelim” diye bağrışırlar. (Onlara şöyle denilir:) “Sizi, düşünüp öğüt alacak kimsenin, düşünüp öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Öyle ise tadın azabı. Çünkü zalimler için hiçbir yardımcı yoktur.” buyrulur ( Fatır 37 )
“ Suçlular, Rablerinin huzurunda boyunlarını büküp, “Rabbimiz! (Gerçeği) gördük ve işittik. Artık şimdi bizi (dünyaya) döndür ki, salih amel işleyelim. Biz artık kesin olarak inanmaktayız” dedikleri vakit, (onları) bir görsen! Buyrulur (Secde 12 ) (DEVAM EDECEK)
başakşehir escort ,ikitelli escort ,güneşli escort ,kayaşehir escort ,bağcılar escort ,esenler escort ,eyüp escort ,güneşli escort ,kumburgaz escort ,topkapı escort