TEMİZLİK-1

Temizlik ya da taharet, İslam dininin olmazsa olmazıdır. Fıkıh kitaplarının tamamı taharet konusunu her zaman öncelemişler, sıralamada önemine binaen en önde yer vermişlerdir. Dört mezhebin de  fıkıh kitaplarına bakın, taharet konusunu en önde görürsünüz.Temizlik olmadan hiçbir şey olmaz.Temizlik sıhhattir, kirlilik ise hastalıktır. Allah’ın huzuruna temiz gitmek bir mecburiyettir. Namaz kılmak müminin miracıdır. Rabbi’nin huzuruna çıkıp O’ndan yardım dilemektir, O’na ibadet etmek, O’nunla konuşmak, önünde eğilip ta’zim  etmek, huzurunda yere kapanıp O’nu  tesbih etmek, kulluğunun, acizliğinin zirvesini yaşamak, O’na  yalvarmak… Bütün bu aktiviteleri, büyük buluşmayı tertemiz bir şekilde yapmak, huzura maddi ve manevi olarak arınmış bir şekilde çıkmak gerekir. Abdest sadece bedeni değil ruhumuzu da temizliyor, arındırıyor. Corona virüsünün dünya gündemine oturduğu bu günlerde abdestin, temizliğin önemi bir kat daha artmış bulunmaktadır. Hasta olmamak ve hastalıktan korunmak için temizlik önemli bir araçtır. Ayrıca kişi ölünce de yine tertemiz bir şekilde Allah’ın huzuruna çıkmak, Berzah alemine abdestli gitmek, Münker ve Nekir adlı sorgu meleklerinin sorgusuna hazırlıklı olmak için temiz bir şekilde yıkanır, tertemiz ve bembeyaz bir elbiseyle ( kefenle ) alemini değiştirmek, dinimizin önemsediği bir husustur.

“Temizlik imandandır” sözü Efendimiz’e aittir. Yada “ Temizlik imanın yarısıdır” hadis rivayeti temizliğin önemini çok veciz bir şekilde ifade etmektedir. “ Ümmetime olan şefkatimden olmasaydı misvakı, dişlerin fırçalanmasını  emrederdim.”  hadisi de diş temizliğine büyük dikkat çekmektedir. Ancak müslüman kardeşlerimiz pek çok konuda olduğu gibi temizlik konusunda da iyi bir sınav vermemektedirler maalesef. Park ve bahçeleri, çarşı ve pazarları, piknik ve mesire yerlerini, meskun mahal ve siteleri, turistik yerleri, sahilleri… kısaca her yeri kirli görürsünüz genellikle. Çevre temizliğine dikkat edilmediğini üzülerek izliyoruz. Trafikte yürüyen arabaların pencerelerinden her an her şey dışarı atılabiliyor bölgemizde ve genel olarak İslam coğrafyasında. Sigara izmaritinden sigara paketine kadar, pet şişelerden poşetlere kadar … her şey yerlere atılır genellikle. Afedersiniz yerlere tükürme adeti bile devam ediyor ülkemizde ve pek çok İslam ülkesinde. Bu tür örnekleri uzatmak mümkündür. Çevre kirliliği gibi üst baş konusunda da büyük oranda temiz değiliz müslümanlar olarak. Camiye gelen cemaatin ayakları çoğu zaman kokar, çorap ve üst başları

temiz değildir. Abdest alırken de iyi bir şekilde abdest alınmıyor. Ağız ve diş temizliği dinimizce çok önemsenmiş olmasına rağmen bunlara da çok dikkat edilmiyor. Ne hikmetse genellikle dinimizin emirlerinin tersine davranışlar sergiliyoruz. Bu konu özellikle incelemeye değer bir konudur. IuTemizlik gibi dinimizin  emrettiği OKUMAYI VE TEFEKKÜRÜ de unutmuş, terketmiş durumdayız maalesef.

Temizlik denilince sadece çevre yada üst baş temizliği değil, HÜKMİ TEMİZLİK VE MANEVİ TEMİZLİK konusunu da bilmemiz gerekir. Hükmi temizlik: Namazı abdestsiz kılmamak, abdestimizi aldıktan sonra namaz kılmak, tavaf etmek.. gibi, cünüpken boy abdesti almak, gusletmek… hükmi temizlik olmuş olur. Manevi temizlik ise çok önemsememiz gereken bir temizlik çeşididir, manevi arınmadır. Zahiri dediğimiz dış temizlikten daha da  önemlidi. Kalp veya gönül temizliği de diyebileceğimiz bu çok önemli  konuda, başta aile ve eğitim Kurumları olmak üzere herkesin seferber olması gerekir. Temiz kalpli insanlardan iyi davranışlar sadır olur, güzel hareketler  meydana gelir. Temiz yürekli insanlar, her kese iyilik yapmak ister ve  bundan da  haz alırlar. Anne ve babasının sözünden çıkmazlar meşru çerçeveler dahilinde, namazlarını hakkıyla kılıp Rablerine kulluk yapmaktan zevk alırlar, oruç tutup aç ve perişan insanların halini, açlığın, fakirliğin ne demek olduğunu anlamaya çalışırlar, zekat ve her türlü sadaka ve  infak görevlerini yaparlar, Kuran’ı teenni ile, tefekkür İle okurlar, kainatı okuyarak Yüce Allah’ın (cc)  büyüklüğünü ve azametini idrak etmeye çalışırlar,  gönül incitmezler, hak ve hukuka riayet ederler, kimseye zulmetmezler, ölçüde ve  tartıda kul hakkını gözetirler, selam veren  güler yüzlü kimselerdir. Temiz kalpli insanlar yalan konuşmazlar, kimseyi kandırmaz, sözünde dururlar, emanete ihanet etmez, affedici olurlar, hoşgörülü olur, kibir ve gururdan uzaklaşıp mütevazi olurlar. Fıtratı bozulmamış  temiz yürekli insan; Yardımlaşmayı ve paylaşımı sever, İnsanlara iyilik yapmaktan  hoşlanır, zevk alır. Sabırlı olur, teşekkür etmesini bilir, vefalı olur, gönlünü sadece Rabbine hazırlar, gönül dergahı ilahidir der, halkın içinde işiyle gücüyle uğraşırken  bile Rabbiyle beraberdir, O’ndan asla  gafil olmaz. Halk içinde HAK İle beraberdirler. Kimseye bağırıp çağırmaz, derdini, sıkıntısını güzel ve yumuşak bir lisanla anlatır, güler yüzlüdür. Temiz kalpli insan emindir, güvenilirdir, Rabbine ve  topluma karşı kendisini sorumlu hisseder. Kimseye zarar vermez, kimseye zulmetmeyeceği gibi gücü nisbetinde zulme  engel olur. Temiz kalpli insanlar yufka yürekli ve  merhametlidirler. Mazlum ve mağduru kollayıp gözetirler ve ona karşı görevini yapan ve kalbinde kötülük olmayan tertemiz insanlardır. Manen temiz olan kişi, müslüman kardeşlerine karşı mütevazi, din düşmanlarına karşı ise onurlu ve  şahsiyetlidir. (DEVAM EDECEK)