Halkı müslüman ülkelerin yöneticileri, İsrail'in Filistin halkına yaptığı katliam ve topraklarını işgal girişimine karşı sessiz kalmaları veya cılız bir sesle İsrail'i kınamayı geçemeyen tepki göstermeleri, halkın insiyatif almaya ve yöneticilerini  İsrail'i gür bir sesle kınamaya ve İsrail'in anlayabileceği bir dil ile ona tepki vermeleri amacını taşıyor.

     İsrail'in Filistin'de gerçekleştirdiği katliam ve yıkım yutulur ve geçiştirilebilir bir olay değildir. Özellikle müslüman ülkelerin ve de Arapların bu zulme sessiz ve tepkisiz kalmamaları gerekiyor.         Ülkelerin bu haksızlık karşısında sessiz kalmaları, İsrail'i teşvik ve cesaretlendirdiği için gerçekleştirilen bu zulumlerden sorumludurlar. Bu sorumluluktan kurtulmak için İsrail ile yaptıkları antlaşma ve mukaveleleri gözden geçirmeleri ve bununla beraber Filistin halkı âleyhinde aldıkları kararları iptal ve geçersiz saymaları gerekiyor.

      Hz. Ali'nin çok güzel bir sözü vardır: eğer bir zulmü engelleyemiyorsanız en azından onu duyurun.

     Bu söz insanın sorumluluk sınırını çiziyor. Tıpkı: peygamberimiz Hz. Muhammed"in bir hadisi şeriflerinde buyurduğu gibi : " sizden biriniz bir kötülüğü gördüğünde onu eliyle düzeltsin, eğer gücü yetmezse diliyle düzeltsin, eğer gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin ( nefret etsin,kötülüğü yapan kişi ile bütün bağlarını kessin ve onu yalnızlaştırsın) bu da imanın en zayıf noktasıdır" 

    Bazı İslâm âlimleri bu hadisi şerif'i baz alarak insanları kötülükler karşısında üç kısma ayırmışlardır . Eliyle kötülüğü giderebilen ve onu ortadan kaldırabilen kişiler. Bunlar elerinde yetki ve güç olan kişilerdir. İkinci kısım: ellerinde güç olmayan fakat dilleriyle o kötülüğü duyurabilen ve onu engelleyebilen kişilerdir. Bunlar da âlim ve söyleyebilme yetkisi olan kişilerdir. Üçüncü kısım:  eliyle veya diliyle kötülüğe engel olabilecek salhiyeti olmayan kişilerdir. Onlar da kalbiyle kötülükten yana olmadıklarını ve kötüleri desteklemediklerini mazluma dua ve zalime de beddua ederek kendilerinin de yapılan zulmü sindiremediklerini ispat edecekler.

    Öyle bir çağda yaşıyoruz ki mazlumdan yana yapacağımız en ufak olumlu bir eylem nasıl mazlumun acısını dindirmeye ve moralını yükseltmeye yetebiliyorsa, olumsuz bir eylem de zalime moral ve mazluma da moral çöküntüsüne sebep olabiliyor. Bu yüzden, çok dikkat etmeliyiz.