Allah’u teâla zulmün her çeşidini yasakladığı gibi,zalimlere de sevgi beslemek ve onların İslam’a aykırı tavır ve davranışlarını desteklemek ve kabul etmeyi çağrıştıran davranışlardan da sakınmamızı emretmiştir.

Toplumdaki genel kanı zulüm denilince insanların malına,mülküne zarar vermek ve talan etmek,insanların canını kastederek yaralamak veya ölümüne neden olabilecek saldırılar gerçekleştirmek

gibi hak ihlalleri anlaşılıyor. Oysa zulüm yalnız bunları kapsamıyor, bunların yanında Allah’a şirk koşmak, Allah’ı inkar etmek ,Allah’ın elçilerine hakaret etmek veya onları kabul etmemek, İslâm dininin nassla sabit olan herhangi bir hükmünü yada emrini kabul etmemek veya aşağılamak gibi hakaretvari bir tavır sergilemek de Kur’an’ın tabiriyle büyük bir zulümdür. Çönkü Allah’u teâla lokman suresi 31.ayette ” hani Lokman oğluna -öğüt vererek- demişti ki; ey oğulcuğum, Allah’a şirk koşma. Şüphesiz şirk, gerçekten büyük bir zulümdür.” Buyurmuştur.

Bu kısa girişten sonra zulmü itikadı ve âmeli olarak iki kısma ayırabiliriz. Yukarıda da açıklamaya çalıştığım gibi, Allah’a ortak koşmak yada Allah’ı inkar etmek, peygamberleri ve getirdikleri vahyi kabul etmemek yada aşağılamak, İslâm’ın helal dediğine haram yada haram dediğine helal demek ve İslâm’ın kesin bir hükmünü inkar etmek gibi kişiyi küfre götüren hususlar zulmün itikadı kısmını teşkil eder. Zulmün âmeli kısmı ise, Allah’ı peygamberi ve İslâm’ın bütün emirlerini kalbiyle kabul etmek fakat uygulamamak. Yanı İslâm’ın yapın diye emrettiği emirlerini yapmamak,

yapmayın diye sakındırdığı fiil ve davranışlardan kendini sakındırmamak. Örneğin: hırsızlık yapan da zalimdir,namaz kılmayan da zalimdir ve Kur’an’ın haram kıldığı bir şeyi helal,helal kıldığı bir şeyi de haram telakki eden de zalimdir.

Peygamberimiz hz. Muhammed a.s bir hadisi şerifte ” zalim olsa da mazlum olsa da kardeşinize ( din kardeşi) yardım ediniz” diye buyurduğunda,ashab: ” ya Resulellah! Mazluma yardım etmek onu zalimin zulmünden kurtarmak ile olduğunu biliyoruz. Fakat, zalime nasıl yardım edeceğiz ? Diye sorduklarında Hz.Muhammed a.s ” zalime yardımcı olmak onu zulüm etmekten alıkoymak, onun zulüm etmesine engel olmak ile olur” diye cevap vermiştir. Görüldüğü gibi İslâm, zulmü yasaklamakla kalmamamış,zalime hoşgörülü davranmak, ona sevgi beslemek,zulmünü devam etmesine vesile olabilecek tutum ve davranış sergilememek ve zalimin zulmünü sonlandıracak bütün araçları kullanmayı emretmiştir.

Ayet-i kerime’de Allah-u teâla ” Zulmedenler meyletmeyin; sonra size ateş dokunur (Cehennem’de yanarsınız). sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur.

Sonra ( o’ndan da yardım ) göremezsin. ” Hud/ 113.Ferman buyurarak bizleri , zalimlere kalben bile eğilim ve sevgi beslememizi emretmiştir.