21. yüzyılda yıldızı yükselen belediyeler aynı zamanda merkezi hükümete karşı bir fren ve denge unsuru olarak da görülmektedir.

Katılımcı demokrasinin gelişmesinde ve uygulanabilir hale gelmesinde belediyelerin yeri önemlidir.

Halk, demokratik ilkelere ve davranışlara karşı alışkanlığını yerel yönetimlerde kazanmaktadır.

Yerel yönetimler demokrasinin beşiği ve demokratik terbiye kuruluşları olarak görülmektedir.

Demokratik toplumlarda kamu yönetiminin varlık nedeni topluma hizmet etmektir.

Belediyeler, hizmetinde olduğu ve kendisine varlık kazandıran halka karşı duyarlı, sorumlu ve saygılı bir yönetim felsefesine sahip olmak zorundadırlar.

 Belediyeler gelecekte her zamanınkinden daha çok ihtiyaç duyulan.

Yerel halkın ne düşündüğünü anlamaya ve onları tanımaya yönelik girişimlerin önemi gün geçtikçe artmaktadır.

Yerel halkın kendi sorunlarının çözümü için yönetime katılma isteği duymasının hem yönetsel hem de siyasal yararları vardır.

 Bu bağlamda belediyelerin başarısı, halkın belediyeler tarafından alınan kararlara katılmalarıyla mümkündür.

Belediye yönetimine katılmanın beş yılda bir yapılan yerel seçimlerde oy kullanma ve aday olmanın ötesine geçerek, Belediye yönetimi içerisinde bulunan belediye meclisleri yerel halkı temsil ettiği müddetçe, yerel halk meclis üyeleri vasıtasıyla yönetime katılmaktadır.

Belediye başkanından çaycıya kadar belediye çalışanları medya mensuplarıyla rahat ve iyi ilişkiler kurmalıdır.

Saydamlık, açık yönetim belediyenin hem kendisini yerel halka tanıtması hem de belediyeden yana bir kamuoyu oluşturulması açısından önemlidir.

Türkiye'de belediye yönetiminde açıklığı, saydamlılığı sağlama imkanları yasal olarak yoktur ya da çok sınırlıdır.

Belediyenin amacı ve hedefi açık bir şekilde tespit edilerek halkla ilişkilerde çalışacaklara bildirilmelidir.

Sürekli yerel halkın belediye hakkındaki düşüncelerini çevreye, çeşitli halk grupları ile devamlı temas kurarak işe saygılı, sevgi bağları ve inanç bağları oluşturan kişilerden oluşturulmalıdır.

Sahasındaki teknolojik gelişmelerden faydalanmalıdır.

Belediye içinde ve dışında, halkla günlük hatta günün her dakikası iletişim içinde olunmalıdır. Kimin ne yapacağı, nasıl yapacağı, ne zaman yapacağı düzenlenmelidir. Yapılan işler değerlendirilmelidir.

Bundan önce ne yapıldı?

Şimdi ne yapılıyor?

Daha neler yapılabilir?

Hangi problemlerle karşılaşılabilir?

Tepkiler nelerdir?

Bu sorularına cevap aranmalıdır.

Özellikle demokratik toplumlarda halkın güveni ve desteği olmadan hiçbir kuruluşun başarı kazanması mümkün değildir.

Belediyecilik aslında tümüyle  bir halkla ilişkiler konusudur.

Başarılı belediyeciliğin temelinde, kentine sahip çıkan bilinçli kent halkı ve halkından sevgi ve güven, destek gören belediye kurumu yatmaktadır.