Bugun...


Ahmet Ay

facebook-paylas
Papa’nın Irak Mesajlarını doğru okuyalım
Tarih: 08-03-2021 00:01:00 Güncelleme: 08-03-2021 00:01:00


Katoliklere göre Havari Petrus'un halefi olan Papa, Roma Başpiskoposu olup Roma Katolik Kilisesi'nin dünyadaki tek lideridir. Onun sözünün üstüne söz söyleme hakkı kimsede yoktur.

Dini bir makam olduğu sanılan “Santa Sede” yani “Aziz Koltuk” olan ve 998 yılında Grekçe’den “pappas” sözcüğünden türetilen ‘Papa’lık aynı zamanda siyasi liderliktir. Bu durum 1929’da resmen tanınan Vatikan Devletinin siyasi ve dini anlayışını temsil eder. Yani dünyada yaşayan BİR MİLYAR KATOLİK için Papa “Kutsal Şahsiyet”tir.

Yasama, yürütme, yargı erklerinin tamamını Papa elinde bulundurur. Vatikan Devleti’nin bu durumunu anayasası garanti altına alıp tabiri caiz ise “Asla değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez” bir şekilde düzenlenmiştir. Dolayısıyla Papa resmedildiği gibi ruhani bir temsiliyetten öte, ruhani ve siyasi olarak “Kutsal Ruh” makamıdır.

Semavi dinlerde peygamberlerin kendileri için biçmedikleri konum Katolik Hristiyanlık’ta Papa için belirlenmiştir. Dinlerine zıt bir makam ihdas eden Katolik dünya bu makam etrafında kenetlenerek pis, kirli demeden bütün yapıp ettiklerini bu makam üzerinden temizleyerek meşrulaştırırlar.

Bu kadar kutsanan makamın sahibi olan Papa, Hristiyan Dünya için savaşlar isteyen, savaşları başlatan, savaşlara teşvik için çalışan bir makamdır. İlk Haçlı Seferi Papa’nın verdiği vaazlar üzerine başlamıştı. Bu vaazlar diğer bütün Haçlı seferleri öncesi en hararetli bir şekilde veriliyordu. Papa II. Urben ve Papaz Piyer Lermit’in Haçlı Savaşları için halkı nasıl galeyana getirdiği, onlara nasıl yüce vaatlerde bulundukları tarihin sayfalarında yerini almıştır.

İşte böyle bir makam olan Venedik Papalığı, Hristiyan dünyanın bütün işgallerini, sömürge sistemini kutsadıktan sonra ve üstelik pandeminin her yeri kasıp kavurduğu bir dönemde şimdi de Irak’a ziyaret düzenliyor.

Papa-Sistani görüşmesi, Türklere karşı hep beraber olduk, olmaya devam edeceğiz, mesajıydı. Erbil Kürt yönetimi ile de Türkler değil, biz sizi kollayabiliriz, mesajını vermek için görüşen Papa Francis, Ezidi ve Süryani temsilcileri ile PKK da DEAŞ da Haşdi Şabi de siz de bizimsiniz. Dolayısıyla birbirinizle uğraşmayın, Türkler varken başka düşmanınız yoktur, demiş oldu.

Papa Francis bu seyahatinde bütün dinleri, Hristiyanlığı merkeze alarak silikleştirmek amacıyla başlattığı dinler arası diyaloğu sürdüreceklerinin mesajını da Ur ziyareti ile verdi.

Ayrıca Papa Francis’in Irak’a, Hristiyan dünyanın Irak’ta katlettiği 3 milyonu aşkın masum insanın kanını unutturmak için geldiği de anlaşılıyor.

Hatırlarsınız,

Dönemin ABD Başkanı Bush, Afganistan ve Irak’ta 7 milyondan fazla insanı öldürmek için harekete geçince bu katliamlar için “Haçlı Savaşı” demişti. İngilizlerin ABD’ye verdikleri desteğin gerekçelerinin doğru olmadığını, milyonlarca Iraklıyı öldürdükten sonra İngiltere Başbakanı Tony Blair, “ABD bizi yanılttı” diyerek ilan etmişti. Yani “Saddam nükleer silah üretiyor” diye Irak’ı ABD ile birlikte yerle bir ederek 3 milyonu aşkın insanı öldüren İngilizler dünyaya yalan söylemişlerdi.

İşte Papaları, milyonlarca Iraklı masumun öldürülmesi için Bağdat’a bombalar yağdırırken Hristiyan işgalci dindaşlarının daha çok masum insanı katletmek için ayin-dua seansı düzenlemekle meşguldüler. Şimdi aynı inancın tek lideri olan Papa Francis “katilin cinayet mahalline dönüşü” misali yerle yeksan ettikleri şehirleri geziyor.

Bu pandemi sürecinde acelesi olmadığını bildiğimiz bu ziyaretin perde gerisinde ne olduğunu -ömür yeterse- hep beraber göreceğiz. Ama şimdiden gördüğümüz Papa Francis Irak’a yeni ve net bir mesajla geldiğidir:

Irak’ı etnik (Arap-Kürt) olarak bölen Hristiyan dünya, Irak’ı mezhep-meşrep (Şii-Sünni) olarak da böldü. Geriye yeni bir bölme kaldı ki bunu en sona, yani şii-sünni, Kürt-Arap paylaşımından sonraya bıraktılar ki bu bölünmelerden dolayı meşruiyet kazansın: Irak’ın Müslüman-Hristiyan olarak da bölünmesi.

Evet, bu mesajı veren Papa aynı zamanda Türkiye’ye ve Sincar koalisyonuna; bizimkilerin kurdukları DEAŞ, PKK ve Haşdi Şabi de bizimdir, sizin korumaya çalıştığınız Süryani, Ezidi gibi Irak demografisi içindeki dini azınlıklar da bizimdir ve dolayısıyla bunları kollama görevi bizdedir, demiş oldu Papa Francis.

 



Bu yazı 5896 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI