Allah; İnsanlara peygamberler vasıtasıyla tebliğ ettiği tüm emirleri, İnsanların huzur ve hakkaniyet içinde yaşamlarını sürdürmesi içindir.  Allah’ın Müslümanlara cihat emrinin hikmeti de Müslümanların dünyada zulme maruz kalmadan başı dik,  hür ve özgürce yaşamlarını sürdürmesi içindir. Düşmanlarına karşı güçlü olmaları gayesiyle yapılacak tüm faaliyetler cihat hükmündedir. Müslümanlar güçlü olduğu zaman zaten kimse onlarla savaşmaz ve barış içinde yaşarlar ama zayıf olurlarsa zaten Müslümanları bir kaşık suda boğmaya çalışan düşmanları vardır. İşte silahsız Filistin halkına canlı olarak yapılan vahşeti görmekteyiz. Müslümanların Allah’ın hiçbir şeye ihtiyacı olmadığı gibi Müslümanların cihadına da ihtiyacı yoktur. Ama Müslümanların sürekli cihada ihtiyacı vardır.

Müslümanlar Allah’ın diğer emirleri olduğu gibi buna da liyakatsiz kaldılar. Önem vermediler, oralı olmadılar. Diğer taraftan Hristiyanlar (ABD ve diğer Avrupa ülkeleri) sürekli Müslümanların güçlenmemesi için her türlü eylemi mubah gördüler ve çalışmaları ona göre yaptılar.100 yıldır. ABD ‘nin Ortadoğu’da Müslümanların aleyhine kamuflaj yaptıkları proje çalışmalarının esası; Müslüman ülkelerin güçlenmemesi, uyanmaması, birbirine karşı kavgalı olması üzerinde kurgulanmıştır. Bunun için büyük çabalar hala sarf etmeye devam etmektedirler.  Aslında onların tüm çalışmaları Müslüman ülkelerinden gerçek Müslümanlığı yaşatmamak, zayıflatmak ve elindeki kaynakları kendi menfaatine göre kullanarak onlara istediğini yaptırma gücü eline geçirmektir. Bugünkü Filistin-İsrail gibi kendi topraklarından açık cezaevi yaşamaktadırlar.

100.Yıllık ecnebilerin faaliyetlerine baktığımızdan; Kendilerine zırnık kokutmayan Osmanlı İmparatorluğunu yıkarak, Arap ülkelerini ve diğer ülkeleri hatta Türkiye’yi sömürülen ülkeler haline getirdiler. Müslümanlardaki İslam inancını boşaltılar. Siyasetlerinin DNA’ sını değiştirdiler. Siyaset halk ve hak için olmaktan ziyade yalan dolan ve halka ve hak düşmanlığı üzerinde kurguladılar. 11 Ekim Çarşamba günü TV haberleri dinlerken Eski Devlet Bakanı Mehmet Sevigen; Kılıçdaroğlu; Deniz BAYKAL’a karşı kurgulanan senaryo ve projenin bir uzantısıdır. Devamında bu olaydan önce ABD büyükelçisi şöyle söylemiş; Deniz Baykal’ın yerinde Kılıçdaroğlu, olmuş olsaydı Türk Askerin dışarıya operasyon yapma tezkeresine izin verilmezdi. Demişti. Daha sonrada Deniz Baykal’ı bir operasyonla CHP’nin genel başkanlığından, yağdan kıl çeker gibi çektiler. Onun yerine planlandıkları gibi Kılıçdaroğlu’nu getirdiler. Evet, konumuza devam edelim. Evet, bugüne nasıl geldik. Ortadoğu’da güçlü dört İslam ülkesi vardı. Bunlar; Saddam döneminde Irak, İran, Mısır ve Türkiye olmaktaydı. ABD ve ortakları bu güçlü Müslüman ülkeleri arasında İsrail’in Filistin’ Müslümanlarına zulüm yapamayacağını çok iyi biliyorlardı. Bunun için yapılan bir plan çerçevesinde ilk önce körfez savaşıyla Irak ve İran’ın savaşma kurgusunu gerçekleştirdiler. Sekiz yılda yapılan savaşta iki ülke de tüm güçlerini tükettiler. Zayıflanan Irak’ı yönetimini eline almak amacıyla Saddam’ı devirdiler. Halka ’da size demokrasi getireceğiz diyerek Irak’ı işgal ettiler. Petrollerine vampirler gibi kondular. Namuslarına varana kadar sağlam bir şeylerini bırakmadılar.  Diğer taraftan Arap baharıyla Mısır’ı, Suriye’yi ve Libya’yı işgal ettiler. Limon gibi sıkarak güç ve kuvvetlerini tükettiler. Kalan Tek ülke Türkiye kaldı. Onu da Fetö terörüyle işgale kalkıştılar. Maddi ve manevi zarara uğrattılar. Gezi parkı olayı da bu projenin bir parçasıydı. Tüm kentlerde halkın kalkışmasını sağlamaya çalıştılar. Halkın basiretiyle devlet bu işin üstesinden geldi. Bununla da kalmadı. Suriye ve Irak ABD’nin terörist yetiştirme Eğitimi merkezi haline getirdiler. Burada eğitilen teröristleri Türkiye düşmanlığıyla bileniyordu. Yetiştiren teröristlere ağır silahlar vererek, kısacası ABD terörist üzerinde Türkiye’yle savaşmaya başladılar. Gaye Ortadoğu’da ABD ve İsrail’in yaptığı terörist faaliyetlere ve zulümlerine karşı ses çıkartma cesaretini ve kuvveti kendinden bulmasınlar.  İşte dostlar, bu küffarın 100 Yıllık planıydı. İstediği Müslüman ülkelerine istediğine yaptırımlar uygulayarak birbirine düşman haline getirildiler. Müslüman ülkelerinden hiçbir ses ve seda çıkmıyor. Çünkü hepsini bir şeylerle kandırarak dişlerini çektiler. Çünkü Müslüman ülkeleri Allah’ın emirleri doğrultusunda yaşamlarını dizayn etmediler. Kendi içinde adaleti tesis etmediler. İşi ehline vermediler. Adam kayırmalar, yolsuzlukları engel olmadılar, kul hakkına girdiler. İslam Ülkelerinde İslam’ın içini boşaltılar. Geriye zayıf karakterli yapı kaldı. Allah sonumuzu hayır eylesin. Bugün Filistin Müslüman ülkelerin aynasıdır. Ayna da kırılmış içi de boşaltılmıştır. Bunun için savaşın hiçbir kurallı burada işlemiyor. Müslüman ülkelerin gözleri önünde ve Tek dişi kalmış canavarların alkışları arasında.

Filistin’ halkına, İsrail tarafından soykırım yaşatılmaktadır.

Toplum olarak içimizdeki adaleti, hak ve hukuku tesis edersek, içimizdeki fitneyi yok edecek birliğimizi, kardeşliğimizi sevgiyle pekiştirirsek, inancımızın ve kültürümüzün gereği yaparsak, israf ve yolsuzlukları sonlandırırsak. Güçlü bir ülke oluruz. Diğer ülkelere de örnek olacağımızı ümit ediyorum. Düşmanların korkulu rüyası, dostlarımızın da cesaret ve ümidi oluruz.

Ali LALE