İsrail yine saldırdı,

Kadına saldırdı,

Çocuğa saldırdı,

Camideki müminlere saldırdı,

Sivil yerleşim alanlarına savaş uçaklarıyla saldırdı…

Anlayacağınız İsrail her zaman İsrailliğini yaparcasına saldırdı.

Vahşi hayvanların utandığı bir İsrail var karşımızda. Öyle ki Kudüs’te, Gazze’de camiye, evlere bombalar yağarken binlerce İsrailli zıplayarak bu vahşeti kutluyor. Bu iş bir devlet, güvenlik, terör ile açıklanamaz.

Bunun ne olduğunu ifade etmeye sözcükler kifayetsiz kalıyor.

İşin diğer yanı,

Dünyalılar da (alçak yer anlamında) dünyalılığını yaptı ve İsrail’in vahşetine sessiz kaldı.

Hatta o kadar sessiz kaldı ki sessizliğinin sesi bile duyulsun istemedi.

Bu savaş dünden bugüne bir savaş değil,

Bu savaş yeni değil,

Bu savaş bir toprak savaşı değil,

Hatta bu savaş haklı-haksız savaşı da değil,

Bu, tarih boyunca kötülerin,

Zalimlerin,

Güce tapanların,

Korkakların,

Alçakların,

Muhterislerin,

Kafirlerin bütün özelliklerini bünyesinde barındıran Siyonist Yahudilerin İslam ile savaşıdır.

Yani savaş bile değil,

Tek tarafın, yani elinde en son teknolojiyi bulunduran korsan ve katil devlet İsrail’in, hiçbir silahı bulunmayan Filistin halkına açtığı savaştır bu savaş.

Bu savaş Ben-i Kaynuka’nın sancısıdır.

Bu savaş, Ben-i Nadir’in intikamıdır.

Bu savaş Ben-i Kureyza’nın puştluğunun bir devamıdır.

Bu savaş İshakoğullarından değil, İsmailoğullarından bir peygamberin gönderilmesine tahammül edemeyen Medineli Yahudilerden 21. Yüzyıla taşınan savaştır.

İsrail silah olarak güçlüdür.

Sırtını dayadığı dünyanın en etkili silahlarına sahip Amerika var arkasında.

Bu sebeple İsrail pervasız, zalim ve tavizsiz bir şekilde katliamlarını sürdürüyor.

Dünya barışı gayesiyle kurulan BM’in BİN ADET kararını takmayan İsrail Amerika'dan aldığı bu gayri meşru güçle Amerika’yı bile takmıyor.

Amerika da savaş uçakları ile masum sivillere saldıran İsrail terör devletine tek laf etmeden Filistinlileri kınıyor. Öyle ki bilmeyen de sanacak ki Filistinliler silahsız İsraillilere saldırıyor.

İngiltere yine aynı,

Onların nezdinde de suçlu Filistin!

Arap devletleri mi dediniz?

Mübarek arefe gününde ağzımı bozmayın!!!

Devlet olarak onurlu tepki koyan tek devlet Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın son günlerdeki telefon trafiği İsrail’in kanlı ve vahşi saldırılarına karşı onurlu bir duruştu. Keza Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Kudüs’teki olayları, Gazze’ye yapılan vahşi İsrail saldırılarını mevkidaşları ile konuşuyor ve bir mesafe alıyorlar..

Dünya izliyor, dünya izleyemiyor çünkü dünya medyası olayları değil, arzu ettikleri algıları sunuyor.

Mesela Amerika’nın New York Post’u Gazze ve Kudüs olaylarını şu şekilde veriliyor:

“Filistinliler 9’u çocuk 20 İsrailli sivili attıkları füzelerle öldürdü!”

Tamam, Amerika hep böyle çirkeflik şampiyonu idi ama ya dünyaya ne oldu?

Dünya hiç bu kadar zalim ve alçak olmamıştı. Adına çekip “alçak” olsa da dünya için bu kadarı fazla gelmeliydi.

Lakin unutmayın ki bu zulüm devam edemez.

Hayır,

Asırlar sonra bir gün elbet bitecek demiyorum,

Kur’an’ın azgınlaşan İsrailoğullarına yönelik, “Yine döneriz!” tehdidine iman eden biri olarak zulmün yerle gök arasını doldurduğunu görüyorum. Yani en kalın, en koyu, en tepe noktasına gelen katil devlet İsrail’in zulmü fazla devam etmeyecek.

Bir kıvılcım,

Bir tek kıvılcım dünyadaki gidişatı ile birlikte her şeyi tersine döndürebilir. O kıvılcımın çakması için bütün şartlar mevcut. Beşeri plandaki hiçbir şey kendi başınalığa sahip değildir.

Bu sebeple yakında ve belki daha yakında…

Unutmayın ki;

İp en ince yerinden koparken,

Zulüm en kalın yerinden kopar!