Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile eş zamanlı sahne alan Sayın Kılıçdaroğlu, FETÖ’ye sundukları katkıları hatırlamamızı sağladılar, sağ olsunlar.

Burada Sayın Başbuğ’a bir soru soracağım. Sayın Başbuğ, siz askerlik mesleğiniz boyunca FETÖ ile ilgili ne yaptığınızı açıklayabilir misiniz? Ve Genelkurmay Başkanı olduğunuz günden bu görevden ayrıldığınız güne kadar FETÖ ile ilgili ne yaptınız?

Mesela kaç kere FETÖ ile ilgili işlem yaptınız?

Ya da kaç FETÖ’cü hakkında işlem yaptınız?

Cevap bekliyorum.

Ve Sayın Kılıçdaroğlu,

Biz, Fetullahçılara mesafeli durmakla birlikte Müslümanlıklarından dolayı onlara düşmanlık beslemiyorduk. Sadece kendilerine temkinli yaklaşıyorduk.

Ama CHP, “Bunlar dinci, bunlar gerici” diyerek onların dini anlayışlarına karşı çıktı.

Biz onları dindar sandığımız için onlara düşman değildik, vaktaki CIA ile bağlantılarını netleştirdik işte o zaman onlarla bugüne kadar devam eden amansız bir mücadeleyi başlattık.

Siz ise tam tersi, onların dindar olduklarına inandığınız için onlara düşmanlık beslediniz, ne zaman ki onların dindar değil, CIA projesi olduklarını öğrendiniz onların safına geçtiniz ve onlara desteğiniz bugün de devam ediyor.

Kabul edin Sayın Kılıçdaroğlu,

Siz ülkemizin, devletimizin, milletimizin yararlarını değil, Recep Tayyip Erdoğan’ın zararını esas aldınız. Gün oldu Erdoğan düşmanı DHKP’yi desteklediniz, gün oldu “arkadaşlar” dediğiniz PKK’yı desteklediniz ve bütün zamanların en hain örgütü FETÖ’yü destekliyorsunuz.

Sizi itham etmiyorum Sayın Kılıçdaroğlu, lakin dindar olduklarına inandığınızda “F Tipi” dediğiniz, “gerici, dinci” dediğiniz Fetullahçıların bir dini cemaat değil, CIA’nın Türkiye’yi ele geçirmek için örgütlediği elemanları olduğunu anladığınız günden itibaren Fetullahçılarla bir ve beraber olduğunuzu sizin söylem ve eylemlerinizden çıkarıyorum.

Şimdi de FETÖ’nün siyasi ayağını arıyorsunuz. İyi de neden uzakta arıyorsunuz ki? Eğer FETÖ’nün siyasi ayağı için bir arama yapacaksanız önce sizden-CHP’den başlamanız gerekmiyor mu? Hani herkes önce bir kendisini yoklasın maksadıyla!

Sayın Kılıçdaroğlu,

FETÖ’nün 17/25 Aralık 2013’te Ak Parti hükumetine ve Başbakan R. Tayyip Erdoğan’a kumpas kurmasının üzerinden henüz 3 ay geçmeden 19 Mart 2014’te FETÖ kanalı olan Samanyolu Haber’e çıkıp o güne kadar FETÖ’nün Başbakan Erdoğan için, “Ya kaçacak ya da yargılanacak” sözünü siz, “Emin olun yurtdışına kaçmaktan başka bir çaresi yok. Erdoğan için söylüyorum. Kaçsa da onu bu ülkeye getireceğiz. Yargılanacak. Bunun kurtuluşu yok” ifadeleri ile tekrarladınız.

Neden Sayın Kılıçdaroğlu?

O güne kadar sadece FETÖ’nün söylediği, “Ya kaçacak ya da yargılanacak” sözünü neden tekrarlama gereği duydunuz?

Sakın FETÖ’nün size verdiği belgelerle ve talimatla olmasın?

Devlet’e sızan FETÖ’cülerin devletten ayıklanmaya başlandığı bir dönemde, 17 Mayıs 2015’te örgütün medya tetikçisi Ekrem Dumanlı ve gazete yöneticileriyle toplantı yaptınız. MİT TIR’ları ihanetinin görüntüleri bu toplantıda size verildikten hemen sonra 20 Mayıs 2015 günü mikrofonlara bağırarak, “CHP iktidarında MİT TIR’ları öyle gidip gelmeyecek. Silah taşımayacaklar. Filmleri var, kamyonlardaki kasaların nasıl açıldığının, bombaların görüntüleri var. Ben de seyrettim” dediniz.

Sayın Kemal Bey,

MİT TIR’ları meselesinin Türkiye’nin milli güvenlik meselesi olduğunu bilmiyor idiyseniz, çıkın milli güvenlik nedir bilmediğinizi söyleyin, biz de sizi mazur görelim. Yok eğer biliyor idiyseniz o zaman size, devletinize neden iftira attınız sorusunu sorma hakkımızı kullanmamıza izin verin.

Kemal Bey,

25 Aralık 2015 günü, 15 Temmuz alçak darbe teşebbüsünden sadece 6 ay 20 gün önce, günü FETÖ elebaşı G. Fuller vaizi F. Gülen ile ilgili olarak size, “Siz Fetullah Gülen’i mi savunuyorsunuz?” diye sormuşlar, bakalım siz ne cevap vermişsiniz:

“Mazlumu savunmayacağız da kimi savunacağız? Kimse kusura bakmasın” demişsiniz.

Bu doğru mu Kemal Bey? Fetullah Gülen mi mazlumdu? Allah aşkına hangi siyasi ayaktan bahsediyorsunuz?

17/25 Aralık sürecinde montajlı ses kasetlerini TBMM çatısı altında yayınlayan da siz miydiniz Sayın Kılıçdaroğlu?

15 Temmuz FETÖ’cü darbe teşebbüsüne 4 ay 10 gün kala, yani 5 Mart 2016’da CHP milletvekilleri, sizin verdiğiniz talimatla kayyım atanan Zaman gazetesine desteklemek amacıyla gittiler mi?

Cevabınız evet ise bu ne ayak?

Peki ya darbeye sadece ve yalnızca 25 gün kala, 20 Haziran 2016’da FETÖ tarafından çıkarılan Yarına Bakış gazetesi yöneticilerini CHP Genel Merkezi’nde konuk ettiniz mi?

Neden?

CHP’nin en yetkili organı olan PM’ye, partililerin karşı çıkmalarına rağmen biri halen kaçak olan 2 FETÖ’cüyü neden aldınız?

FETÖ’ye İmamlık yapan, onlarla 182 kere görüşen birisini yine bütün karşı çıkmalara rağmen neden Urla belediye başkan adayı yaptınız?

Ya FETÖ’den yargılanan danışmanlarınız..?

Neden Sayın Kılıçdaroğlu?