4 yılda bir arpa boyu yol al(a)mayan Osman Kavala davası tartışılabilir hatta tartışılmalıdır. Bu kadar “ÖZEL bir elemanın” yargılanmasını dört yılda bitirmeyip, yargılamayı uluslararası sorun haline getirenler elbette eleştirilmeli. Zaten bu haklı eleştiriyi yapan pek çok yazar var.

Ama ABD başta olmak üzere 10 ülkenin Büyükelçisinin açıklaması kabul edilemez.

Çünkü; mesele hukuk değil, dertleri hukuk değil bunların. Dertleri hak-hukuk arama olsaydı bunu 40 yıl önce bize gösterebilirlerdi.

“Hristiyan Ermeni Terör Örgütü” ASALA onların başkentlerinde Türk Büyükelçileri katlederken bir tek Avrupalı, Amerikalı çıkıp, “Diplomatlar kaldıkları ülkenin namusudur, korunmalı…” demedi. Failler yakalanmadı, yakalananlar serbest kaldı.

Ülkelerinde Avrupalı, Amerikalı olup da öldürülenlerin faillerinin %98’i bulunup cezalandırılırken, Türklere karşı işlenen siyasi ya da ad(l)i cinayetlerin sadece ve yalnızca %4’ü aydınlatılabildi. Suçlular yakalansa da ceza almadan kurtuldular.

Solingen katliamında Hristiyan teröristler evlerini yakarak 5 kişilik Türk aileyi yok ettiler. Gelin görün ki katiller yakalanmadığı gibi tanıklık için ifade vermeye gidecek olanlar tehditlerle tanıklıktan vazgeçirildi.

Keza Hristiyan Avrupa’nın göbeğinde terör örgütü NSU’nun Almanya’da 8 Türk’ü katlederken örgütün Alman yetkililer tarafından nasıl himaye edildiğini de biliyoruz. 7 yıl boyunca işlenen cinayetler durdurul(a)madığı gibi her ne hikmetse(!) cinayetler aydınlatılmadı da.

İşlenen dokuzuncu cinayet için tanıklık eden 20 yaşındaki Melisa M. adındaki genç bayan, Terör Örgütü NSU için görevlendirilen Araştırma Komisyonu’na ifade verdikten bir gün sonra evinde ölü bulundu. Ondan önce sevgilisi Florian H adlı şahıs da Terör Örgütü NSU’daki arkadaşları aleyhine şahitlik etmeye niyetlendiği için öldürülmüştü.

Hukuksuz tutuklamalar mı?

Buyurun;

Filistin’de yapılan meşru seçimlerin ardından seçilen Filistinli bakanların, milletvekillerin korsan devlet İsrail tarafından hukuksuz bir şekilde tutuklanmalarına bu 10 devlet bir kerecik olsun, bir tek laf olsun etti mi? Filistin’in seçilmiş siyasetçileri yıllardır İsrail zindanlarında tutuluyor. Batılı devletler bir tek sözle de olsa bunun yanlış olduğunu söyleyebildi mi?

Etmezler! Çünkü dertleri hukuk değil, insanlık değil!

Ya İP Başkanı Meral Akşener’e ne demeli?

Büyükelçiler açıklamalarından çark etmişken Akşener, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına imza atmış bir ülkenin mahkemenin kararlarına uymamış olması iç mesele olmaktan çıkar. Sayın Erdoğan'ın, bağırıp bağırıp dış politika yapması doğru değil" şeklinde açıklama yapmış. Peki, Sayın Akşener, Avrupa’da AHİM kararlarının dikkate alınmadığını bilmiyor mu?

Son yıllarda İtalya, İspanya, Yunanistan BİNLERCE AHİM kararını yok saydı. Bunu İP’li Genel Başkanı bilmeyebilir lakin bu 10 devletin tümü bunu gayet iyi biliyor.

İşte bu Avrupa ve Amerika, Türkiye’de cezaevinde bulunan Osman Kavala için seferber olmuş. Son dakikalarda büyükelçilerden bu açıklamayı hafifletici yeni açıklamalar gelse de aralarında ABD, Almanya, Fransa gibi devletlerin bulunduğu Batılı 10 ülkenin Büyükelçileri, herhangi bir ülkede tutuklanan kendi vatandaşlarına vermedikleri bir destekle Osman Kavala’ya sahip çıktılar. Anayasa Mahkemesi’nin “İhlal yok” dediği Osman Kavala’nın yargılanma süreci devam ederken bu devletlerin diplomatik kural ve terbiyeden yoksun açıklamaları düşündürücüdür.

Bu açıklama aklımıza: bu devletler neden Osman Kavala’yı bu kadar önemsediler?

Osman Kavala, bu devletler için bildiğimizden daha mı “ÖZEL bir eleman?” gibi soruları getirdi.

Yoksa ne?

O zaman soralım:

Osman Kavala kimin Ağababasının “ÇOK ÖZEL ELEMANI?”

Olabilir.

Dünyanın her ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de başka devlet/ler ya da devletleri etkileyen çok uluslu şirket ve güçler için önemli ve dahi ÖZEL elemanlar vardır, olmalıdır da. Ama yakayı ele vermemeleri lazım, yoksa olacaklar belli. Ve belli ki Osman Kavala bunlar için ÇOK ÖZEL biri.