Bugun...


Muharrem Mermutlu

facebook-paylas
ADİL OLMAK...
Tarih: 19-06-2023 00:01:00 Güncelleme: 19-06-2023 00:01:00


insanlığın ortak özlemi huzurdur. En gelişmiş toplumlardan en ilkel toplumlara kadar bu arayış devam etmektedir. Huzurun yaşam zemini adalettir.

Bu zeminden uzaklaştıkça zulüm kaos savaş haksızlık güçün eğemen olduğu bir sistem hayat bulur.

Güç bazen maddi bazen insan bazen elindeki araç gereç ve bilgiyle elde edilir. Bunu kişisel çıkar için kullanmaya başladığında dışındaki ni ezersin.

Kontrol mekanizması güçten yana çalışır.  Devletler ve  cemaatler ne merhametle nede zorba bir anlayışla yönetilmez ançak "adalet" ile yönetilir.

Adalet ile yönetilen devlet yada cemaatler halkla bütünleşir ve halka hizmet anlayışı öne çıkar.

İmam Ali efendimize sormuşlar devletin dini olurmu diye cevap çok dikkat çekici "devletin dini olmaz adaleti" olur demiş.

Demek ki adil bir yönetim başarının temel anahtarıdır.

Bugün ki cemaatlerin halkla bütünleşememesinin zemininde bu yapıların adil bir kimlikten uzak olmalarıdır.

İslam öncelikle adil olmayla işe başlar. Adil olma hali müslümanları hep başarılı kılmıştır.

Bugün müslümanların bu bağlamda bir kez daha düşünmesi lazım, özellikle cemaat mensubu kişilerin yönetim mekanizmadında ki kadronun bel ki en az namaza verilin ehemmiyet kadar adil olma yönünde hareket etmeyi esas almaları gerekir.

Devletlerde aynı şekilde hükümet oldukları topluma karşı adil olmayı öncelleyip bunu bir karekter haline sokmalılar.

Din Allah'ın dinidir ve bunu koruyacak yegâne güç te Allah'tır.

Bunu kutsal kitapta (kur-an) açık şekilde beyan etmiştir.

Bu anlayış ile hareket edilirse cemaatlerin  temsiliyette hayatın tüm alanlarında müslümanları eğiten  örnek  eğitim kurumları olmalıdırlar ki insanlar müslümanın davranışlarına bakıp hidayet kapısını çalsınlar.

Allah hidayet veren yegane güçtür. Bu anlayış cematlerin varlığı Allah'ın dinine hizmeti esas alan bir anlayışı besler.

Aksi taktirde cemaatler kutsanarak müslümanları (İslam'ı ) cemaatlere hizmet eden kurumlara çevirilir.

Bu durum sapma noktasıdır. Keyfilik ve kendini değerli görme ve kutsal bir paye biçilerek cemaat diktatoryası oluşur.

Bu diktatorya kendi dışındaki yani itaat etmeyenleri ötekileştiren bir anlayışın gelişimine zemin hazırlar.

Farklı düşünmek tevhid sınırlarını aşmamak şartıyla düşünsel zenginliğin gereklerindendir. Yoksa diğer halde zannedilen ve elde edilen başarı kişide ve cemaatler de öz güven patlaması ile davranışlara yansımaya başlar.

Önce farklılık kompleksine girilir.

Sonra emir kipi ile konuşulmaya başlanır sonra elde edilen başarının  cemaatten kaynaklı olduğu vehmine kapılınır

sonra kişi kendinde bu başarıyı görmeye başlar ve sapma telafisi olmayan bir derinlik kazanır.

O nedenle adil olmak ahlak yürüyüşünün ana dinamiğidir. Adaletten ödün veren devlet yada cemaatler ya merhamet cukurunda tepinirler yada diktatör bir anlayış cukurunda debelenip dururlar. Adil olanlar ise tarih sayfalarında unutulmaz kişilikler olarak ölümsüz bir kimlik geride bırakırlar.

Ey iman edenler iman edin ayeti ile tefekkürün akletme melekesinin hakim olması temennisi ile...



Bu yazı 4564 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI