Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
DİYARBAKIR NASIL BIR SİYASETÇİ BEKLER!..
Tarih: 07-10-2023 00:03:00 Güncelleme: 07-10-2023 00:03:00


Siyaseten bir beklentimiz yok, doğrusu.

Bir zaman sonra siyasî konularda fikir beyân etmekten kalemimiz utanır, oldu.

Bu gün hafta içi bir partinin kongresi olacak.

Dün CHP İl Kongresi vardı.

Ana Muhalefet  Partisi ile İkidar Partisi il kongresi arasında 24 Saat dahi yok.

Dün ayın 6'sı idi, bu gün 7'si.

Belirteceklerimiz, partilerin il başkanlığında bulunan herkes için geçerli.

Biz, bu gün kongreye gidecek AK Parti'yi isimlendirerek, düşüncelrimizi sizinle paylaşmak istiyoruz.

Diyarbakır'da siyaset yapmak, zor.

 Eskilerde Diyarbakır’da bir parti il başkanı olmak, siyaset yapmak için birçok sınavdan geçmek gerekirdi.

Ondan sonra il başkanı olunurdu.

Şimdi ise öyle değil. 

Diyarbakır siyasiler için bir okul veya bir eğitim yeri. 

Siyaset yapmak, bir parti il başkanı olmak rant kapsı değil  hizmet yeri olmalı.

Şimdi bakıyoruz ki bir çok kişi,  bir  tavuk kümesi idare edecek tecrübeye kabiliyeti olmayan insan,   iktidarda olan partinin il başkanlığına aday oluyor.

Bugün AK Parti Kongresi yapılacak.

Büyük kongre ilgili görüşlerimizi daha önce yazmıştık 

Tekrar etmeye gerek yok .

 Diyarbakır,  bu kongrede kendilerini temsil edecek kişilerin yer alması istiyor.

Diyarbakır'da bu hafta partililer için önem arz eden husus, AK Parti İl Başkanı belli olma hususu.

Başkan makamı önemli bir makam.

Diyarbakır  AK Parti içinde üç eğilim var.

Bu üç eğilimi idare edecek kişi, il başkanı olmalı.

Şimdiye kadar  kulislerde isimleri dolaşanlar  olmayacak gibi.

Kesin  sürpriz bir isim olma ihtimali yüksek.

Diyarbakır il başkanı olanı,  Diyarbakır’ın birçok çözüm bekleyen meselesi var.

Şimdiye kadar hizmet edenler kendi güçleri yettiğine kadar hizmet etmişler.

Diyarbakır'ın il teşkilatı içinde olan kültür ve birikim sahibi kişiler olmalı.

Kendi nam-ı hesabıma Diyarbakır festivallerini takip ederek halkı ifsada götüren kişiler olmasın.

Diyarbakır'da siyaset yapmak için il başkanı olmak,  ihale takipçiliği  yapmak değildir.

Diyarbakır İl Başkanı uyur gezer olmasın, her şeyi bilen biri olmalı.

Halkın arasına girmeli, küçelere girmeli.

Vatandaşla iç içe olmalı.

Kendisine oy çıkan, çıkmayan neresi olursa olsun, gezmeli, nabzı bilmeli, problemleri çözmeli.

Yoksulluğun kol gezdiği şehirde aç olanın halinden anlamalı.

Yandaş-candaş ayrımı yapmamalı.

Herkesin partili olması mümkün değil.

Lüx yerlerdeki yemekli toplantılardan uzak durmalı.

Sosyal medyada şirinlik yapanlara yakın olmamalı.

Diyarbakır bir muhafazakâr bir şehir.

Şehrin il başkanı olacak kişi, tüm eğilimleri içinde barındırmalı.

Vatandaşın derdiyle dertlenmeli.

Yoksulun sofrasına kendisini davet etmeli.

Okula giden çocuğun ve âilesinin derdiyle ortak olmalı.

Gençlerin sıkıntılarını bilmeli.

Kısacası hayatın içinden gelen biri olmalı.

Kapısı herkese ve kesime açık olmalı.

İl Başkanı'na ulaşmak için vatandaş birkaç barikatı aşmak için kapılarda yorulmamalı.

Asgarî ücretle dokuz ay geçici çalışan kişilerden bir şeyler bekleyen varsa etrafından, onları yok saymamalı.

Pazarlarda dolaşmalı, vatandaş içine karışmalı.

Onbeş-yirmi kişilik bir grupla gezmemeli, vatandaşla yüzyüze gelmeli.

İl Başkanı olacak kişi, muhakkak surette gönülleri kazanmalı.

Vatandaşın derdiyle dertlenmeyen, festivallerde etrafa güller saçacaksa, yüzü aşkın kişiye mükellef sofralar kuracaksa, herkese tepeden bakacaksa, helâl ve haram bilmezse, haksızlıklar içinde boğulacaksa,..

İl Başkanı, yardımcılarını seçerken ağırlığı bilinenlerden yana taraf olmalı.

Kendileri yardımcı olurken, beklenti sahibi olmamalı.

Denebilir ki " Hz. Ömer Adaleti mümkün mü, bu devirde?"

O zaman Yeni Ömerler aramaya ne gerek var?

Yeni gelen, eskisini aratıyorsa değişim, vitrinlik olur.

Biz eleştirilerimizi olumlu biçimde yapıyoruz.

Vatandaş adına gerekeni yazıyoruz, gazeteci olarak.

Maalesef, kim İl Başkanı olmuşsa enkaz devraldığını söylemeye niyetli.

Sözümüz seçilecek İl Başkanı için değil, sadece.

Bu belirttiğimiz  sadece İktidar Partisi İl Başkanı için değil, diğer il parti başkanları için geçerli.

Vatandaş sofrasında ne yiyebiliyorsa İl Başkanı'nın yediği farklı olamaz.

Vatandaş, nerede yaşıyorsa İl Başkanı, daha farklı yerde yasayamaz.

İl Başkanı, harcamalarını cebinden yapmalı.

Hani Ömer, mesaî sonrası yeni bir mum yakıyordu.

Kendisine sorulunca, devlet meseleleri sonrası konuşmanın artık şahsî olduğuna değinir ya!..

Bizim bu mesele...

Bilmiyoruz, anlatabildik mi?

Böyle davranan İl Başkanı'nın koltuğundaki süresi bir ay olsun.

Bir aydan sonra değişsin, vatandaş kendisinin yanında olur.

Tasarruf yokken ve israf varken ve de rant kapıları açık ise ne demeli?..

Bu şehir böyle başkan istemez.

Bu şehrin değişik başkana ihtiyacı var.

Akla Rahmetli Yazıcıoğlu geldi.

Valiliği'nde "4. Murad" olarak bilinen Vali Yazıcıoğlu, tek başına tebdil-i kıyafet dolaşır, etrafında kendisini yanıltacak kişilere prim vermezdi.

Valilik ile bir partinin  İl Başkanı kıyas kabul etmez, biliyoruz.

En azından böyle bir İl Başkanı bu şehre lazım.

Eğer seçildikten sonra eskileri aratmıyorsa kongreye gerek var mı?

Yok, sanıyoruz!..



Bu yazı 3982 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI