CHP’nin atlara ilgisi çok eskilere dayanır. At CHP için çok önemlidir.

Geçen gün, İBB’nin 1200 at satın aldığı, sonra İBB, bu atların uygun yaşam koşullarının sağlanabileceği yerlerde değerlendirilmesi için İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileriyle görüştüğü ve müdürlüğün de 81 il müdürlüklerine resmi yazı yazıp onların taleplerini aldığı haberini okudum.

Aha! dedim, al sana yine at, yine CHP!

Tabi, haber bu kadar olsa yazılmaya değmezdi lakin sonrası skandallarla doluydu:

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, devletin resmi kurumu olan Tarım İl Müdürlüklerinden tam 1341 (Bin üç yüz kırk bir) adet at alma talebi geldi. İlk etapta 102 at; binicilik kulüpleri, üniversiteler başta olmak üzere Yozgat, Bilecik, Kayseri, Nevşehir gibi illere gönderilmiş.

Tabi, bu resmi kurumlardan gelen talep çok yerinde ve uygundur da. Ancak, geriye kalan atların da benzer şekilde sevkiyatının yapılması için çalışmalar devam ederken birden İBB’nin yetkilileri karar değiştirmesin mi?

İBB, İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğünü devre dışı bırakıp, “Bundan sonra biz bu atları sizin üzerinizden değil, kendi sorumluluğumuzda, belirlediğimiz yerlere göndereceğiz” dedi.

Olabilir mi?

Eh!

Olsun hadi.

Ancak kazın ayağı öyle değil. İBB, “Bundan sonra biz bu atları sizin üzerinizden değil, kendi sorumluluğumuzda, belirlediğimiz yerlere göndereceğiz” dedikleri günden beri geriye kalan atlardan haber yok!

Yani?

Yanisi şu, o günden beri 978 at kayıp.

Atlar nerede, kime verildi, neden, niçin ve nasıl verildi, bilinmiyor.

Tabi ki bunun üstüne gidilmelidir.

Elbette ki bu skandal burada kalmamalı ve İBB’nin ilgili ve yetkililerinden hesabı sorulmalıdır lakin mevzumuz bu da değil.

Şimdi diyeceksiniz ki yazının başında CHP-AT ilişkisi eskiye dayanır dedin de konu oraya gelecek mi?

Evet, şimdi geliyor.

CHP demek İsmet İnönü demek.

Milli Şef İnönü!

1938’den 1972’ye kadar, yani 33 yıl 4 ay CHP genel başkanlığı yapan İsmet İnönü CHP’nin her şeyidir. CHP Atatürk’ten daha fazla İnönü’yü lider bilir. Zaten son yıllarda da CHP’deki bütün Atatürk’çülerin tasfiyesi de CHP’nin İnönü’cü olmasından kaynaklanıyor.

Bu 978 at meselesi de İnönü’yü takip ve taklitten kaynaklı olduğunu düşünüyorum.

Nasıl mı?

Anlatayım:

CHP’nin her şeyi olan bu İsmet İnönü de vakti zamanında at kaçırıyor.

İnanılır gibi değil!

Hem de savaştan kaçmak için ve üstelik arkadaşının atını savaş meydanından kaçırıp savaştan kaçıyor İsmet İnönü!

Geçtiğimiz yıllarda hayatını kaybeden gazeteci Duygu Asena da köşesinde kısacık da olsa İsmet İnönü’nün amcasına ait atı kaçırıp savaş meydanından kaçtığını yazmıştı.

Duygu Asena’nın anlattığına göre ASENA Ailesi ile İNÖNÜ Ailesi komşuymuşlar. Yani iki aile dostmuş. Bu dostluk ve yakınlık Birinci Dünya Savaşı sırasında da sürüyor ve İsmet İnönü Duygu Asena’nın Amcası Vecid Asena’yı emir subayı olarak yanına alıyor.

Derken İsmet İnönü 1. Dünya Savaşı sırasında Suriye Cephesi Komutanı’dır. Savaşın sürdüğü sırada İnönü’nün atı vuruluyor. İnönü esir düşeceği korkusuyla komutanlığını da kullanarak Vecid Asena’nın atını alıp savaş meydanından kaçıyor.

Savaş meydanındaki Mehmetçik, komutanlarının bu kaçışına bakarak, “Paşam, savaş… meydan… şehadet!..” deseler de İnönü atı alıp can havliyle savaş meydanından kaçıyor. Savaşan Mehmetçik yıkılıyor tabi! Dünyada kaç komutan askerlerini meydan da bırakıp kaçmış ki?

Mehmetçik çok üzgün, moral ile belki savaşın kaderi değişecekken komutanlarının savaş meydanından kaçmasının verdiği ızdırabı siz tahmin ediniz!

Tabi, komutansız savaş kazanılamıyor ve üstelik atsız kalan Vecid Asena da pek çok Mehmetçik gibi esir düşüyor, çok acılar yaşıyor.

Duygu Asena anlatıyor: “İşte amcam bu olayı hiç unutamıyor ve bu yüzden koyu bir İnönü düşmanı oluyor. Bu nedenle onun karşısındaki partiye girerek, politik yaşam içinde düşmanlığını sürdürüyor.” diyordu.

Anlayacağınız;

CHP-At ilişkisi hayati önem taşıyor!

Ama, tabi bu 978 at kaç cana can oldu, bilmiyoruz.

Zehir-zıkkım olsun!