Haddini aşan “Genç Subaylar rahatsız”lıklarını dile getiriyordu, darbe yanlısı vesayetçi medya bunu manşetlerine taşıyordu. Ardından vesayet odaklarının oyuncağı STK’lar da “Rahatsız”lığa destek açıklaması yapıyordu.

Cumhurbaşkanı Sayın R. Tayyip Erdoğan milletinden aldığı güçle bunlarla mücadele ederek kurumsallaşmış olan vesayetleri ezmek suretiyle demokrasi ve özgürlüklerin önünü açtı.

Türkiye 1960 hatta 1908’den beri darbeler ülkesi olmuştu. Sultan Abdulhamid Han’ın hal’i ile sonuçlanan 1908 darbesini 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 28 Nisan ve FETÖ darbe teşebbüsü takip etmişti. Bu yüzden darbe imalı her söz ve teşebbüs bizim dikkatimizi celb eder.

Geçtiğimiz Cumartesi gecesi, darbe özlemiyle yanıp tutuşan emekli 104 Amiral, gece yarısından sonra yapılan darbelere özenerek yine gece yarısı yayınladıkları bildiri ile darbeciliklerini kustular.

Alttan alta iktidara “laiklik” üzerinden gözdağı veren emekliler yaptıkları açıklamada, Montrö Boğazlar Sözleşmesi hakkında ipe sapa gelmez sözler sarf ettiler. Kimsenin Montrö ile ilgili olumsuz bir düşüncesinin olmadığını bildikleri halde amirallerin, “Önemli su yolu, Montrö, egemenlik” gibi hassas konuları bildiriye konu edinmeleri art niyetli olduklarını gösteriyor.

“Diğer taraftan sosyal medyada çıkan görüntüler…” diyerek “irtica” imalarında bulundular bu mütekaitler.

Bundan 4 yıl 9 ay önce 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin yaşandığı ülkemizde bu Amirallerden bir açıklama gelseydi,

Hiç ihtiyaç duymadığımız halde, PKK’ya karşı verdiğimiz mücadelede çoğu CHP’ye üye ya da yakınları üye olan bu 104 Amiralden TSK’ya bir kerecik destek açıklaması gelseydi,

Küresel güçlerin ülkemiz üzerinde oynadıkları kirli oyunlara yönelik bu NATOperest 104 şahıs bir açıklama yapma zahmetinde bulunsaydı, biz de son açıklamaları için darbe çağrıştırıyor demezdik.

İnanın bildiri için paranoya ya da başka bir hesap gözeterek “darbeci, darbe imalı, darbe çağrışımlı” demiyoruz. Bunların ruhunu biliriz!

MASON Locası elemanı amirali geçiyorum, ama gelin darbeci dediğimiz CHP üyesi Amiral Türker Ertürk üzerinden 104 mütekait askerin amacını öğrenmeye çalışalım.

Darbesever CHP üyesi Ertürk, geçmişte 12 Eylül faşist darbesi için,

“12 Eylül olmasaydı, dış güçler ülkemizi işgal edecekti…” demişti.

Evet, ülkede cunta olmayınca işgal edilecekmişiz(!)

Kandil kutlayan Subay için “Yazıklar olsun!” diyen Türker Ertürk Suriye PKK’sı PYD’ye destek vererek, “Kuzey’de komşumuz radikal İslami güçler olacağına laik PYD olsun” demişti.

Peki, bugün için ne diyor Türker efendi?

“İktidarı demokratik girişimlerle düşüremezsek, Türk halkını da cezalandırabilecek uluslararası girişimler yapılacak…''

Kimsiniz siz? Emekli olup sizin gibi darbe hasreti ile yanıp tutuşanların topunu alın parti kurun ya da hep beraber CHP’nize geçip siyaset yapın ve “Dostlarınızla birlikte” devirin iktidarı.

Yok, eğer darbe ile devirmeyi düşünüyorsanız, gelin, dönen namerttir!

Ölümden korkan namerttir!

Darbecilerinize boyun eğen namert oğlu namerttir.

Bakınız,

CHP bu bildirinin tam merkezindedir. Bütün darbelerin şu ve ya bu kadar içinde olan CHP, bu 104 avelin de merkez karargâhıdır. Bu yüzden CHP lideri, ”dostları” ve sözcüleri bu bildiriye sahip çıktılar.

Peki, bu avelce yazılan bildiriyi kınar gibi yaparak gülücük atanlar oldu mu?

Oldu!

Selahattin Demirtaş’ın zılgıtına utangaç gelin gibi sırıtanlar vardı tabi.

Mesela;

İYİ Parti lideri Meral Akşener bu bildiri için, “Zevzeklik” demiş. Oysa olay zevzeklikle açıklanacak, ilişkilendirilecek kadar basit değil. Bakmayın benim de “avêl” dediğime. Bu bildiri sahipleri için avêllik de zevzeklik de hafif kalır. Zevzeklik, boş konuşma, gevezelikle alakalı bir durum iken bu bildiri gevezelik değil, darbe imalıdır. Bu sebeple Sayın Akşener’in “Zevzekliği” topu taca atmadır.

Ahmet Davutoğlu da Ali Babacan da bildiğiniz gibi;

Bildiricilere fiske ile, ama aynı açıklamada iktidara ise balyoz ile vurdular. Bereket balyozları da kendileri gibi çürük idi.

Karadeniz’de Rus-Ukrayna savaşın eşiğine gelmişken,

Akdeniz’de Mısır bütün kırgınlıklara rağmen bizim politikalarımıza yanaşmışken,

Ege’de Yunanistan ile deniz sahasında tezlerimiz Yunanlıların tezlerinin önüne geçmişken bu 104 emekli denizcinin açıklaması sadece ve yalnızca Türkiye’ye düşmanlıktır.