Bugun...


Mehmet Ali ABAKAY

facebook-paylas
ŞEHİR MESELEMİZDİR VAZGEÇİLMEZİMİZ!..
Tarih: 06-06-2023 00:01:00 Güncelleme: 06-06-2023 00:01:00


Şehir, bu gün bağdan, bahçeden, tarladan kısaca tarımla hayvancılıktan elini çeken, çektirilen insanımızın köyünü ve ilçesini terk edip, fırtınalı havada sığınacak liman arayan gemi misali insanın istif edildiği, üretimin olmadığı, tüketimin teşvik edildiği, her türlü değerin işportada bir değere sahip görülmediği, tarihten ve kültüren uzaklaşmanın meziyet, günübirlik yaşantıyı sürdürmenin marifet bilindiği insanı her türlü yönüyle öğüten global düzenin değirmeni hükmündedir.

Şehir insanı, uzak düştüğü toprağına özlem duyan, köyüne ilçesine hasret çeken, geri dönüş yolunun kapalılığını kader bilen yapıya sahip kılınmıştır.

Sebzeyi bahçeden, meyveyi dalından, yumurtayı folluktan alamayan için sütü sağmaldan, ekmeği tandırdan almak hayaldir.

Şehirde sürekli stressle hemhâl olanın zararlı bağımlılıklara esareti, yasal olmayan yollardan menfaat temini zamanla ahlâkî düşkünlüklere zemin hazırlamakta, yoklukla yoksunluk çıtasını yükselterek, toplumun olması gereken dengeleri insanî ölçülerden uzaklaştırmaktadır.

Günümüzde kimi sapmaların son otuz-kırk yılda artması, kuşaklararası çatışmaları daha belirginleştirmiştir.

Âile yapısının çökmesinin halen reddedilerek toplumun temel çekirdeğinin âile olduğunun savunulması düşünülemez.

Sosyal medya alanının her özgürlüğe (?) açık oluşu, seculer yaşantının özendirilmesi, değerlerin savunulamaması, devletlerarası soğuk savaşın işareti midir, medeniyetlerarası savaş mıdır?

Sosyolojik verilere bakıldığında milletin özü gürlüğe savaş açan özgürlük karşısında gittikçe güç kaybı, bu savaşımın sebeplerinin hangi sonuçlar getireceğini göstermektedir.

Şehirdeki gecekondulaşmalar ve gittikçe artan sitelerde ve plazalardaki yaşantı bir ikilemi akla getirir.

Bu manzara alışverişini marketten yapan ile semt pazarından yapan iki kesimi akla getirir.

Şehrin mesele haline gelmesi, kördüğümleri artırmakta, huzursuzlukları çoğaltmaktadır.

Nerede hayvan hakları, kadın hakları, çocuk hakları, yaşlı hakları gündem oluyorsa şiddetin varlığı artar.

Merhametin kabul görmediği şehir hayatında medenî hayat, kör-topal devam edemez.

Kapitalizmin tüketimi kamçılayıp üretim alanlarını daraltması, sadece kendi ürettiğine tüketim için yaşam hakkı tanıması, ekonominin yabancılaşmasının belgesidir ki mesele bu denli basittir.

Kendisine yabancılaştırılan insana kalkıp doğduğu, büyüdüğü, yaşamakta olduğü şehrin kültürel-mimarî hususiyetinden haberdar olup olmadığı sorgulanamaz, bunu sorgulamak dahi abesle iştiğaldir.

Kangren hale gelen uzvun kesilmesi elzemdir, muhakkak.

Ortadaki manzarada şehirler, içinde yaşayan insanın olmaktan çıkmışsa " Herkes evinin önünü süpürürse sokak temiz olur." Kuralı geçerliliğini yitirmiştir.

Kirliliklerin dünyasında temiz kalmak mümkün değilse kirliliğe teslimiyet mi şarttır?

Meselemiz, burada başlıyor.

Şehir araştırmaları hususunda geliştirdiğimiz " Şehir Araştırmaları Merkezi" meselelere çözüm bulma arayışıdır, ötesi ne ola?



Bu yazı 2875 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI