Kimseler, kusura bakmasın.

Şehirde en olmadık kurgular mevcut.

Mübarekler, Hocanın göle maya çalmasından bile mahîr çıkıyor.

Yerel seçimler için herkes birbirine kılıçları bilemekle meşgul.

Kimse eksikliğini kabul etmiyor.

Yanlışlarını görmeyen görmeyene.

Herkeste birbirini yıpratma yarışı.

Kimse yoğurdunun ekşi olduğunu söylemiyor.

Coşkuya kapılan, gaza gelen kimler yok ki!..

Bizde bunun için " Oooooo!.." denir, o cinsten.

Yani Ooooo!..

Peki kim seçilecekse adaylık için, temiz olması aranacak ilk şart değil mi?

Bu adayları nihayetinde halk seçmeyecek mi?

Halkın başına bu çoraplar neden örülüyor?

Beraber yola çıkan ve yol arkadaşları olanlar, birbirini sırtından nasıl bıçaklayıp durur.

Mübarek şehir, sanki Konstantinoplis...

Jul Sezar kim?

Brütüs, Sezarı kaç kez hançerledi?

Kimsenin gözü kazansa da kaybetsede ısrarından vaz geçmiyor.

Kaybedilirse cesaretli olduğunu ispatlar.

Oyun çıtası yükselirse Ooooo!..

Mevkiî ve makam talebi.

On, on beş kadro ve sonrası Oooo hayat!..

Ooooooooo Hayat isteyenler, kendince haklı...

- Ben yapmasam başkası hazır!...

Hukuk, vicdan, adalet!..

İnanıyorsa Allah korkusu!..

Bilirsiniz kirli bezlerle cam temizlenmez, hiç bir şekilde.

Bizans kulisleri sürekli hareketli.

Yerel seçimlerde anketler havada uçuşuyor.

Anketi kim yapmış?

Bilgi nanay!..

Kim yayınlamış?

Şinanay!..

Ciddiyet, asalet, ağırbaşlılık yok!..

Herkes birbirine baba düşmanı misali!..

Kaybeden harcadığını iddia ettiğı rakamın çok üstünde zenginleşecek!..

Oyunu artıran bu şehrin millî kahramanı pozlarında dolaşacak...

Kazanan kim olursa olsun, bizde herkes coşkulu...

Pastadan kapacak pay, göz bebeklerinde dolar işaretli.

Hopa hopa hopa da şinanay!..

Tüm partilere arkasında şaîbe olmayan, aklı başında, helâli ve haramı bilen adaylar tavsiye etmek, vatandaşlık borcu.

Emekli biri olsun!..

Dürüst olsun.

Çalışan bir memur olsun!..

Bir iki kitap yazan olsun.

Şehrin küçelerini dolaşmayı bilen olsun.

Herkesle anlayacağı dilden konuşsun.

Lüks lokantalarda bir öğün yemeğe on binler ödeyen olmasın.

Sabahleyin bir çorbacıda çorbasını içen olsun.

Bir çay ocağında çay içmek isterken etrafında iki-üç kişiden fazla olmasın...

Daha ne diyelim?..

Şinanayla geçen ömür, ada vapurunun yandan çarklı görüntüsü.

Şiir, Melih Cevdet Anday imzalı.

Beste,  Ohannes Tunçboyaci'ya ait.

Söyleyen de Minik Serçe lakaplı Sezen Aksu...

Ooooooo!.

Bu da nereden çıktı?

Seçimler kazasız ve belasız geçsin...