Bugun...


Ahmet BEŞENK

facebook-paylas
ENGELLERİ KALDIRMAYA ENGEL KOYMAYIN
Tarih: 11-10-2020 19:10:00 Güncelleme: 11-10-2020 19:10:00


Şu güzelim kadim, efsanelerin yuvası, medeniyetin beşiği 13 uygarlığın başkenti kutsal topraklara kim ki bir çivi çakarsa o insanın alnından, elinden öpmek, takdir etmek gerek diye düşünüyorum.

“Neden mi” Başta bölgemiz ve ilimiz yıllar yılı terör illeti ile savaşmış, bu iğrençliğin yarattığı kirli katmanlar nedeniyle kirlenmiş, ağır sis bulutları ile adeta örtünmüştü. Uzun yıllar bu topraklara ne yatırımcılar yatırım yapıyordu ne de hayırseverler hayır hasenat.

Şimdi bu eksende bir misal vererek konuyu ete kemiğe büründürmek isterim: Bir düşünsenize, hayırseverin biri Kayapınar ilçesinde otistik çocuklar için bir klinik açsa, bu klinik Türkiye’de bir ilke imza atıp ABA metodu ile otistik çocuklarımızı eğitse, bu yetmez deyip Biruni üniversitesinde akademisyen olan Prof. Dr. Binyamin Birkan’dan danışmanlık alarak bir konferans gerçekleştirse iyi olmaz mı. Gerçekleştirilen konferansa Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek otizm alanında dünya çapında tanınmış davranış analistleri ile görüşülse, yine Türkiye tarihinde bir ilki gerçekleştirip otizmli bireyler için uluslararası katılımlı bir konferans düzenleyerek ingiltereden Dr. Neil Martin’i, İtalyadan Prf. Lorenzo Todone’yi, Hindistan’dan Razia Shahzad Ali ve Abhuday Shankar Awasthi’yı, Amerika’dan Temple Grandin’ı, Türkiye’den prof. Dr. Binyamin Birkan’ı, Dr. Öğrt. Üyesi Buket Kısaç, Doç Dr. Yeşim Güleç Aslan ve Doç Dr. Veysi Çeri’yi Diyarbakır’da çok katmanlı bir konferansta bir araya getirse kötü mü olur!

Sonra bu hayırsever vatandaşımız bu kliniğine alanında Dünyada 2 isimden biri olan Hindistan’dan getirilen Doktora düzeyinde davranış analisti, yani bu kapsamda mevki olarak en yüksek seviye olarak belirtilen ünvana sahip BCBA-D uzmanının adı Smitha Awasthi.

Smitha Awasthi, ABA klyinikte hem hocaları eğitecek hem de ilk kez Türkiye’de, Bölgede ve Diyarbakır’da bu yöntemle otizmli çocukları hem eğitecek hem de yeni uzman yetiştirecek. Aslında bu yöntem Türkiye’de kırık, dökük uygulanmaya çalışılıyor ama bu ünvanı alıp profesyonel olarak yapan da yok. Öte yandan Dünyada birçok ülke otizmli çocukların eğitiminde bu ünvanı zorunlu kılıp ararken maalesef ne ülkemizde ne bölgemizde ne de ilimizde bu referansı arayan yok. İşte böylesi bir atmosferi OTİZİMLİ çocuklarımızın aileleri hep hayal etti, ediyor ve etmeye de devam edecekler.

Fakat dediğim gibi bir hayırsever çıkıp bunu yapsa, bu işin içine milyonlarca TL feda etse ve otizmli çocukların eğitimini kendi hissesinden hayata geçirse, bir kuruş kazanç istemeyip tüm geliri ile otizmli çocukların bakımının yapılmasını sağlasa bana göre bir mucize olur. ‘Keşkeeeee, neredeeeeee böyle hayırseverler!’ diyenlerinizin olduğunu duyar gibiyim.

Aslına bakarsanız aynen böyle bir hayırsever BABAYİĞİT şu anda var ve Kayapınar ilçesinde aynen sözünü ettiğim tüm çalışmaları gerçekleştiriyor. Otizmli bebelerimizin, Dünya standardında eğitim görmesi için bu büyük fedakarlığı yapıyor.

Bayram değil, seyran değil, peki, neden yapıyor? Diyenlerin varlığını hisseder gibiyim. Adının açıklanmasını istemeyen bu hayırseverimizin otistik olan torunudur aslında empatinin nedeni, maalesef ki oda doğru düzgün eğitim alamayan ve bu sıkıntıyı derinden yaşıyor.

Nur yüzlü mü nur yüzlü, güzeller güzeli bir torun, can parçası, kendi gibi herkesi kucaklamayı biliyorsa işte yaşamın tüm katmanları da bu İYİLİK HAREKETİNİ sahiplenmeli, heba edilmesini engellemeli, önünü açmalıdır diye düşünüyorum.  Sonuçta iyiliğin sahibi her ne kadar dede ise mimarı rahmanın yarattığı bu evladımız değil mi, onun yüzü suyu hürmetine bu İYİLİK HAREKETİ vücut bulmuyor mu!

İşte yaranın acısını, derinliğini ve kabuk tutmaz halini bilen bu merhamet yüklü vicdanlı dede, yine bu acıyı yüreğinde yaşayan herkesin derdine derman olmak için bu ulviyeti ete, kemiğe büründürüyor. Hepimize, biz birlikte varız, acınız acımız diyor ve yakında ABA Klinikle çaresizlerin çaresi olma yolunda bir İYİLİK HAREKETİ ile herkese örnek olacak. Şahsıma göre bu tür girişimler herkes tarafından desteklenmeli ve zorluklar çıkartılmadan önü açılmalıdır. Zira şunu bilmekte yarar var: “İyi insanlar çabuk kırılırlar” iyi insanları ve iyilik yapanları lütfen üzmeyelim, yollarını tıkamayalım. Zira, ahirette yanımızda götüreceğimiz bir avuç iyilikten ve sevaptan başka bir şey değildir. Unutulmamalıdır ki yarınlar hep genç kalacaktır. Bu minvalde iyilik asla engel tanımaz.



Bu yazı 2410 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI