Bugun...


Ahmet BEŞENK

facebook-paylas
OBJEKTİF OLMAK GEREK…
Tarih: 11-10-2020 18:59:00 Güncelleme: 11-10-2020 18:59:00


Zaman öyle bir zaman ki hayatında iki tavuk güdemeyen, insanlık adına hiçbir faydası olmayan, üretemeyen, kısır, takdir etmekten uzak, her an hakaret etmeye, eleştirmeye, yapılan güzel şeyleri karalamaya hazır, her türlü olumsuz oluşuma hazır olan tuhaf insan tipleriyle dolu çevremiz. Evet, maalesef gerçek bu.

Düşünsenize sırf bir insanın durduğu taraf nedeni ile yaptığı her türlü güzel ve verimli çalışmalar yine şu at gözlüklü tayfalar tarafından takdir görmüyor. Dilerseniz ne demek istediğimi ete kemiğe büründürelim ve öyle örnekleyelim.

Diyelim herhangi bir siyasi partiden görev yapan bir Belediye Başkanı var. Bu belediye Başkanı mücadele verdiği o coğrafyada kendilerine ait arazilerde organik tarım gerçekleştirerek bölgelerindeki semt pazarlarında bu ürünleri en taban fiyata pazara sürmekte ve insanlara GDO’su ile oynanmamış, orijinal gübre ile harmanlanmış, çocuklarınıza güvenle yedirebileceğiniz tarım ürünlerini normal fiyatının yarısına sofranıza sunuyor.

Yine aynı Belediye Başkanı çocukların ve sizlerin yaşam alanlarına bölgede yetişmesi mümkün her türlü meyve ağacını yine organik bir biçimde ekmeniz için verse ve bakımı konusunda da sizlere destek olsa, yaşadığınız bölge cennet bahçesine dönse bu adam kötülük mü yapmış olur.

Ya da yine bu Belediye Başkanı bölgesinin yıllarca asfalt görmemiş en ücra köşelerine kendi ürettikleri asfaltı getirip döşese ve harcamaları üçte bir fiyatına çekse, kendi ürettiği asfaltı satarak Belediye bütçesine katkı sunsa uygunsuz mu davranmış olur.

Bu asfaltın yapım aşamasında taşlarla kaplı tarım arazilerini taşlardan arındırıp verimli topraklara çevirirken bu taşları kendi tesislerinde kırarak mucura çevirse ve bunu da asfalt yapımında kullansa fenamı yapmış olur.

Yine aynı Belediye Başkanı on binlerce metre kare ebadındaki Diyarbakır’ın ünlü bazalt taşını kendi bölgesinin kaldırımlarının yenilenmesinde kullansa olmaz mı!

Covit salğını nedeniyle yine kendi bölgesindeki her bölgeyi dezenfekte etse, muhtaç ve mağdur ailelere yardımlar götürüp hediye çekleri verse, üniversiteye hazırlanan bölgenin gençlerine en iyi eğitimciler aracılığı ile kurslar verse fena bir şey mi yapmış olur?

Hergün onlarca aileyi evlerinde ziyaret edip dertleri ile dertlense, düğünlerinde, yaslarında, doğumlarında ve ölümlerinde yanlarında olsa bir Belediye Başkanı harika olmaz mı!

Tüm Belediye personelleri tarafından sevilip sayılsa, siyasi görüşünden dolayı kimseyi cezalandırmayan, insanlardan umudunu kesmeyen ve ulaşabildiği herkesle iletişim kuran, onları dinleyen bir Belediye Başkanı  düşünebiliyormusunuz?

Tüm övgülere rağmen şımarmayan, proje üretip o projeleri insanların yararına kullanan, her şeyin bu dünyada bir imtihan olduğunu ve yapılanların ahrette mutlak karşılığının olduğunu düşünen bir Belediye Başkanının var olduğunu bilmek güzel olmaz mıydı?

Örnekleri genişletmem mümkün tabiî ki ama bir düşünün böyle bir Belediye Başkanınızın olduğunu. Çok sayıda kişi nerdeeee, çok kişide isteriz diyordur, eminim.

Sizlerde emin olunuz ki ön yargılarınızdan kurtulduğunuzda, konuya siyaset üstü baktığınızda ve kavrayarak sindirdiğinizde, sadece camlarınızın buğularını dağıttığınızda böyle bir Belediye Başkanının var olduğunu göreceksiniz. Hem de yanı başınızda, BAĞLAR’da…

Evet göreve geldiği günden bu yana insan, görüş, siyaset ve yapı farkı gözetmeksizin yaşamın tüm katmanlarına dokunan onlara her şeyin en güzelini, yukarda saydığım tüm olguları sunan bir kimlik var. Adı Hüseyin Beyoğlu, kendisi Bağlar İlçe Belediye Başkanı. Söylemlerimde ikilem olduğunu düşünenlerin olacağını çok iyi biliyorum. Onlara da tavsiyem Siyaset üstü davranan bu insan herkese randevu veriyor, gidip kendi çıplak gözleriniz ile görebilir, kulaklarınız ile işitebilirsiniz.

Ben size adresi gösterdim, ön yargılardan arınıp bir kahvesini içmek ise size kalmış.

Ayşegül Karagöz’ün dediği gibi olmamak gerekiyor hayatta: “Ne de olsa iftira atmak kolay işti. Bunun için laf kalabalığı yapan bir adet çene ve söylenenlere inanmak için at gözlüğü takan kişiler gerekiyordu. Sonrası ise çorba gibi karıştırılıyordu. Yalnız yüksek ateşte.”



Bu yazı 1421 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI