Bugun...


Ahmet BEŞENK

facebook-paylas
YÜKSEL KOCAMAN ÜZERİNDEN BEYHUDE GAFLET GİRİŞİMLERİ
Tarih: 11-10-2020 19:22:00 Güncelleme: 11-10-2020 19:22:00


Bu ülkede bir Başsavcı, bir Vali, Üst düzey bir Bürokrat ve dahasının kaç yılda, hangi şartlarda ve nasıl bir atmosferde yetiştiğini biliyor musunuz ki öyle kıytırık gerekçelerle itibar suikastına kalkışıyorsunuz gafiller, soysuzlar, alçaklar…

Bu ülkede 81 Başsavcı, 81 İl Valisi, 81 İl Emniyet Müdürü var. Yani çok seçici, gelişmeye açık, Bayrak, memleket sevdalısını yetiştirmek öyle pazardan alışveriş yapmaya benzemez. Devlet geleneği ile yetiştirilerek kamunun gelişimine katkı sunacak olan bu insanlara yapıştırılmaya çalışılan yaftaların öyle ACABA’larla değil belgelere dayandırılması gerek.

Yine bir Troller silsilesinin gündeme getirdiği ve karalayarak itibarsızlaştırmaya, görevden aldırmalara zemin oluşturmak için yaptıkları saldırılar bana göre beyhudedir, bu eylemler daha fazla kıymetlendirmektedir, insana şereftir. Zira, doğru için savaşanlar bu tür trol saldırıları ile nam, şan, şeref kazanır.

Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman aleyhine başlatılan linç girişimleri beyhude birer gaflet girişiminden başka bir şey değildir. Daha önce dediğim gibi böyle kıymetli insanlar öyle kolay, kolay yetişmiyor, yetişmez. Zaten kamuoyu da işini gücünü bırakıp ‘ACABA’ diye de sormuyor. Ulusul dilde Troller bizim yerel argo dilde TIROLARIN bu beyhude girişimleri boş, beleşlikten öteye gitmeyecektir. Eğer illegal bir durum varsa belgeni ortaya koyar su nedir diye sorarsın yoksa ‘acaba bu nerden geldi, şu hesap nasıl ödendi?’ gibi afaki, hayali APTALİ sorular eşeklikten öteye gitmez ki ahlakide değildi.

Şahsım bir gazeteci olarak yapılan bu saldırıları, itibar suikastlarını ve beyhude ‘belki feto soruşturmasından alınır’ hamlelerini çocukça, aptalca ve ahmakça bulmaktayım.

Araştırmacı, Yazar Muhammed Gömük’ün 16/9/2020 tarihinde kaleme alıp yayınladığı ‘YÜKSEL BAŞSAVCI BAĞIMSIZ YARGININ SİGORTASIDIR’  başlıklı köşe yazısında değindiği konular gerçekten oldukça dikkat çekici.

Muhammed Gömük köşe yazısında şu ibarelere yer vermişti:

“Yüksel Kocaman deyince şamatayı kesip adaletin gür sesine kulak vermek gerekir. Zira kendisi sadece Ankara Cumhuriyet Başsavcısı değil; son dönem Türk yargısının vatandaşa güven ve huzur veren en önemli simasıdır. Hatırlarsanız 2019 Yılının Hukukçusu ödülüne de lâyık görülmüştü.

Kendisi Ankara Adliyesine çeki düzen vermesinden en azılı teröristlere hadlerini bildirmesine değin, Selahattin Demirtaş’ın tehditlerine boyun eğmemesinden birtakım siyasilerin hedef göstermesine aldırmamasına değin birçok konuda en samimi övgüleri hak ediyor.

Bu yazının esbâb-ı mûcibesiise sosyal medyada FETÖ hesapları tarafından Sayın Başsavcıya yöneltilen organize saldırılara sıcağı sıcağına cevap verme mahiyetinde olup yalnız kendi adıma değil sağduyu ve feraset sahibi herkes adına ortak bir dil kullanacağım.

Özetle konu; Bodrum’da müstakbel eşiyle tatil yapan Sayın Başsavcının otelde konaklama fiyatının güya yüksek olduğu düşünülerek nereden buluyor bu parayı türünden kendisi hakkında dolaylı iftiralara hâvi ithamlara muhatap edilmesidir.

“Nereden buluyor bu parayı” derken Başsavcının tam olarak nerede, ne kadar süre kalıp ne kadar ücret ödediği gibi mevzular hakkında kesin bilgiler yok. Her şey sûizan üzerine kurulu…

Sûizan… Muhakkak ki şeytanın en sevdiği şeylerden…

Farz edelim ki Sayın Başsavcı çok yüksek bir meblağa çok lüks bir otelde konaklamış olsun… Acaba diyorum kaç tane aklı evvel, Yüksel Başsavcının ailesinin uluslararası nakliye işi yapan bir tır filosuna sahip olduğunu biliyor! Gerçekleri bilmeden, araştırmadan, sormadan fikir gevezeliği yapmak ipsiz sapsız insanların genel karakteristiğidir. Ancak burada çok arızalı bir durum var. Zira söz konusu mesele aynı anda binlerce sosyal medya hesabı tarafından gündeme getirilip sanki Yüksel Başsavcı gerçekten bir kabahat işlemiş de adaletin terazisini kütürdetmiş gibi zehirli bir algı oluşturmaya çalışılıyor.

Algı deyince de durup düşünmek gerekir. Bu ülkede algı operasyonlarının ağa babası Fetullahçı Terör Örgütüdür. Şimdilerde çoğu yurt dışında firari olan azılı FETÖ militanları, bilindiği üzere sosyal medya üzerinden yoğun bir Türkiye aleyhtarı kampanya yürütüyorlar. Türkiye aleyhtarı dediysem Cumhurbaşkanımızın saygınlığından normal vatandaşın namusuna kadar aklınıza gelebilecek hemen her konuda lağım kokan ağızlarını açıp kusmuklarını saçıyorlar. Fetullahçılar kadar iğrenç olabilen başka hangi yaratıklar var diye düşündüğüm çok olmuştur ama bir Ariel Şaron’un bile, bir Joe Biden’ın bile bu denli iğrenç olabileceğini tahayyül edemiyorum.

Yine küçük bir hatırlatmada bulunayım; İsveç’teki firari FETÖ militanı Abdullah Bozkurt da bendenizi sosyal medyada hedef gösterip CIA’i, MOSSAD’ı da etiketleyerek aklınca operasyon çekmeye kalkışmıştı. Şüphe yok, tüm FETÖ militanlarının hayatı külliyen yalan dolan, sahtekârlık, üçkâğıtçılık, dinsizlik, imansızlık…

İşte bu cibilliyeti yerlerde gezen FETÖ sürüsünün, Türkiye’yi FETÖ’cü militanlara dar eden Başsavcı Yüksel Kocaman’ı her fırsatta ağızlarına dolayıp kendilerince karalama kampanyası düzenlemeleri de çok şaşırtıcı bir durum değil. Özellikle değinmek istediğim bir güruh var. Bunlar o kadar kalabalık ve organize ki MOSSAD/CIA destekli bir sosyal medya sitesi olan twitter’daki hesapların belki % 99’unu kontrol ediyorlar. İşte bu MOSSAD/CIA güdümlü sosyal medya teröristlerine “twitter zevkleri” adını takmak istiyorum. Twitter zevzekleri sanıyorlar ki hashtag yapıp “tutuklansın” dedikleri kimseleri kolluk güçleri emir telakki edip tutuklayacak, “istifa et” dedikleri kimseler bunu emir telakki edip istifa edecek… Ve ne yazık ki saygıdeğer siyasilerimizin de yer yer bu zevzeklerin saçmalıklarına itibar ettiği oluyor! Düşündürücü ve üzücü bir durum!

Söz konusu bazı siyasileri bir tarafa bırakırsak, biz, seksen bilmem kaç milyonluk Türkiye, esasında sosyal medyayı çok da takmıyoruz. Tanıdığım pek çok kişinin üç, beş hatta onlarca hesabı var; hem de tek bir sosyal medya uygulamasında! Velhasılıkelam rakamlar şişirildikçe şişirilmiş; bir de bot mevzusu var, bot adı verilen sanal hesap yazılımları arkalarındaki gizli servisin programı doğrultusunda yazıyor, çiziyor, gündem oluşturuyor… Böylesine laçka bir mecrayı ciddiye almak için insanın aklını peynir ekmekle yemesi gerekir.

Sosyal medya kullanıcılarının geriye kalan % 1’lik kesimi ise duygu ve düşüncelerini samimi bir üslupla ifade eden hanımefendi ve beyefendiler. Bunların yüzü suyu hürmetine sanal dünyaya dâhil olup sosyalleşiyoruz. Lâkin az evvel bahsettiğim twitter zevzekleri gerçekten tam bir baş belası. Hem ağızları bozuk, hem üslupları bozuk, hem niyetleri bozuk, hem mayaları bozuk, hem de arkalarındaki karanlık mahfillerin kanı bozuk!

Bu haftasonu Yüksel Başsavcımızın düğünü var, dünya evine giriyor. Böylesine güzel ve özel bir anı yaşayacağı sırada sosyal medyadaki üç beş zevzeğin maksatlı şekilde ortalığı bulandırmasına müsaade etmeyeceğiz. Teröristlerin ve terör sevicilerin, algı operasyonlarıyla racon kesme dönemi sona ermiştir.FETÖ’nün borusunun öttüğü köprülerin altından çok sular akıp geçmiştir. Kimse artık geriye dönüş hayali kurmasın. Sayın Başsavcımızı tekraren tebrik ediyor, ömür boyu mutluluklar diliyoruz.”

Bende bu özel konuya dikkat çeken, parmak basan Muhammed Gömük’ü, bu mücadelede korkusuzca çarpışan ve vazgeçmeyen Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman ile tüm Cumhuriyet Başsavcılarımızı tebrik ve takdir ediyorum. Her daim kendileriyle birlikte olduğumuzu bilmelerini isterim.



Bu yazı 2523 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI