Bugun...


Ahmet BEŞENK

facebook-paylas
SİZİ BİLİYORUM, BİLİN İSTİYORUM…
Tarih: 11-10-2020 18:45:00 Güncelleme: 11-10-2020 18:45:00


‘Önce sağlık’ diyerek sağlık ve esenliklerle dolu güzel günlerin sizlerin olmasını diliyorum.

Malumunuz, zaman, zaman sosyal medya mecralarında belli başlı konulara dikkat çeker, köşe yazılarım öncesi kamuoyunu bilgilendirir veya refleksleri, tepkileri ya da önerileri alma adına paylaşımlar yaparım. Tabi yazılarımın yayınlanmasının akabinde çoğu zaman ilgili birimlerin titizlikle beyanatlarıma el atıp, irdelediklerini, çözüm arayıp, ürettiklerini izlemekteyim. Zaten amaç ta o, çözümün bir parçası olmaktır, çözüme kapı aralamaktır.

Malumunuz yine sosyal medya hesabım facebook sayfasında yaşanan trajik ve üzücü Elazığ depreminde Diyarbakır’dan giden ekiplerin, temsilcilerin ve kamu adına orada bulunarak yaraları saran kişilerin başarılı çabalarından söz edip konuyu EMİT fuarına getirmiştim. EMİT fuarında Diyarbakır Valiliğinin ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin olağanüstü bir gayret sarf edip, çok kadim bir görevi başarı ile gündemleştirdiklerini beyan etmiş, yine bu organizasyonun oluşumunu sağlayanların gayretlerini takdir ettiğimi belirtmiştim Ve dipnot olarak ta şunu iliştirmiştim: Hiç kimse emeği olmayan bir çabanın altına imza atmaya kalkmasın, montaj yapmasın, kaynak olmasın ibarelerine yer vermiştim. Hoş ben demesem de memleket bu angarya boyfrendlerin kimler olduğunu çok iyi biliyor. Zira her seferinde yaptıkları saçmalıklarla zaten gündemdeler.

Şimdi şöyle bir beyin jimnastiği yapalım:

EMİT fuarında Diyarbakır Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi tarafından görevlendirilen herkes bu tanıtımın ne kadar önemli ve gerekli olduğunun bilincinde olduğundan ona göre de donanımlı, birikimli, kaliteli, kendini ifade edebilenlerden oluşturuldu. Mesela İl Turizm, Kültür Müdürü Cemil Alp gibi,Büyükşehir belediyesi  turizm ve müzeler şube müdürü Ercan Alpay gibi. Öte yandan EMİT fuarındaki alanın ve diğer ana giderlerinin tümünü yüklenen kurum da belliyken herhangi bir derneğin, STK’nın, Siyasetçinin, odanın, yapının, kişinin bu başarılı çalışmada rollerini olduğunu iddia etmeleri, trollük yapmaları kanımca abesle iştigaldir. İtirazı olan var ise buyursun karşıma gelsin, bende kendilerine kaç kişi ile hangi tatlı standının önünde, kaç paketi neye karşı yaptırdıklarını sorayım ya da basitinden 4 ayaklıyı, surları, tarihi sorayım, bi zahmet yanıtlasınlar. Bu iş banka cüzdanlarındaki rakamlarla olmaz, sevgiyle, memleket aşkıyla, hümanistlikle olur. Memleketi tanıtmak adamlık işidir, yap iki kilo burmalı demeye benzemez. Zaten şu fuar bir bitsin tatlıları da soracağım kime, ne kadar, kimler tarafından, kimin hesabından ısmarlanmış diye. Kendini işin ehli sanan zevatların 5 yıldızlı otel giderlerini sorgulamıyorum bile. Memlekete zarar vermesinler, gölge etmesinler başka şeyde istemeyiz zaten.

Elazığ ve Malatya illerinde yerin metrelerce altında cansiperane bir biçimde hayatlarını hiçe sayan AFAD ekiplerinin ya da yaşatmak için olağanüstü bir mücadele veren UMKE ekiplerinin veya bir insanı DAHA kurtarmak adına 3 gün boyunca enkazların yanı başından ayrılmayan, dualar eden hatta uyumayan güzel insanlar olan Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu veya Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu’nun çeyrekleri kadar bile varlığını hissetirmeyenlerin bu insanların engin mücadelelerinde pay sahibi olduklarını iddia etmeleri ne kadar gerçeklik içerebilir ki! Memleket sevdası, insan sevgisi ve dahası yürek işidir, gönül işidir, insanlık işidir, görüntü işi değildir. EY angarya kıt kişilik sahipleri, bu elbise sizin bedeninize bol gelir, zira bu kıyafet yüreği kocaman, merhameti engin olanlara uyar. Yani şimdi bu insanlar gecelerini gündüzlerine katadursunlar, mücadele etsinler, çaba sarf edip hayatlarının önemlilerini öteleyedursunlar siz iki tatlı, bir börekle onların kalitesinde ve kıvamında gibi hatırlanın, öylemi! Yani bizde bunu yedik, buna kandık öyle mi!

Şimdi bu insanların yüklendiği kutlu vizyona bir şekilde montajlanabileceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Siz ancak boyunuzu aşan, kalibrenizin çok üstünde kelamlar kullanarak yararlı ve faydalı zatları ancak ve ancak eleştirebilirsiniz, onların başarılarını rüyalarınızda dahi tasavvur edemez, hayalini kuramazsınız. Birde benim gibi bu gerçekleri görüp kaleme alanları ışık görmüş tavşanlar gibi telefonlarınıza sarılarak şikayet edebilirsiniz. Çünkü siz hayatınız boyunca çalışmak yerine kurnazlık peşinde oldunuz, artık sizi biliyoruz ve bilin istiyoruz.

Sanırım şimdi kendimi net ve tam ifade edebilmişimdir. Eğer bu kadar acık ve net aktarılan bir konuyu bile evirip, çevirerek birilerine topu atmaya çalışan olur ise bilin ki bu kişilerin ruhları kirlenmiş, beyinleri çürümüş, irinli ve cerahat dolu karektersizliklere sahiptirler.

Abraham Lincoln dediği gibi: “Bazı insanları her zaman bütün insanları da bazen kandırabilirsiniz ama tüm insanları her zaman kandıramazsınız.” Demem o ki bizi artık kandıramıyorsunuz bir zamanlar çok usta olduğunuz mevzular gibi. Ve bizler o beceriksizleri artık çok net görüyor ve tanıyoruz.

 

Saygılarımla

Ahmet BEŞENK

 



Bu yazı 140 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI